Kariyerlerini arkada bırakıp bisikletle dünya turuna çıktılar! Aylık giderlerini duyanlar inanamıyor
Bisikletle dünya turuna çıkan Murat Üstüner ve Yasemin Kuruca çifti, 12 bin kilometre pedal çevirerek 12 ülke gezdi. Genç çiftin seyahat macerası öğrenciyken gittikleri Balkanlar turuyla başladı. Kariyerlerinden vazgeçerek dünyayı dolaşan çift, “Tanıştığımız günden beri yeni yerler ve kültürler keşfediyoruz. Binlerce kişi çok düşük bütçelerle dünyayı geziyor. İnanın yerleşik hayatta daha çok para harcıyoruz” diyerek bisikletle dünya turunun detaylarını posta.com.tr'ye anlattı. Aylık giderlerini duyanlar ise kulaklarına inanamadı.
Elif Bayram / Posta.com.tr -Türkiye’den yola çıkarak 14 aydır bisikletleriyle dünyayı gezen Murat Üstüner ve Yasemin Kuruca çifti, macera dolu yolculuklarına Malezya'nın doğu kıyısında devam ediyor. Dünyayı bisikletle dolaşmak için kariyerlerinden vazgeçen genç çift, “İstanbul’da yaşamak ve çalışmak başlı başına bir stres kaynağıydı. Hayatlarımız iyice kafes hayatına dönmeye başlamıştı. Kararımızı vermiştik. Bisikletle dünya turuna çıkacaktık!” diyerek sadece bisikletle değil, sırt çantasıyla dünyayı gezmek isteyenlere de önemli tavsiyelerde bulundu.
Murat Üstüner ve Yasemin Kuruca çifti evlilikleri sonrasında, ‘Nasıl bir hayat yaşamak istiyoruz?’ sorusunun peşinden gitti. Kariyerlerini arkada bırakan çift, 14 ayda 12 bin kilometre pedal çevirdi. “Bir sonraki ülkemiz Singapur olacak” diyen genç çift yolculuklarının nasıl başladığını anlattı.
Seyahate çıkmadan önce bir üniversitede araştırma görevlisi olan Yasemin Kuruca sözlerine şöyle başlıyor:
“Bisikletle dünya turu maceramız başlamadan önce, bir üniversitede araştırma görevlisiydim. Aynı zamanda Sinema alanında doktora yapıyordum. Çok yoğun ve stresli bir doktora sürecim vardı. Covid-19 salgını da başlayınca hayatlarımız iyice kafes hayatına dönmeye başlamıştı. Doktoram bittikten sonra bu seyahate çıkma kararı aldık.”
“TAM BİR BEYAZ YAKALI HAYATI YAŞIYORDUM”
“10 yıl boyunca soluksuz çalıştım” diyen Murat Üstüner ise işinden ayrılarak bisikletle dünyayı gezme kararlarını şöyle anlatıyor:
Reklam ve pazarlama alanında 10 yıl boyunca soluksuz çalıştım. İstanbul’da yaşamak ve çalışmak başlı başına bir stres kaynağıydı. Yasemin’le üniversite zamanlarımızda yaptığımız uzun seyahatlerimiz iyice kısalmıştı. Kısacası tam bir beyaz yakalı hayatı yaşıyordum. Gündüzüm gecem birbirine girmiş durumdaydı. Kısır bir döngünün içerisine girmek istemedik ve bisikletle dünya turuna çıkmaya karar verdik.
"BİNLERCE KİŞİ ÇOK DÜŞÜK BÜTÇELERLE DÜNYAYI GEZİYOR"
Genç çiftin seyahatleri boyunca en sadık dostları bisikletleri oldu. Planları basitti: Kariyerlerini arkalarında bırakacak, çantalarına sadece en temel eşyalarını alıp özgürlüğe pedal çevirerek dünyayı dolaşacaklardı. Her pedal çevirdiklerinde yeni bir sayfa açıldı ve yeni kültürlerle tanışıp farklı ülkelerdeki insanların hikayelerine ortak oldular.
Sadece bisikletle değil sırt çantasıyla da dünyayı gezmek isteyenlere tavsiyelerde bulunan Murat Üstüner, “Yerleşik hayatta inanın daha çok para harcıyoruz. Bugün binlerce kişi çok düşük bütçelerle dünyayı geziyor. Bize en çok bütçeyle ilgili sorular geliyor. Bütçeyi belirleyen şey konfor seviyeniz. İlk ve en önemli adım ise konfor alanından çıkmak. Türkiye Cumhuriyeti pasaportu sahiplerinin vizesiz gidebileceği birçok ülke var. Bu ülkeleri gezerken gönüllü çalışabilir, hostellerde konaklayabilir, yerel insanların evine misafir olabilirsiniz” dedi.
