Denize yakın ancak deniz görmeyen özenli balık lokantalarını, affınıza sığınarak, belki çok güzel olmayan, belki de biraz yaşlanan ama eşine karşı daima sevecen, becerikli ve hâlâ cazibeli olmasını bilen; sonuçta, görünürdeki kimi eksikliklerine karşın, onu hep mutlu kılan kişilikli, akıllı hanımlara benzetirim. Bostancı Deniz Otobüsleri iskelesinin karşısındaki sokakta 2003’ten beri icra-ı sanat eden Cunda Balık Restaurant da işte böyle bir yer: Yemekleri, dekoru ve servisi özenli, fiyatları makul.
[[HAFTAYA]]
Çiğdem ve Özgür Bayraktar çiftinin işlettiği Cunda’da zeytin, peynir, zeytinyağı, balık ve otlar Ayvalık’tan taze taze ‘ithal’ ediliyor. Konukları ile diyaloğu ve kusursuz servisiyle dikkatimizi çeken genç garsonumuz Murat Gülarslan da bir Ayvalık çocuğu. Anneannem Giritlidir ya, oldum olası otlara dayanamam. Taze ısırganotu, labada salataları, şevketi bostan -Ayvalık’ta akkız da derlerhaşlama, ardından kavurması, hasret giderdik anlayacağınız... Marine levrek hiç fena değil. Lakin, bu ahtapot ızgarası damağımı sarmadı. Önümüze kızartılmış gelen keçi ‘sepet peyniri’ dilimlerinin tadı ise harika! Cunda’da çeşit çok da bizim yerimiz sınırlı. Sıra balıkta; ortaya gelen sarıkanat lüfer ızgarayı keyifle paylaşıyoruz. Tatlı faslında ise, çikolatalı ıslak kek kıvamındaki çikolatalı sufleyi paylaşıp yemeğimizi noktalıyoruz. Adam başı ortalama 60-65 TL’ye çıkılan bu şirin balık lokantasına siz de bir uğrayın derim; deniz manzarası olmasa da, Cunda Balık sizleri mutlu etmeyi bilecektir.
(Köy Yolu Sok No: 6/1 Bostancı-İstanbul Tel: 0216 380 59 89)
Kastamonulu Pastırmacı Fatih
Kayseri’nin pastırması ünlüdür ama Kastamonu’nun pastırması da ihmal edilmeyecek bir lezzettir. Geçenlerde Çengelköy’deki Peynirci Mehmet’in dükkanında çemenli Kastamonu pastırması karşıma çıkmaz mı? Bunu bana yapmayacaktın Mehmet kardeş, hastası oldum bu mübareğin. Sığırın sırtındaki antrikot kısmından yapılmış bu pastırma tadından yenmiyor.
Peki kim üretiyor bu güzelliği? Kastamonulu Fatih Karamanoğlu’ymuş. Bu kentin köklü kasaplarından Karamanoğlu’nun üçüncü kuşağı da dededen gördükleri gibi, yörenin ünlü kara sığırlarını her yıl mart-ekim aylarında Ilgaz yaylalarında kekik ve çeşitli otlarla besiye çekiyor. Sonra kesip, pastırmalık parçalara ayırıp, tuzlayıp, yıkayıp ardından sayvan denilen ahşap direklere asıp nemsiz ve çok sıcak olmayan bir ortamda, güneş ve rüzgarla kurutuyorlar. İşlem 30-45 gün sürüyor. Sonra bir bölümünün üzeri doğal çemenle kaplanıyor. Bir bölümü de çemensiz olarak satışa sunuluyor.
Katkı maddesi kullanılmıyor
Sanayi tipi üretimdeki gibi, raf ömrünü uzatan hiçbir kimyevi katkı maddesi kullanılmadan üretildiği için Kastamonu pastırmasının rengi koyu kırmızıya değil koyu kahverengiye çalıyor. Kastamonulu Fatih’in pastırmasının kilosu yerinde 60 TL, çemensizini tercih ederseniz 65 TL. Ayrıca sucuk, tulum peyniri, çemen de üretiyor. İnternetten de sipariş verebilirsiniz (pastirmacifatih.com). İstanbul’da yaşıyorsanız gelin bizim Peynirci Mehmet’e. Onda her zaman bulunuyor. Tabii pastırma Kastamonu’dan ‘ithal’ olduğu için fiyatı biraz daha pahalı; ama bu lezzete değer. Dede mirasına sahip çıkan Pastırmacı Fatih’i kutluyorum.
(Tahtakale Caddesi Hal Girişi No: 8 Kastamonu Tel: 0366 214 61 84 Cep: 0532 614 49 84)