Üniversiteli Güleda Cankel öldürüldü

Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (ISUBÜ) Fotoğrafçılık Bölümü birinci sınıf öğrencisi Güleda Cankel’in Muğla’da oturan eski sevgilisi Zafer Pehlivan, genç kızı ziyarete geldi. Pehlivan tartıştığı Güleda Cankel’in önce boğdu ardından bıçaklayarak öldürdü.

Öğrenciler sese koştu

Güleda Cankel’in odasından gelen sesleri duyan diğer öğrenciler içeri girdiklerinde genç kızı hareketsiz yatarken buldu. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yapılan incelemede Güleda Cankel’in yaşamını yitirdiği belirlendi. Cankel’in cenazesi Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Araştırma ve Uygulama Hastanesi morguna konuldu.

Toprağa verildi

Güleda Cankel’in cenazesinin otopsinin ardından ailesine teslim edildi. Genç kızın cenazesi, toprağa verilmek üzere memleketi Muğla'ya getirildi. Anne Vefaret Cankel, kızının tabutunun yanındaki sandalyeye oturtuldu. Bu sırada anne Cankel'in, "Kızımı nereye gönderiyorsunuz? Gelinlikle kapımızdan gidecektin. Gülüm benim, gülüm benim. Yakışmadı çocuğuma. Annenin sesini duyuyor musun?" sözleri yürek dağladı.

Helallik alınmasının ardından Güleda Cankel'in tabutu, cenaze namazı için Ortaköy Camisi'ne getirildi. Güleda Cankel'in en sevdiği elbisesi tabutunun üzerine konuldu. Cenaze törenine; Menteşe Belediye Başkanı CHP'li Bahattin Gümüş, Kavaklıdere Belediye Başkanı AK Partili Mehmet Demir, siyasi partiler ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, yakınları ve vatandaşlar katıldı. Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (ISUBÜ) Fotoğrafçılık Bölümü öğrencisi Güleda Cankel'in cenazesi ikindide menteşe İlçe Müftüsü Mustafa Aydın'ın kıldırdığı namazın ardından Ortaköy mahalle mezarlığında toprağa verildi.

Baba, Mustafa Cankel

17 saat mücadele etti

Yaşanan dehşet sonrası Zafer Pehlivan gözaltına alındı. Güleda Cankel’in hayatta kalabilmek için 17 saat mücadele ettiği, 3 kez kaçmaya çalıştığı ortaya çıktı. Güleda’yı öldürmek için Muğla’dan gelip, 2 gün otogarda bekleyen Pehlivan'ın, kızın kaldığı aparta gittiği saatten cinayeti işlediği zamana kadar geçen 17 saati anlattığı, emniyetteki ifadesine DHA muhabiri ulaştı.

2 gün otogarda beklemiş

Zafer Pehlivan, emniyetteki ifadesinde Güleda Cankel ile görüşmek için 15 Kasım Cuma günü Muğla’dan Isparta’ya gittiğini, ardından kızın kaldığı aparta geçtiğini söylediği belirtildi. Evde kimse olmadığını anlayınca otogara döndüğü öğrenilen Zafer Pehlivan'ın 2 gün burada beklediği, 17 Kasım Pazar günü saat 18.00 sıralarında ikinci kez Güleda’nın kaldığı aparta gittiği, ışığın yandığını görünce zili çaldığı kaydedildi.

Son kez annesiyle konuşmuş

Güleda Cankel’in kapıyı açıp, kendisini görünce hızla kapattığını, 'Seninle konuşmam gerekiyor' deyince yeniden açtığını anlatan Zafer Pehlivan, emniyetteki ifadesinde şunları söyledi:

"İçeri girdim, yaklaşık 5 dakika sonra kapı çaldı. Gelen, Osman diye biriydi. Güleda, içeri almak istemedi. Ben Osman’ı gördüm, aşağı beraber indik. Osman, bana, Güleda’yı rahat bırakmamı söyledi. Ben de '5 yıllık arkadaşlığımız var, nasıl bırakayım?' dedim. Güleda’yı telefonla aradım. Açmadı, Osman’la apartın önüne geldik. Kendisi dışarıdaydı. Osman, 'Sen gelme Güleda’yla konuşmam lazım' dedi. Ben de gitmedim. Bir süre sonra yanlarına gittiğimde Osman, Güleda’ya dönerek, 'Zafer'e söylemek istediğin bir şey var mı?' dedi. Güleda 'Yalnız kalmak istiyorum' dedi. Osman’a gitmesini söyledim. O da gitti. Güleda ile eve çıktık. 'Eğer bana iyi davranırsan, kötü davranmazsan, seninle beraber devam edebiliriz' dedi. Beni neden bıraktığını sorduğumda '5 yıl senin gibi birini boşa sevmişim. Sen gereksiz birisin' dedi. Tokat attım, küfretmeye başladı, tekme attı. Annesini ve Osman’ı aramak istedi. Telefonunu aldım. Mesaj attığı için annesi aradı. Telefonu kendisine verdim. Konuştular ama benden bahsetmedi. Kapatınca telefonu geri aldım."

3 kez kaçmak istemiş

Zafer Pehlivan, ifadesinin devamında, telefonu elinden aldıktan sonra Güleda’nın, kapıya doğru koşmaya başladığını; ancak anahtar kendisinde, kapı da kilitli olduğu için kaçamadığını söyledi. Güleda Cankel’i boğazını sıkarak, yan odaya götürdüğünü anlatan Zafer Pehlivan şunları kaydetti:

"Boğazını sıktığım için hava alamadığını, dışarı çıkmak istediğini söyledi. Dışarı çıktık. Markete gittik. Aniden beni itekleyerek, kaçmaya başladı. Sonra geri gelip, telefonunu istedi. Birini aramak istediğini söyledi. Ben de verdim. Osman’ı aradığını görünce telefonu geri aldım, yere atıp, kırdım. Bir kez daha kaçmaya başladı. Peşinden koştum ve yakaladım. Aparta kadar kucağımda götürdüm. 'Eşyalarımı ver, gideceğim' dedim. Eve çıktım. Tekme attı. Ben de boğazını tekrar sıktım. Bir süre sonra hava alamadığını söyledi. Dışarı çıkmak istediğini belirtti. Ben de 'Kaçmayacaksan çıkarız' dedim. 'Kaçmayacağım' dedi; ancak dışarı çıkınca tekrar kaçmaya başladı. Yakaladım. Apartın önüne geldiğimizde tokat attım, ittirdim. Yere düştü. Bağırmaya başladı. Kafasını çarptı."

Olay yerine gelen polislere şikayetçi olmamış

Çevredekilerin ihbarı üzerine, olay yerine sağlık ve polis ekiplerinin geldiğini; ancak Güleda’nın kendisinden şikayetçi olmadığını öne süren Zafer Pehlivan, "Onu ambulansla hastaneye götürdüler. Benden şikayetçi olmadığı için birileri beni otogar civarında bıraktı. Para çektim, taksiyle hastaneye gittim. Sonra Güleda’yla beni karakola götürdüler. Güleda, şikayetçi olmadı. Onu polis aracıyla evine götürdüler. Beni de ifademin ardından bıraktılar. Ben de aparta gittim. Nasıl olduğunu sordum. Başının ağrıdığını, midesinin bulandığını söyleyince tekrar hastaneye götürdüm. Saat 05.00 sıralarında eve döndük, uyumuşuz. Saat 10.00 gibi kalktık. Kahvaltı yaparken Güleda, bana, ’Sen nasıl erkeksin? Bana saldırdın, beni dövdün’ dedi. Bu sırada Osman, beni aradı. Konuşmak istediğini söyledi. Ben de Muğla’da olduğumu söyledim. Güleda’ya aralarında bir şey olup olmadığını sordum" dediği öğrenildi.

Zafer Pehlivan, Güleda Cankel’i saat 11.00 sıralarında boğarak öldürmeye çalıştığını, kalbini kontrol ettiğinde yaşadığını görünce bıçakladığını söyledi. Pehliven, "Yarım saat sonra evden çıkarak, annemi aradım, cinayet işlediğimi söyledim. Sonra karakol yakınına gittim. Yarım saat bekledim. Bu sırada babam başta olmak üzere diğer akrabalarımı da aradım. Bana teslim olmamı söylediler. Ben de karakola geldim" dedi.

