İşte ayda 4 bin TL'ye karavanda yaşamanın sırrı! Arabadan ucuza elleriyle yaptılar
Şehrin içinde doğa hayatı süren öğretmen çiftin hayatı, 30 bin TL’ye aldıkları minibüsü karavana dönüştürme kararıyla değişti. 2 buçuk yıldır karavanda yaşayan Kaya ailesi, “Her noktasında parmak izlerimizin olduğu evimiz Sarı’yı, mahallelinin meraklı bakışlarına aldırmadan 180 günde tamamladık. Su, doğalgaz ve elektrik giderlerinin olmadığını düşünürsek karavanda hayat var!” diyerek karavan yaşamının ayrıntılarını posta.com.tr’ye anlattı. Aylık giderlerini duyanlar ise kulaklarına inanamadı.
Elif Bayram / Posta.com.tr - 30 bin TL’ye aldıkları yolcu minibüsünü kendi elleriyle karavanana dönüştürme kararı alan Çağla ve Kemal Kaya çifti, 2 buçuk yıldır karavanda yaşıyor. Öğretmen çift, komşularının meraklı bakışlarına aldırmadan evlerinin önünde karavanlarını yapmaya başladı. Sosyal medyada onların azmini gören bir marangozun kendilerine ulaşmasıyla işleri daha da kolaylaştı. ‘Yürüyen evimiz Sarı’ adını verdikleri karavanlarını 120 bin TL’ye tamamladılar. Zamanlarının çoğunu yeni yerler keşfederek geçirdiklerini söyleyen Kaya ailesi, “Her sabah farklı bir manzaraya uyanmak ve yeni insanlarla tanışmak mükemmel bir deneyim” diyerek karavan yolculuklarını anlattı.
Karavanda yaşamaya karar verme süreçlerini anlatan Çağla Kaya, “Karavanda yaşamak benim çocukluk hayalimdi. Eşim Kemal ile üniversitede tanıştık, 8 yıldır evliyiz. İkimiz de Sosyal Bilgiler Öğretmeniyiz. Evlendikten sonra daha fazla yer görebilme arzusu ağır bastığı ve daha özgür hissettirdiği için kamplar yapmaya başladık. Birkaç yıl kendi aracımızla, bir yıl otostopla, bir süre de motosiklet ile çadır kampları yaparak birçok yeri görme fırsatımız oldu. 2019 yılında çekme karavan alma hayali kurarken aracımızı satmak zorunda kaldığımız için pandeminin de etkisiyle 2021 Ocak ayında ‘Karavanımız Sarı’ için ilk adımı attık” dedi.
“KARAVANIMIZI KENDİMİZ YAPTIK”
Bu süreçte gerek çekme karavan gerekse motokaravanlarla ilgili birçok fuara katıldıklarını söyleyen Çağla Kaya, “O zamana kadar ki yapılmış araçları inceledik. Karavanı hazır almak bizim bütçemizi aştığından, ‘Biz bu karavanı kendimiz yapabiliriz!’ dedik. Önce bilindik araçlardan baktık ama fiyatları bize çok yüksek geldiğinden ve ferahlık anlamında bize yeterli gelmeyeceğini düşündüğümüzden o bilindik araç gruplarına çok yanaşamadık” dedi.
Anadolu’da birçok şehirde minibüs olarak kullanılan aracı kendi elleriyle karavana çeviren Çağla Kaya, asıl maceranın bir karar anıyla başladığını heyecanla anlatıyor:
Bizim için asıl macera daha önceden tam anlamıyla karavana dönüşmemiş, önümüzde yapılmış bir örneği olmayan 2007 model, Anadolu’da birçok şehirde şehir içi minibüs olan bir aracı karavana dönüştürmeye karar vermemizle başladı. Dönüşüm hikayemiz biraz ilginç ve özel.
“MAHALLELİNİN MERAKLI BAKIŞLARI ARASINDA KARAVAN”
Öğretmen çift, okul çıkışlarından arta zamanlarda karavanlarını kendi elleriyle yapmaya başladıkları anları şöyle anlatıyor:
Karavanımızı o dönem pandeminin de verdiği sınırlılıklarla, mahallelinin meraklı bakışları arasında evimizin önünde yapmaya başladık. Sosyal medyada bizim azmimize şaşıran emek verdiğimizi gören bir marangoz abimiz, dükkanının tezgahını kullanabileceğimizi söyleyince işler daha da kolaylaştı. Yaklaşık 180 gün süren gayretlerimizle daha önce bu konularda hiç tecrübemiz olmamasına rağmen her noktasında parmak izlerimizin olduğu evimiz Sarı’yı tamamladık.
