Okullardaki gizli tehlike! Önemsiz sanılıyor ama çocukların bütün yaşamına zarar verebiliyor, uzmanı uyardı
Özellikle çocukluk çağlarında başlayan ve eğitim hayatının büyük bir kısmında öğrencilerin karşılaşabileceği bir şiddet türü olan akran zorbalığı, bireylerin kişilikleri üzerinde derin izler bırakabiliyor. Öyle ki akran zorbalığının olumsuz sonuçları, yetişkinlik döneminde bile hissedilebiliyor. Oyun Terapisti ve Aile Danışmanı Perihan Şensoy, akran zorbalığının dünyadaki tüm okullarda sıklıkla görülen bir problem olduğunun ve yaşça küçük olmanın, öğrenciler tarafından hedef gösterilme ihtimalini artırdığının altını çizdi.
Öznur Doğan / Posta.com.tr - Oyun Terapisti ve Aile Danışmanı Perihan Şensoy, akran zorbalığını ''Birden fazla öğrencinin başka bir öğrenciye karşı yaptığı fiziksel, sözel ve duygusal olarak zarar verici davranışlar'' olarak açıkladı. Şensoy, bu soruna özel ya da devlet fark etmeksizin, birçok eğitim kurumunda rastlanabildiğini belirtti.
''Zorbalık, güç kullanarak, korkutarak, tehdit veya zorlama ile başkaları üzerinde baskı ve üstünlük kurmak anlamına gelir'' diyen Perihan Şensoy, akran zorbalığında istemli ve bilinçli olarak karşı tarafa zarar verici davranışlar sergilendiğini ve davranışların çoğunlukla tekrarlayıcı nitelikte olduğunu açıkladı.
Akran çatışması ve akran zorbalığı kavramlarını birbirinden ayırmanın oldukça önemli olduğunu belirten Şensoy, sözlerine şu şekilde devam etti:
''Akran çatışmasında, çatışma yaşayan kişiler arasında hem bir ilişki mevcuttur hem de aralarındaki güç dengesi paraleldir. Sonunda sorumluluk ve pişmanlık duyguları deneyimlenir ve çatışma çözülmeye çalışılır. Akran zorbalığında ise problem çözmeye çalışılmaz ve genellikle herhangi bir duygu yoktur.
AKRAN ZORBALIĞI, ÇOCUĞUN SUÇU DEĞİL
Akran zorbalığında doğru olduğunu düşündüğümüz bazı yanlış inançlar da mevcuttur. Bunlar; yalnızca erkekler zorbalık yapar, bazı çocuklar doğuştan saldırgandır, zorbalığa uğrayan çocuk, zorbalığı kendi davet eder, isim takmak ve dalga geçmek bir tür şakalaşmadır gibi yanlış inançlar şeklinde örneklendirilebilir.
EN ÇOK ORTAOKULDA ORTAYA ÇIKIYOR
Yapılan araştırmalar, zorbalığın ilkokulun son yıllarına doğru başladığını, ortaokulda büyük artış gösterdiğini ve ergenlerin liseye başlamasıyla birlikte azaldığını gösteriyor.
Zorbalığın doğrudan ve dolaylı olmak üzere 2 türe ayrıldığını söyleyen Şensoy, ''Doğrudan zorba davranış fiziksel ve sözel zorbalıktır. Bunlar yumruklama, dürtme, itme, vurma, bağırma, ısırma, tükürme, küfür ya da hakaret etme, tehdit etme, utanç verici veya zalimce şakalar yapma ve din, sosyal imkânsızlıklar, maddi durum ya da sosyal statüyle alay etme, şaka yapma ve benzeri hareketleri içerir'' dedi.
Dolaylı zorba davranışın, ilişkisel ve siber zorbalığı içinde barındırdığını belirten Şensoy, şunları söyledi:
''Bunlar reddetme, kabul etmeme, şantaj, nefret dolu bakma, küfür içeren el kol hareketleri yapma, hakaret edici ya da küçük düşürücü notlar yazma, zarar verici söylenti ya da dedikodu yayma, kendi çıkarları için arkadaşlarını kullanma, web sitelerinde karalayıcı yazılar yazma, yokmuş gibi davranma, gruptan dışlama şeklinde sıralanabilir.
