Giriş
Sevgili okurlar,
Son zamanlarda en çok karşılaştığımız, duyduğumuz konulardan birisi kolajen. Yeni çağın değişen beslenme şekli zaman içerisinde kolajenden daha yoksun hale geldi ve kolajene olan ihtiyacımız arttı.
Kolajen deyince aklımıza cilt güzelliği geliyor olabilir ama aslında kolajen bundan çok daha fazlası. Kolajen vücumuzda en fazla bulunan protein. Cilt, kemikler, kaslar, tendonlar, bağ dokusu, saç ve tırnağın en önemli yapı taşlarından birisi. Ayrıca diş, damar, kornea gibi vücudumuzun bir çok kısmında bulunur. Kolajen ismi ise yunanca tutkal anlamına gelen "kólla" kelimesinden gelmektedir ve kolajenin vücudumuzda yaptığı görevi çok iyi açıklayan bir kelime. Tüm bu dokuları bir arada tutan bir yapıştırıcı. Yeteri kadar kolajen ve elastin lifleriniz, onları aktifleştiren antioksidanlarınız yoksa üstelik bir de yaş alıp vücudunuzdaki kolajeniniz yıkılmaya başladıkça cildiniz kırışıp buruşmaya ve de kurumaya, kıkırdaklar zayıflamaya, bağ dokunuz sarkmaya başlayacaktır.
Tüm bu dokular için kolajene ihtiyacımız olduğu gibi cildimizin güzelliği için de yeteri kadar kolajenimizin olması şart. Her ne kadar dışarıdan kullandığımız kremler ve bakımlar yardımcı olsa da güzellik içimizden gelmektedir. Hem beslenme ve yaşam şeklimizdeki değişiklikler, hem de ihtiyacımız olan miktar kolajeni bunun için özel hazırlanmış desteklerle yerine koyarak hem cilt güzelliğini hem de vücudumuzdaki bir çok organın sağlıklı kalmasını sağlayabiliriz. Kolajen peptidler sayesinde, cilt daha sıkı ve elastik hale gelir, kırışıklıkların derinliği azalır. Ciltte kolajen konsantrasyonunu artırır.
Kolajen düşmanı 3 önemli etken;
• Şeker ve rafine edilmiş karbonhidratlar: Şeker, kollajenin kendi kendini tamir etme kabiliyetine müdahale eder. Eklenmiş şeker ve rafine edilmiş karbonhidrat tüketiminizi en aza indirin.
• Güneş: Ultraviyole radyasyon kollajen üretimini azaltır. Kontrolsüz güneşlenme cildin en alt tabakasına kadar nüfus eden kızılötesi ışınlar ile kolajen yapısını bozar.
• Sigara içmek: Sigara içmek kolajen üretimini azaltır. Cildin canlılığını yitirmesine, kırışıklık oluşumunun hızlanmasına sebep olur.
Cilt güzelliğinde sır, kolajene sahip olmakla birlikte yeteri miktar antioksidana da sahip olmaktan geçiyor. Antioksidan ve kolajen birbirini çok iyi tamamlamaktadır. Antioksidanlar yaşlanmayla beraber oluşan serbest radikalleri cildimizden ve vücudumuzdan temizleyerek kolajenin etkisinin artmasını sağlamaktadır.
Açai ekstresi en kuvvetli ve doğal antioksidanların başında geliyor. Açai mor renkli meyveler veren bir tür palmiye ağacıdır. Bu ağacın meyvesi olan Açai Brezilya’nın kuzey bölgelerinde ve özellikle Amazon nehri kıyılarında doğal olarak yetiştiği için çok yüksek antioksidan içeriğine sahiptir. Ayrıca omega 3 tipi yağ asitlerinden de zengin çok az sayıda meyveden biridir. Açai ekstresi cildin arınmasını ve yenilenmesini destekler.
C vitamini, E vitamini, Beta Karoten: Hem bağ dokusu sentezini artıran hem de antioksidan özellik gösteren vitaminlerdir. Cildin arınmasını ve hücre çoğalmasını destekler.
Özellikle 30-65 yaş arası kadın ve erkek farketmeksizin cildin sağlıklı, güzel bir görünüme sahip olabilmesi, yaşlanmasının geciktirilmesi için güvenilir üretim koşullarında iyi ve zengin içerikli moleküllerin biraraya getirilerek hazırlanan ürünlerin her gün düzenli olarak kullanılması, yaşam ve beslenme şeklinin değiştirilmesi gerekmektedir.
3 YENİ MESAJ
Prostat hastaları için dijital çözümler
ABD merkezli tıbbi teknoloji şirketi yüksek yoğunlukta odaklanmış ses dalgaları (HIFU) ile prostat hastalarını tedavi edebilecekleri bir yöntem üzerinde çalıştıklarını duyurdu
Kanser hücresini tespit eden sensör
Araştırmacılar mikrosıvı cihazlarının kanallarından geçen kanser hücrelerini tespit edebilen elektronik bir sensör geliştirdi.
Beyin sarsıntısına teknolojik müdahale
Profesyonel atletlerin ve özellikle rugby oyuncularının beyin sarsıntısı riskini gözlemleyen bir bant geliştirildi.
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
• Biyotinin cildi koruyan bir yapıya sahip olan keratin molekülünün sentezini arttırıp, ciltte akne oluşumlarının engellenmesine yardımcı olduğunu
• Güneş yanığından bir saat sonra alınan D vitaminin, cilt kızarıklığı, şişme ve iltihaplanmayı önemli ölçüde azalttığını
• Psikolojik stresin, cilt yenilenmesini yavaşlattığının klinik çalışmalarla kanıtlanmış olduğunu
• E vitamininin hem epitel çoğalmasını destekleyip hem de antioksidan etki gösteren vitamin olduğunu biliyor musunuz?
