Dünyanın ikinci dikey tarım merkezi olan ve Tarım ve Orman Bakanlığı iş birliğiyle hayata geçirilen Ar-Ge merkezi, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci tarafından İstanbul’da açıldı. Kapalı dikey tarım yöntemiyle geleneksel tarımdan yüzde 95 oranında da az miktarda su ile üretim yapılabiliyor. Geliştirilen teknolojilerle, ekinlerin ideal düzeyde ışık alması, su ve besine kavuşması sağlanıyor. Açılışta konuşma yapan Bakan Vahit Kirişci, "Su zengini bir ülke değiliz. Suyu etkin ve verimli kullanma mecburiyetimiz var. Dünyanın ikinci dikey tarım merkezi olan bu merkezde de kullandığımız teknoloji buna hizmet ediyor" dedi.
Dünyanın 2’nci dikey tarım merkezi, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci tarafından Kağıthane’de açıldı. Tarım ve Orman Bakanlığı iş birliğiyle hayata geçirilen Ar-Ge merkezinin açılışında konuşan Bakan Kirişci, merkezde kullanılan teknolojinin öneminden bahsederek, “Su zengini değiliz, dikkatli kullanmamız gerek. Bu aslında buna da hizmet eden bir teknoloji” dedi. Gençlere de tarıma yönelme çağrısında bulunan Kirişci, Tarım Orman Gençlik Konseyi kurulacağını söyledi.
Kağıthane’de, 30 metre derinlikte yapay ışık ile bitkisel üretimin yapılacağı "İstanbul Kapalı Dikey Tarım Uygulama Merkezi” Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişci tarafından açıldı.
Dünyanın 2’nci dikey tarım merkezi olma özelliğini taşıyan merkezin açılışında konuşan Bakan Kirişci, Türkiye’nin su fakiri olmasa da su zengini bir ülke de olmadığını, bu sebeple suyun çok dikkatli kullanılması gerektiğini ve merkezde kullanılan teknolojinin suyun etkili kullanılmasına hizmet ettiğini söyledi.
Kirişci, bu merkezlerin sayısının artacağını da söyleyerek, özellikle gençlere tarıma yönelme çağrısında bulundu. Vahit Kirişci ayrıca, sözleşmeli tarımın zorunlu hale getirileceğini ve bu noktada üreticinin mağdur olmaması için gelir koruma poliçelerinden faydalanacağını ifade etti.
“Suyu çok dikkatli kullanmamız gerek. Bu aslında buna da hizmet eden bir teknoloji”
Uygulama merkezinde kullanılan teknolojinin modern tarımın gelişmesine sağlayacağı katkılardan bahseden Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, yeni açılan merkez için “Bu binanın 30 metre altında bir merkez düşünün ve bu merkezde böyle bir bitkisel üretimin yapıldığı haberi sizlerle paylaşılıyor olsun. Hani duy da inanma denilen kabilden bir gelişme." dedi ve merkezin önemini Türkiye'nin su konusundaki son durumunu özetleyerek açıkladı.
"2000 yılının başında bu ülkede kişi başı alan miktarı 4 dekardı. Şu anda gelinen noktada 2.8 dekar. Peki şu anda nüfusumuz ne? 85 milyon. Bundan sonra tarım alanlarında bir azalma olmamış olsa bile eğer 2053 hedefimiz, nüfus projeksiyonumuz 105 milyon olacaksa bunun artık 2 dekarlara ve hatta altına düşeceğini de bizim görüyor ve biliyor olmamız lazım. Ama öbür taraftan tarım için su gerekli. Suyla ilgili de, 'su zengini bir ülke değiliz, 112 milyar metreküp suyumuz var' diyoruz. Bunun 58 milyar metreküpünü ancak kullanabiliyoruz. Bundan dolayı da suyun etkin ve verimli kullanılması mecburiyeti var."
TÜRKİYE'NİN SUYU NE DURUMDA?
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, 2002 yılından bugüne yapılan çalışmalar hakkında da bilgi verdi
"Türkiye'nin suyu 2002’de 133 milyar metreküp iken bugün 183 üç milyar metreküpe çıkardık. 276 olan baraj sayımızı 930’a çıkardık. 101 tane yeraltı su deposu inşa ettik. Atık suyu yeniden değerlendirmek ve bunların arıtıldıktan, belirli işlemlerden geçirildikten sonra tarımsal sulama başta olmak üzere sulamada kullanılması konusunu da, bu konuları da çalıştık"
Bu çalışmalara rağmen mutlak surette suyu çok çok idareli kullanmamız gerektiğini belirten Bakan Kirişçi, suyun daha idareli kullanılması adına, merkezde kullanılan teknolojinin de buna hizmet eden bir teknoloji olduğunu ifade etti.