“120 BİN TL’YE HAYATIMIZ DEĞİŞTİ”
2 buçuk yıl önce 30 bin TL’ye aldıkları minibüsü kendi elleriyle karavana çevirdiklerini söyleyen Kaya, “Karavanımızı 2021 Ocak ayında servis minibüsü olarak 30 bin TL’ye aldık. Yaklaşık 90 bin TL harcayıp, araç dahil 120 bin TL’ye kendi karavanımızı yapmış olduk. O günden sonra hayatımız değişti. Çok uzun bir zaman olmamasına rağmen oldukça düşük bir maliyetle dönüşümünü tamamladık. Bizim için en büyük avantaj hem yazlık hem de kışlık başımızı sokacağımız bir ev aldık, hem de yürüyeninden. Karavanımız sayesinde şartların uygun olduğu her yerde, doğada kimsenin olmadığı yerlerde konaklayabilme özgürlüğü yaşıyoruz. Gittiğimiz şehirlerde kalacak yer meselesini, hava şartlarını düşünmek zorunda kalmıyoruz. Doğanın ve yaşamın tadını çıkarıyoruz” diye konuştu
“AYLIK GİDERİMİZ 4 BİN TL”
Karavanda yaşayan Kaya çifti, harcamalarının 4 bin TL’yi geçmediğini belirterek “Sadece gezdiğimiz kadar para ödüyoruz. Senelik vergi, sigorta ve muayene ücretleri ve başlıca sabit giderlerimiz; mutfak masrafı ve yakıt. Kışın ısınma gideri olarak da yakıt kullanmak durumundayız. Aylık giderimiz sadece 4bin TL. Su ve doğalgaz, elektrik giderlerinin olmadığını düşünürsek karavanda hayat var diyebiliriz” ifadelerini kullandı.
“OYUMUZU RAHATLIKLA KULLANABİLİYORUZ”
Karavanda yaşarken oy kullanma işleminin nasıl gerçekleştiğini anlatan Çağla Kaya, “Biz genellikle karavanda yaşantımızı sürdürüyoruz. Ancak İstanbul’da ikametgâh ettiğimiz ve kiracısı olduğumuz bir evimiz de bulunuyor. İşlerimize yakın bir karavan yaşam alanının olmadığından şehirden çok uzaklaşmamayı tercih ediyoruz. Bu yüzden seçim gibi önemli tarihlerde genellikle evimizden uzaklaşmıyoruz ve oyumuzu rahatlıkla kullanabiliyoruz” dedi.
“HER YOLCULUK BAŞKA BİR MACERA”
Doğa yolculukları sırasında ilginç hikayelere de tanıklık ettiklerini söyleyen Kaya, “Her yolculuk başka bir macera” diyerek yaşadıklarını anlattı:
Bazen yolda kalanı biz çekiyoruz bazen de saatlerce bir traktörün gelip bizi batığımız yerden çekmesini bekliyoruz. Genellikle doğaya kaçtığımızdan bu tarz durumlar yaşıyoruz. Her yolculukta bir şey öğreniyor insan. Hiç unutmuyorum, karavanla ilk tura çıktığımızda bir demlik çay döküldü. Ertesi gün 30’lu yumurta kolisi karavanın ortasına düşüp kırılınca temizlememiz 2 gün sürdü. Artık karavanda her şeyin yerli yerinde ve sağlam olduğunu görmeden hareket etmiyoruz.
“KARAVAN HAYATI KENDİMİ FRENLEMEMİ SAĞLADI”
Karavanda yaşamaya başladıktan hayatında bazı değişikliklerin olduğunu anlatan Çağla Kaya, “Ben çok titizim. Eşim Kemal’e göre ‘çok’ ifadesi bile az kalıyor. Evdeki temizlik konusunda herkes kendimi çok fazla yorduğumu söylerdi. Karavan hayatı bu konuda kendimi frenlememi sağladı. Daha az kıyafet ve eşya ile yaşamayı öğrendik. Suyu ve elektriği daha az kullanmayı başardık. Dünyada küresel iklim değişikliklerinin belirgin olarak yaşandığı şu günlerde, karavanda birbirimize sorduğumuz sorular; Ne kadar suyumuz kaldı? Yaşam akülerimizin enerjisi ne durumda? gibi günlük hayatta da önemli yer tutması gereken sorular haline geldi. Az eşyanın çok ferahlık olduğunu, bazı şeylere ertelendikçe geç kalınabileceğini, kendimize yetebilmeyi karavanda yaşayarak öğrendik” dedi.