Kilo verirken yapılan bu hatalara düşmeyin!
Kilo probleminiz varsa, uzun süredir diyet yapıyor ya da sadece sağlıklı besinler tükettiğiniz, spor yaptığınız halde kilo veremiyorsanız Dyt. Çağla Karaman’a kulak verin. Kilo verirken yapılan bu hatalara düşmeyin!
Pek çok kişi fazla kilolara sadece estetik bir sorun olarak bakıyor, daha iyi görünmek için kilo vermek istiyor. Oysa fazla kilolar kalp damar hastalıklarından omurga ağrılarına, sürekli yorgunluktan eklem problemlerine birçok sağlık sorununa neden oluyor. Kısacası hem iyi görünmek hem de sağlığımızı korumak için ideal kilomuzu korumak büyük önem taşıyor. Ancak son dönemde pandemi nedeniyle evde geçirdiğimiz sürenin artması, hareketsizlik, strese bağlı olarak daha fazla yeme isteği gibi nedenlerle pek çoğumuz fazla kilolarla uğraşıyor. Diyetisyen Çağla Karaman, kilo verme sürecinde yapılan hatalara dikkat çekerek fazla kilolarından kurtulmak isteyenlere yol gösteriyor.
Kısıtlı beslenmek vitamin mineral kaybına neden oluyor
Kilo vermek isteyen kişilerin en sık yaptığı hatanın kısıtlı beslenmek olduğunu söyleyen Dyt. Karaman, bu yöntem ilk dönemde kilo kaybına neden olsa da kısa bir süre sonra kilo vermenin duracağının altını çiziyor. İçeriği çok kısıtlı olan bu programı uygulayan kişilerin diyetini tamamen bırakmasının kaçınılmaz olduğunu hatırlatan Dyt. Karaman, “Bu durum ise verilen kiloların çok daha fazlasını hızlı bir şekilde geri almasına neden olacaktır.
Kilo verip tekrar almasının vücuda verdiği zararların yanı sıra uzun süreli kısıtlı beslenmesinin sonucunda vitamin ve mineral kayıpları da yaşanacaktır. Bu kayıplar sonucunda saç dökülmesi, tırnak kırılması, halsizlik, unutkanlık gibi belirtiler görülebilir. Bu yöntem her ne kadar popülerleşmiş olsa da bireye yarardan çok zarara neden olur” diyor.
Sağlıklı besinleri fazla tüketmek de zararlı
Bireylerin sadece günlük alması gereken kalori miktarını hesaplayarak kilo vermelerinin her zaman mümkün olmadığını anlatan Karaman, bunun nedeninin besinlere sadece kalori olarak bakmamız olduğunu söylüyor. Yüksek glisemik indekse sahip olan besinlerin kan şekerini hızlıca yükselterek yağlanmaya sebep olabileceğine dikkat çeken Dyt. Karaman, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Fakat aynı kaloriye sahip başka bir besin içerisinde bulunan sağlıklı yağlar, vitaminler ve mineraller ile kilo vermenizin en büyük destekçisi olabilir.
Kısacası 1500 kalori içeren basit şeker, hamur işi, çikolata ile hazırlanmış bir beslenme programı ile kilo alan bir birey, yeterli ve dengeli bir şekilde oluşturulmuş 1500 kalorilik bir beslenme programı ile kilo verebilir. Bu nedenle sadece kalori hesabı değil beslenmenin içeriği de çok önemlidir.
Sağlıklı bir bireyin beslenme programında mutlaka süt ve süt ürünleri, et, yumurta, kurubaklagiller, sebze ve meyveler ile tahıl grubuna yer verilmeli, porsiyon kontrolü sağlanmalıdır. Bu besinler gereğinden fazla tüketilirse vücutta yağ olarak depolanması kaçınılmazdır. Örneğin vitamin içeriği yüksek olduğu için kontrolsüz bir şekilde tüketilebileceği düşüncesi yaygındır. Oysa her besin gibi meyvenin de fazla tüketilmesi vücutta yağlanmaya olur.”
Tek tip beslenme hastalıklara davetiye çıkarıyor
Dyt. Çağla Karaman, tek tip diyetlerin de kilo verme konusunda pek de doğru bir tercih olmadığını belirtiyor. Bu şekilde beslenmenin çok kısıtlı vitamin ve minerallerin alınması ile hastalığa adeta davetiye çıkardığını söyleyen Dyt. Karaman, hastalıklardan ve kanserden korunmak için renkli beslenmenin önemine dikkat çekiyor: “Özellikle mevsim geçişlerinde hastalıklardan korunmak için renk renk meyve ve sebze tüketimi önerilmektedir.