"İKİMİZ DE AYNI DUYGUYU AYNI ANDA HİSSETTİK"
Yasemin Kuruca, “Asya kıtasındaki bisiklet turumuz bizim için bu zamana kadarki en büyük maceramız. Ancak bizim için anlamı çok büyük başka bir yolculuk daha var” diyerek hayatlarını değiştiren ilk seyahati heyecanla anlattı:
2011 yılında henüz üniversite öğrencisiyken sırt çantalı olarak Murat’la yurt dışına çıkmıştık. İkimizin de ilk yurt dışı deneyimiydi. Avusturya, Hırvatistan, Bosna - Hersek, Makedonya, Karadağ, Kosova ve Yunanistan’ı gezmiştik. Bu seyahati en özel yapan şey, ilk kez her ikimiz de içimizden ‘Evleneceğim kişiyi buldum!’ demiştik. Sonradan anladık ki ikimiz de aynı duyguyu aynı anda hissetmiştik. O yüzden Balkanlar turumuz bizim için çok anlamlı bir yere sahip.
“Yasemin ile tanıştığımız günden beri yurt içi ve yurt dışında yeni yerler, yeni kültürler ve yeni lezzetler tanımaya çalışıyoruz” diyen Murat Üstüner, “Keşfetmek aslında doğamızda var. İnsanlık tarihine baktığımızda aslında bir keşifler tarihi olduğunu görüyoruz. İnsan, binlerce yıldan beri yeni şeyler öğrenmeye ve keşfetmeye çalışıyor. Buna birkaç yüzyıl önce coğrafi keşifler demişiz, şimdi uzayın keşfi diyoruz. Hatta bugün hala okyanusların derinlerini keşfetmeye çalışıyoruz” diye konuştu.
“14 AYDIR YOLDAYIZ”
Bisikletle dünya turuna çıkmak için 6 yıl boyunca hazırlık yaptıklarını belirten Murat Üstüner, “İran’ın Tebriz şehrinden bisikletle Asya seyahatimize başladık. 14 aydır yoldayız. 14 ay boyunca İran, Türkiye, Gürcistan, Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan, Güney Kore, Japonya, Tayland, Laos, Kamboçya ve Malezya’da pedallarımızı çevirdik. Şu anda Malezya’nın doğu kıyısında bisiklet turumuza devam ediyoruz” dedi.
Yolculukları boyunca unutulmaz anılar biriktirdiklerini söyleyen Yasemin Kuruca, “Her ülkede yerel halkla iç içeyiz. Özellikle İran ve Orta Asya’da insanların misafirperverlikleri ve yardımseverlikleri bizi kendine hayran bıraktı. Aslında Batılı tur bisikletçileri de bu gruba Türkiye’yi de dahil edip, misafirperverliğimizi ve yardımseverliğimizi sıklıkla dile getirir. Bu bölgelerde bizi evine davet eden birçok yerel insanla kaldık. Çok güzel dostluklar kurduk” ifadelerini kullandı.
TÜRK BAYRAĞINI GÜNEY KORE’YE TAŞIDILAR
Murat Üstüner “Yolculuklarımızda unutamadığımız birçok anı ve deneyim var. Ancak iki önemli anıyı mutlaka paylaşmak istiyorum” diyerek sözlerine şöyle devam etti:
“İlki Güney Kore’de pedal çevirirken Kore halkının Türkiye’ye ve Türklere olan derin saygısı ve kardeşliği. Bunun kaynağı ise Kore Savaşı’nda savaşan Mehmetçiğe uzanıyor. Biz de Güney Kore’nin Busan şehrinde Kore Savaşı’nda hayatını kaybeden askerlerimizin mezarlarını Birleşmiş Milletler Anıt Mezarlığı’nda ziyaret ettik. Güney Kore’ye kadar bisikletimizde taşıdığımız Türk Bayrağını da görevlilere teslim ettik. Duygusal ve gururlu bir andı.”
BİSİKLET ÜLKELER ARASINDA KÖPRÜ KURUYOR
Bisiklet turcularının dünyanın her yerinde birbirlerini evinde ağırladıklarını belirten Murat Üstüner, “Bizi duygulandıran ikinci anı ise Japonya’da oldu. Tokyo’da da bizi evinde ağırlayan Kazu ve Tomo çifti bize çok duygusal anlar yaşattı” diyerek o anları anlattı:
“Kazu 30 yıl önce 1990’ların ortasında Japonya’dan bisikletiyle Türkiye’ye gelmiş. Türkiye’nin şehirlerini bisikletiyle gezmiş. Hatta Türkiye’de bir kaza geçirmiş. Türk halkının ona çok yardım ettiğini söyledi. Vedalaşırken Kazu’nun söylediklerini hiç unutamıyoruz. ‘Ailenize ve Türk halkına söyleyin. Yaklaşık 30 yıl önce genç bir Japon bisikletiyle Türkiye’ye geldi. Türk halkı onu bağrına bastı. 30 yıl sonra bu Japon, borcunu Türk halkına ödedi’ dedi. Gerçekten de bizi olağanüstü ağırladılar. Bisiklet, ülkeler ve halklar arasında aslında böyle bir köprü kuruyor. Başka bir ulaşım aracı ile bu duyguyu sağlamanın pek mümkün olmadığını düşünüyoruz.”
