Gebze ilçesinde yaşayan 5 kardeş, 9 yıl önce bir plastik enjeksiyon fabrikası kurdu. 9 yıl boyunca fabrikalarını büyüterek onlarca firma için üretim yapan kardeşler, yaklaşık 2 ay önce çıkan bir yangınla adeta yıkıldı. Çıkan yangın sonrasında yaklaşık 150 kişinin ve ailelerinin ekmek kapısı olan fabrika tamamen küle döndü. Yangınla birlikte bütün birikimlerini kaybeden Yılmaz ailesi, işçilerini ve müşterilerini mağdur etmemek için bir yakınlarının kesimhanesine geçerek ödünç aldıkları makinelerle üretim yapmaya devam etti.
"Biz hibe değil, sadaka değil, geri ödeme şartıyla ufak bir kredi istiyoruz"
Çıkan yangında tüm fabrikayı kaybettiklerini söyleyen Volkan Yılmaz, "Her şeyimizi kaybettiğimizden dolayı tekrar müşterilerimize cevap vermek adına bir komşumuzun kesimhanesinde, mezbahasında üretim yapmaya çalışıyoruz. Tekrar kurulum yapabilmek için var olan mal varlığımızı şu an satamıyoruz. Bankalardan yasaklandığı için hiçbir şekilde kredi kullanıp tekrar kurulum aşamasına geçemiyoruz. Gittiğimiz tüm kapılar kapandı. Biz hibe değil, sadaka değil, geri ödeme şartıyla ufak bir kredi istiyoruz. Tekrar kurulup, üretimimize devam edebilmek için. 70’ yakın personelimiz var. Ödünç aldığımız bir makineyle üretim yapıyoruz. Buranın dört bir yanı açık, yağmur üzerimize yağıyor" dedi.
"Elimizde ne imkan varsa onu kullandık"
Kendilerinin mal varlıkları olduğunu ancak satamadıklarını aktaran Yılmaz, "Sicilimizin bozukluğundan değil, çalıştığımız bankalar kredi vermediği için kredi çekemiyoruz. Aksi takdirde yangından sonra bütün olumsuzluklara rağmen, fabrikamız yandı orayı tadilat ettiriyoruz. Aynı zamanda yazılan çeklerimizin ödemesini teker teker hiç kimseyi mağdur etmeden borçlarımızı günü gününe ödeyip, elimizden geldiği kadar, elimizde ne imkan varsa onu kullandık. Kesinlikle kimseyi zor durumda bırakmadık" diye konuştu.
"Yeniden devletimize, milletimize, elemanımıza hizmet etmekte ısrarlıyız"
Yangından sonra tüm işçilerin yanlarında olduklarını kaydeden Yılmaz, "Bu personelimizin tamamının bizim arkamızda durmasından kaynaklı yeniden üretime başlayabileceğimizi, müşteri potansiyelimizin hazır olduğundan, iş tecrübemizin yüksek olduğundan dolayı tekrar kurulum aşamasına geçtik. Elemanımızın zor şartlar altında bizimle beraber çalışması sebebiyle biz bir an önce onarılan fabrikamıza geçip, orada devletimize, milletimize, elemanımıza hizmet etmekte ısrarlıyız" şeklinde konuştu.
"Bizi hiç dikkate bile almadılar"
2015 yılından beri Gebze Ticaret Odası'na üye olduklarını ve aidatlarını düzenli bir şekilde ödediklerini kaydeden Yılmaz, "Gebze Ticaret Odası’nda başkanımız Nail beyin bizzat yanına gittik, durumumuzu izah ettik. Bir krediye ihtiyacımız olduğunu da vurguladık ancak bu konuda bize hiç destek olunmadı. Hatta bizi hiç dikkate bile almadılar. Seçim varken meydandalar maalesef. Cuma günü Gebze Ticaret Odası tarafından arandım. ‘Seçimimiz var, oy kullanmak ister misiniz?’ dediler. ‘Gelemiyorsanız araç gönderelim’ gibi yaklaşımlarla yanımıza geliyorlar. Biz bu durumdayken bile bizden oy isteme cüretinde bulunabiliyorlar maalesef" ifadelerini kullandı.
"Biz neden Gebze Ticaret Odasına üye oluyoruz?"
Henüz 19 yaşındayken abileriyle birlikte bu işe başladığını aktaran 27 yaşındaki Pınar Yılmaz Kahraman ise "Büyüktük ama ne yazık ki başımıza gelen yangın felaketinden dolayı iş yerimiz tamamen kullanılmaz hale geldi. Şu anda derme çatma bir yerde elimizden geldiğince çalışmaya çalışıyoruz. Biz geri ödeme şartıyla kredi taleplerinde bulunduk ama ne yazık ki olumlu cevap verilmedi bize. Biz yangından sonra biraz geç toparlandık ama şuan bu işe devam etmek istiyoruz. 4 abimle birlikte Gebze Ticaret Odası’na gittik, oradan da destek göremedik. Herhangi oluşumdan bize olumlu cevap gelmedi. Gebze Ticaret Odası’na üyeyiz, tüm aidatlarımızı ödedik. Üye olduğumuz 8-9 sene boyunca ve herhangi bir yardım gelmedi. Zaten krediyi geri ödemeli istedik ama yardım yapılmadı. Biz Gebze Ticaret Odası’na neden üyeyiz o zaman? Böyle bir durumda bir yardım yapılmayacaksa, geri dönüş yapılmayacaksa biz neden Gebze Ticaret Odasına üye oluyoruz?” ifadelerine yer verdi.
"Evimize ekmek götürmeye çalışıyoruz"
Yangından sonra da patronlarının yanında çalışmaya devam ettiklerini söyleyen 40 yaşındaki işçi Hatice Durmuş, "Çok zor şartlarda çalışıyoruz. Özellikle yangından sonra iş veren de dahil olmak üzere hepimiz mağdur olduk. Birbirimize destek olarak bu zor günleri atlatmaya çalışıyoruz. Elimizden geldiğince kendi çabamızla çalışıyoruz. Hem patronumuza destek oluyoruz hem de kendi evimize ekmek götürmeye çalışıyoruz. Yetkililerin en azından mağduriyetimizi görmelerini ve bize fayda sağlamalarını istiyoruz. Çünkü kimse bu şartlar altında çalışmak istemez. Bu kadar emeğin hiç olmasını kimse istemez. Çünkü emek veriyoruz, biz buraya eşlerimizden, çocuklarımızdan ayrılıp geliyoruz. Ekmek kapımıza da ihanet etmek istemiyoruz” dedi.