"Bu teknoloji aslında buna da hizmet eden bir teknoloji. Birincisi, Teknolojinin Türkiye'de bir ilk olması. İkincisi, şimdi şu bulunduğumuz yer bir otopark. Anlatmaya çalıştığımız husus da şu, yani güneşi görmemize gerek yok veya bizim illa da toprak dememize gerek yok. Birden fazla katta raf sisteminde üretim yapabilen bir üretimin gerçekleştirilebildiği bir merkezi burada aslında ortaya koymaya çalışıyoruz. Dünyada ikinciliği yani bizim için çok gurur verici. Ama bu sadece bu merkezle sınırlı kalmayacak. Bu merkezlerin sayısı artacak. Türkiye'de tarım sektörüne ve de bu alana bilhassa gençlerimizin ilgisini artırarak çekmek bizim için şu anda temel hedef olacak”
“SÖZLEŞMELİ TARIMI ZORUNLU HALE GETİRECEĞİZ”
Türkiye’de modern tarımın geliştirilmesi için bakanlık olarak çalışmaları sürdürdüklerini ifade eden Vahit Kirişci, atacakları adımlar hakkında da bilgi verdi.
“Tarım ve Orman Bakanlığı olarak kendi bünyemizde bir Tarım Orman Gençlik Konseyi kuruyoruz. Bu konsey bizim geleceğimizi şekillendirecek olan bir konsey. Yine bu yeni vizyon çerçevesinde, özellikle stratejik ürünlerde sözleşmeli tarımı zorunlu hale getireceğiz. Oralarda bu ürünleri üretene 'sen alıcıyla oturacaksın, sözleşme imzalayacaksın' diyeceğiz. ‘Benim bu üretimle ilgili şu kaygılarım var, bu kaygılarım var’ derse o zaman devreye 2006 yılında uygulamaya koyduğumuz sigorta poliçeleri girecek. Biz buna da 'Gelir koruma poliçesi' adını koyuyoruz. ‘Ben soya üretmek istemiyorum. Ben mısır üretmeye devam edeceğim' diyene, ‘iyi güzel ama ben sana müsaade etmeyeceğim’ diyeceğiz. Üretici soya ektiği için, mısıra göre gelirinde bir gerileme olacaksa bunu da gelir koruma poliçesiyle, kayıt altına alacağız ve bu sigortanın da priminin yüzde 60’ını bakanlık olarak, devlet olarak, hükümet olarak biz ödüyor olacağız”
Konuşmaların ardından, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci ve beraberindekilerce Dikey Tarım Uygulama Merkezi'nin açılışı gerçekleştirildi. Vahit Kirişci merkezi inceleyerek ilk ürünlerin hasadını yaptı. Kirişci daha sonra, hasadını yaptığı ürünleri basın mensuplarına ikram etti.
"TÜRK TARIMININ GELİŞİMİNE ÖNCÜLÜK EDECEK"
Tesisin açılış töreninde konuşma yapan İGSAŞ Genel Müdürü İlkay Ünal, “Tarım ve Orman Bakanlığı iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz Ar- Ge merkezimizin açılışını yapmaktan mutluluk duyuyoruz. Son yıllarda ülkemizde ve dünyada nüfus artışı, gıdaya erişim ve yüksek su tüketimi gibi problemler, modern tarım çalışmalarına hız kazandırdı. Yapılan araştırmalarda kapalı dikey tarım metoduyla yüksek verim ve kalitede ürün alınırken, enerji maliyetinde de ciddi oranda azalma olduğunu gözlemledik. Türk tarımının gelişimine öncülük edecek bu Ar-Ge projemizle, sürdürülebilir yaşamın, şehir hayatında da mümkün olduğunu gösterebileceğimize inanıyorum. Bizim için çok değerli olan bu projeyi hayata geçirmemize katkı sağlayan ve mesai harcayan herkese şükranlarımı sunarım. Önümüzdeki dönemde bu kıymetli iş birliğinin meyvelerinin daha da arttığını görmeyi temenni ediyor, Türk tarımı için hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
DİKEY TARIM NEDİR?
İlk kez 1999 yılında konuşulmaya başlanan dikey tarım kavramı, yıllar içinde geliştirildi. Kapalı dikey tarım yöntemiyle geleneksel tarımdan yüzde 95 oranında da az miktarda su ile üretim yapılabiliyor. Hidroponik ve aeroponik yetiştirme şekilleriyle minimum miktarda su, besin çözeltisi ile birlikte kapalı bir sistem içinde birim alanda daha fazla üretim yapmak mümkün. Geliştirilen teknolojilerle, ekinlerin ideal düzeyde ışık alması, su ve besine kavuşması sağlanıyor. Çimlenmeden filizlenmeye, gelişmeden hasada kadar tarımsal yetiştiriciliğin her aşaması kontrol altında tutuluyor. Projeyle tohumdan fideye, fideden ürüne bütün süreçlerle kurulacak tesis bünyesinde sağlanacak.
- Mauro Icardi güzel şarkıcıyla bir araya geldi, Wanda Nara çılgına döndü
- Hazal Kaya'dan yeni taşınma haberi: Yine ev değiştiriyoruz!
- Yasmin Erbil, ev hapsindeyken TikTok yayını açan babasından dert yandı
- Cemal Can ve Danla Bilic'ten 'Matrix' temalı eğlenceli pozlar!
- 6 yıllık evlilik bitiyor! 1 milyonluk boşanma davası