Bisikletin en iyi seyahat aracı olduğuna inandıklarını söyleyen Kuruca, “Bisikletle seyahat ederken yolda hiçbir detayı kaçırmıyorsunuz. Örneğin A noktasından B noktasına giderken her şeyi tam anlamıyla yaşıyoruz. Doğanın güzellikleriyle iç içe oluyor, yol boyunca insanlarla tanışıp sohbet ediyoruz. Değişik hayvanları gözlemleyerek onların dünyasına şahit oluyoruz. Tüm bu deneyimler, yolculuğumuzu daha anlamlı kılıyor. Yolda karşılaştığımız her şey hikayemizin bir parçası oluyor” dedi.
“ALTERNATİF BİR HAYAT MÜMKÜN”
“Bir kadın olarak, daha çok kadın tur bisikletçisinin yollara çıkmasını istiyorum” diyen Kuruca, “İlk zamanlar çok zorlandım, dönmeyi bile düşündüm. Ancak sonradan bisikletle seyahat etmeye aşık oldum. Birçok kadından sosyal medyada yolculuk deneyimlerimizi paylaştığımız ‘Dünyaperestiz’ hesabımıza iletiler alıyoruz. Bu yolculukta onlarca yalnız kadın tur bisikletçisi ile tanıştık. Dünyayı tek başına bisikletleriyle dolaşıyorlar. Ben başarabildiysem, bisikleti seven herkes yapabilir” diye konuştu.
“Bu yolculukta ikimiz de keşfetmenin ne kadar güzel bir duygu olduğunu yeniden hatırladık” diyen Murat Üstüner ise, “Alternatif bir hayatın mümkün olduğunu gördük. Beni bisikletle seyahat edilebildiğine inandıran Gürkan Genç olmuştu. Gürkan, Türkiye’deki bisiklet turculuğunun bayrak taşıyıcısıdır. 10 yıldır bisikletiyle dünya turunda. Birçok bisiklet turcusu ondan ilham almıştır. Hayatın belki biz insanlar için bir planı vardır ama o planı şekillendirecek kararları her zaman biz veriyoruz. Yolculuğumuzda maceraya pedal çevirmeye devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
AYLIK GİDERLERİ 4 BİN TL
Murat Üstüner ve Yasemin Kuruca çifti, dünyayı bisikletle gezmenin maliyetinin gidilen ülkeye ve şartlara göre değiştiğinin altını çizdi.
Üstüner, "Yerleşik hayatta daha çok para harcıyoruz. Bütçeyi belirleyen şey ise konfor seviyeniz. Dünyayı gezmek isteyenlere vereceğimiz en önemli tavsiye konfor alanlarından çıkmak" diye konuştu.
"DAĞ, TEPE DEMEDEN PEDAL ÇEVİRİYORUZ"
“Saatlerce dağ, tepe, yağmur, kar demeden pedal çeviriyoruz” diyen Kurucu, “Günde sadece 150 TL harcadığımız günler olduğu gibi, bazen günde daha fazlasını harcadığımız zamanlar da oluyor. Bisikletle hareket halindeyken genelde kamp yapıyoruz ya da yerel insanların evlerine misafir oluyoruz. Yemeğimizi kendimiz yapıyoruz. Böyle zamanlarda harcamalarımız çok düşüyor. Ancak zaman zaman büyük şehirlerde otellere giriyoruz ve yerel lezzetleri tadıyoruz. Şehirlerde müze, tarihi alanlar ve kültürel aktivitelere de katılıyoruz. O zamanlar harcamalarımız artıyor” dedi.
Murat Üstüner ise, “Araba, ev, son model akıllı telefon almak yerine paramızı yolculuklara ve deneyimlere harcamayı tercih ettik. Bize göre bisiklet, seyahat etmenin en güzel aracı. Konforlu olduğunu iddia etmiyoruz ama eğer severseniz bisiklet bağımlısı oluyorsunuz” diye konuştu.
Bisikletleriyle dünya turuna çıkan Murat Üstüner ve Yasemin Kuruca çifti, ilk adımlarında heyecanlı olsalar da her pedal çevirişlerinde yeni deneyimler keşfetmenin tadını doyasıya yaşıyor. Karşılaştıkları insanların sıcaklığı ve misafirperverliği, kendilerini evlerinde hissettirmeye yetiyor. Günde 150 TL harcadıkları zamanlarda aylık giderleri yaklaşık 4 bin TL’yi buluyor. Sadece bisikletle dünyayı dolaşmak isteyenler değil, sırt çantasıyla dünyayı gezmek isteyenler de onlardan ilham almaya ve hikayelerine ortak olmaya devam ediyor.