Güçlü antioksidan kapasitesi ile mor renkli meyveler, A vitamini içeriği ile sarı- turuncu renkli sebze-meyveler, likopen içeriği ile kırmızı renkli sebzeler tüketilebilir. Elma diyeti, kabak diyeti, ıspanak diyeti gibi tek tip besin içeren diyetler sürdürülebilir ve sağlıklı değildir. Ayrıca bu tip diyetleri yapan bireylerde daha sonrasında o besine karşı tiksinme oluşturup, o besini normal hayatlarından tamamen çıkarttıkları da gözlemlenmiştir.”
Beslenme programlarının kişinin enerji ihtiyacı, hastalıkları, tercihleri gibi birçok faktör baz alınarak oluşturulduğunu hatırlatan Dyt. Karaman, bu nedenle aynı programın farklı bireylerde kullanılmasının problem yaşatacağını, kişinin bu programı sürdürememesine ve kilo verememesine neden olacağını belirtiyor. Dyt. Karaman, “Aynı program bir bireye kilo verdirirken başka bir bireyin gereğinden fazla enerji almasına bağlı olarak kilo almasına neden olabilir.
Diyet programının içeriğinde kişinin tüketmeyeceği besinler, bireyler arasında beslenme saati farkları olabilir. Ayrıca kişinin hastalıkları veya alerjisi doğrultusunda tüketilen besinler de farklılık gösterecektir. Bu nedenle beslenme programı sürdürülebilir ve uyumluluk açısından tamamen bireye özgü hazırlanmalıdır” diyor.
Kilonuzun nedeni başka bir sağlık sorunu olabilir
Kilo vermenin sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi için altta yatan problemlerin çözülmesi gerekiyor. Kabızlık, bazı kan değerlerinin düşük veya yüksek olması gibi problemler kilo vermeye etki edebiliyor. Karaman, kabızlık problemi olan kişilerin beslenme programında posa, su ve yağ içeriğinin yeterli oranda verilmesi, probiyotik-prebiyotik içeriği yüksek olan besinlerin tüketilmesi, ayrıca yürüyüş ile beslenme programının desteklenmesi gerektiğini hatırlatıyor.
Kişinin yetersiz kaldığı durumlarda uygun probiyotik destekleri ile bağırsak florasının düzenlenebileceğini belirten Dyt. Karaman, şöyle devam ediyor: “Ülkemizde özellikle D vitaminin eksikliği görülmektedir. Bu durumda kişi doğru zaman ve şekilde güneşten yararlanmalı, yetersiz kaldığı durumda ise doktora başvurmalıdır. Aynı zamanda kan bulgularındaki dengesizler de doktor ve diyetisyenin multidisipliner çalışması ile çözüme kavuşturulmalıdır.”
Sadece spor yaparak kilo verilmez
Kilo vermek isteyen bireylerin çareyi en hızlı kilo vereceklerini düşündüğü yollarda aradığına dikkat çeken Dyt. Karaman, “Oysa obez bireylere bakıldığında genellikle kiloların yavaş yavaş, aylara ve yıllara yayılarak alındığı gözlenmektedir. Nasıl ki kilolar yavaş yavaş alındıysa verilirken de aynı hızla ilerlenmesi beklenir. Ancak bu şekilde verilen kiloların kalıcı olacaktır.
Çok kısa sürede hızlıca verilen fazla kilolar aynı hızla geri alınmaya mahkumdur. Ayrıca beslenme ve spor birbirinden ayrılmaması gerekir. Beslenmeye dikkat etmeden sadece spor yapan bireylerde kilo verimi beklentinin altındadır. Çünkü zayıflamanın yüzde 70’i beslenmeye, yüzde 30’u da spora bağlıdır” diyor.
- Annem Ankara kalplere dokunacak! Seyirciyi 90’lı yıllara götürecek
- Şevval Sam, Cumhuriyet Bayramı konserinden 5.3 milyon lira mı aldı?
- Boşanacakları konuşulan Eda Ece ve eşi Buğrahan Tuncer Paris'te aşk tazeledi!
- Helin Kandemir'den 'aşk' açıklaması! '
- Burcu Özberk çiçek desenli elbisesiyle göz kamaştırdı!