Annesi sinir krizi geçirdi

Güleda Cankel’in ailesi de Isparta’ya geldi. Annesi hastane önünde sinir krizi geçirerek bayıldı ve tedavi altına alındı. Cankel’in öldürülmesi sınıf arkadaşlarını da yasa boğdu. Arkadaşları hastaneye gelerek yaşanan cinayete büyük tepki gösterdi. Baba Mustafa Cankel ve yakınları morga gelerek cenazeyi aldı. Gözyaşlarına hakim olmayan baba Cankel'i yakınları oradan uzaklaştırarak sakinleştirmeye çalıştı.

Babası anlattı

Baba Mustafa Cankel kızıyla en son ne zaman konuştuklarını, katilin amcasına hangi mesajı attığını anlattı. Devlet memuru baba Cankel, "İki ay önce büyük kızım Seda'yı gelin edip İstanbul'a uğurladım. Şimdi ise küçük kızım Güleda bir caninin ellerinde can verdi. Sessiz sakin, çok iyimserdi, hiçbir zaman kötü düşünmezdi kızım. Kınalı kuzumdu o benim. Üzerine titrediğim gözümün bebeği bir cani tarafından katledildi. Yüreğim almıyor. O kadar keşke var ki içimde..." dedi.

Güleda'nın cinayetten önce İstanbul'da ablasının yanında olduğunu söyleyen baba Cankel, "Katil Isparta'ya gittiğinde Güleda İstanbul'daydı. Keşke ablasının yanında kalsaydı. Katil, Güleda yokken oturduğu aparta gitmiş, odasını karanlık görmüş. Beklemiş onu" dedi. Kızıyla darp edilmesinin ardından görüştüğünü de anlatan Mustafa Cankel, "Şiddet uygulamış, kızım başından darbe almış. Daha önce de küsüp barıştılar. Ama kızım bu kez kesinlikle görüşmeme kararından dönmedi. 'Şikayetçi olmayacağım. Ufak bir darp. İş uzamasın' dedi. Tekrar arayıp 'Şikayetçi ol kızım' dedim. Beni dinlemeyip şikayetçi olmamış" dedi.

Baba Cankel şöyle devam etti: "Annesiyle telefonda görüştü ve hiçbir şey diyememiş. Annesi sesinden anlamış. Bir şey diyecekmiş gibi olmuş. Annesi 'sanki bana bir şey diyecekti' dedi. Ama biz bilmiyoruz ki o katilin orada olduğunu. Sadece annelik hissi. Ah keşke bir şey deseydi. Geriye sadece keşkeler kaldı. Katil Zafer Pehlivan, olaydan sonra amcasını arayıp 'Kızı öldürdüm. Şimdi ben de intihar edeceğim' demiş. İntiharı başaramamış, gidip teslim olmuş. Bu nasıl bir canilik. En ağır cezayı almasını istiyorum. Polisin de ihmali var..."

Tutuklandı

Zafer Pehlivan (19), polis merkezindeki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılıkta ifade veren Pehlivan daha sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak, Isparta Cezaevi'ne gönderildi.

Öldürülmeden önce yaptığı paylaşım

Güleda’nın öldürülmeden 5 gün önce Twitter hesabından yaptığı paylaşım duygulandırdı. Güleda Cankel’in 13 Kasım’da Twitter hesabından "Sever mi her kalp katilini" paylaşımında bulunduğu ortaya çıktı. Zanlı Zafer Pehlivan'ın ise sosyal medyada, "Her şeyin zamanı yaşadığınız o andır. Mutlu olmayı ertelemeyin, canınızın istediği zaman ölmeyeceksiniz. Ve biz o zamanın değerini bilemedik. 18/11/2019 saat 13:47 bitti" paylaşımında bulunduğu ortaya çıktı. Hesabının açıklama kısmına da, "Ömrü kısa, sevgisi sonsuz kelebeğim" yazarak kalp koydu.

Doğayı ve hayvanları çok seviyordu

Doğayı ve hayvanları seven Güleda Cankel, sosyal medya hesabı Instagram üzerinden genellikle kedi ve köpek paylaşımı yapıyordu. Hayat dolu genç kızın ismi 'Lisa' olan köpeği ile olan paylaşımları da görenlerin yüreğini burktu. Güleda Cankel, Lisa'nın patisini tutuğu bir gönderide, "İnsanları tanıdıkça, kendimi köpekleri daha çok severken buluyorum" notunu düştüğü görüldü.

Güleda Cankel'den geriye gülümsediği onlarca fotoğraf ve kısa videolar kaldı.