Akran zorbalığı dediğimizde aklımıza gelen ilk şey, fiziksel şiddettir ve okullarda en sık görülen zorbalık türü de budur. Zorbalığın fiziksel hali, öğretmenler ya da öğrenciler tarafından kolaylıkla fark edilir. Sözel zorbalığın ise fark edilmesi oldukça zordur.''
SANAL ZORBALIK YAYGINLAŞTI
Aile danışmanı Şensoy, teknolojinin günlük hayatımıza iyice yerleşmesiyle sanal zorbalık denilen kavramın da yayıldığını anlattı:
''Siber zorbalıkla kişiler, geniş kitlelere kısa sürede kolayca ulaşabilir. Hem kimliklerin gizlenerek zorbalığın yapılması hem de etkisinin oldukça fazla olmasından dolayı bu zorbalık türü, maruz kalan kişilere büyük zararlar verebilir.
Zorbalığın türü bakımından kız ve erkek öğrenciler arasında zorbalık türleri değişkenlik gösterir. Erkekler, kızlara kıyasla fiziksel zorbalık uygularken, ilişkisel zorbalık türünde tam tersi olur. Erkekler ve kızlar, eşit oranda ilişkisel zorbalığa maruz kalır ve uygular.''
Akran zorbalığında farklı öğrenci rolleri bulunduğunu açıklayan Şensoy, bunları zorbalığı yapan öğrenci, zorbalığa maruz kalan öğrenci, zorbalığı hem maruz kalan hem de uygulayan öğrenci ve tanık olan izleyici öğrenciler olarak listeledi.
EMPATİ YETENEĞİ ZAYIF KİŞİLER ZORBALIĞA DAHA YATKIN
Şensoy, ''Zorbalık davranışını gösteren öğrencilerin empati kurma yeteneklerinin yeterince gelişmediği görülür. Ayrıca sosyal becerilerde desteklenmeye ihtiyaçları vardır. Saldırgan ve dürtüsel bir yapıya sahip olabilirler ve etraflarına hükmetmek isterler. Akademik yönden yetersiz olabilirler ve saygı elde etmek için de zorbalık yaparlar. Zorbalığa maruz kalan öğrenci, genellikle güvensiz ve kendisini koruyamayan, pasif ve boyun eğici bir tarzda olabilir'' dedi.
'İSPİYONCU' DAMGASI KORKUTUYOR
Uzman isim, zorbalığa seyirci kalan öğrencilerin ise 'ispiyonculuk' damgası almaktan çekindikleri için genellikle sessiz kaldıklarının altını çizdi. ''Bu kişilerin, zorbalık davranışı gösterenlerden farkları ise suçluluk duymalarıdır'' diyen Şensoy, sözlerine şöyle devam etti:
''Sıklıkla zorbalık davranışı gösteren kişiyi haklı bulup mağdurun hak ettiğini düşünürler. Çünkü zorbalık davranışında bulunanlar, öncesinde mağduru kışkırtabilir ve seyirci önünde mağduru hak etmiş gibi gösterebilirler.
KİŞİYİ ZORBALIĞA İTEN NEDENLER NELERDİR?
Zorbalık davranışının nedenlerine daha detaylı bakıldığında güç duygusundan hoşlanma, biyolojik-genetik nedenler, korkularını gizleyebilmek, bir şeyleri başarmak isteği, mutsuz olmaları ve her istediklerinin yapılması isteği gösterilebilir.
Akran zorbalığı, okul ortamında bulunan öğretmen ve öğrencileri sanılandan daha olumsuz etkileyebilir. Öğrenciler üzerinde kısa ve uzun vadede fiziksel, psikolojik, sosyal ve duygusal etkiler bırakabilir. Akran zorbalığında, zorbalığı uygulayan öğrencinin sadece bireysel özelliklerinden kaynaklanan tek yönlü bir problem olmadığı; aile, okul atmosferi, arkadaş ilişkileri, öğretmen tutumları ve yaşanılan kültürün dinamiklerinin de rol oynadığı unutulmaması gerekir.''
- Masterchef'te potaya giren isim belli oldu! Semih ve Onur arasındaki gerilim dinmiyor
- Sibil Çetinkaya'dan romantik paylaşım! 'Esas oğlanımı buldum'
- Kubilay Aka paylaştı! Hafsanur Sancaktutan'a davetsiz misafir
- Tuğçe Tayfur'un evliliğinde kriz! 'Hine hamileyken aldatıldım'
- Burcu Özberk ekranlara dönmeye hazırlanıyor!