Doğal yöntemlerle çocuk sahibi olamayan çiftler tüp bebek tedavisine başvuruyor. Tüp bebek tedavisi uzun yıllardır başarıyla uygulanıyor. Doç. Dr. Suna Kabil Kucur, tüp bebek tedavisi ile ilgili merak edilen tüm detayları Posta.com.tr okurları için anlattı.
1- TÜP BEBEK NEDİR?
Tüp bebek tedavisi olarak isimlendirlen ‘In vitro fertilizasyon’ doğal yollarla gebe kalamayan çiftlerin çocuk sahibi olmalarını sağlamak için uyguladığımız yardımla üreme tekniklerinden biridir. Tüp bebek tedavisi, laboratuar ortamında yumurta ve spermin birleştirilerek döllenme sonucu oluşan embriyonun anne rahmine yerleştirilmesidir.
2- ÇOCUK SAHİBİ OLAMAYAN ÇİFTLER NEZAMAN TÜP BEBEK TEDAVİSİNE YÖNELMELİDİR?
Bir yıl korunmasız düzenli cinsel beraberliğe rağmen gebelik elde edemeyen çiftler temel infertilite tetkikleri yapılmak üzere kliniğe başvurmalıdır. Detaylı bir değerlendirme ve muayenenin ardından kadın ve erkeğe ait faktörlerin araştırılması için sperm analizi ve rahim-tüplerin durumunu değerlendirdiğimiz bazı tetkikler istenir.
Bu temel değerlendirmenin ardından direk tüp bebek tedavisi gerektirecek bir durum mevcutsa veya aşılama olarak bilinen intrauterin inseminasyon gibi birinci basamak tedaviler denenmiş olmasına rağmen gebelik elde edilememişse çiftler tüp bebek tedasine yönlendirilir. Şiddetli sperm azlığı/yokluğu (azospermi), tüplerde tıkanıklık, düşük yumurtalık rezervi veya genetik taramalı tüp bebek tedavisi ihtiyacı duyan çiftler gibi durumlar söz konusu olduğunda ise çiftleri direk tüp bebek tedavisine yönlendirmek gerekebilir.
3- TÜP BEBEK TEDAVİSİNDE UYGULANAN YÖNTEMLER NELERDİR? TEDAVİ KAÇ KEZ DENENEBİLİR?
Tüp bebek tedavisi ortalama 15 günlük bir süreçtir. Bu süreç öncesinde çiftlerin hekimle tetkik ve sonuçlarının değerlendirildiği ve tedavi planlamasının yapıldığı bir görüşme yapılır. Bu görüşmede çiftlere tüp bebek tedavisi öncesinde uygulanması gereken ek tedaviler varsa başlanmalıdır. Ardından tedaviye genellikle adetin 2-3. günleri başlanır.
Tedavinin ilk 10 günü yumurtalık uyarıcı iğne kullanımı ile belli aralıklarla yumurtalıkların yanıtı değerlendirmek üzere kontrollerin yapıldığı yumurta geliştirme sürecidir. Kullanılan ilaçlarla yumurtalıkları uyararak birden fazla sayıda olgun yumurta hücresi elde etmek amaçlanı ve uygun zamanda anestezi aldında yumurta toplama işlemi yapılır.
Günümüzde döllenme oranının arttırılması için sperm hücresi toplanan yumurta hücresi içine mikroenjeksiyon işlemiyle enjekte edilir ve böylece döllenmenin gerçekleşmesi beklenir. Yaklaşık 16-19 saat sonra döllenmenin olup olmadığı kontrol edilir ve özel bir sıvı içerisinde 2-5 gün bölünmeleri takip edilen embriyolardan istenilen kalitede olanlar anne rahmine transfer edilebilir veya daha sonra transfer edilmek üzere dondurulur.
Transferden yaklaşık 10-12 gün sonra da gebelik testi yapılır. Transfer edilen embriyo dışında iyi kalitede embriyo varsa ailenin de onayını alarak ihtiyaç halinde diğer denemelerde kullanılmak üzere embriyo dondurma işlemi yapılabilir. Deneme sayısı arttıkça gebelik şansı azalmamaktadır. Tedavinin kaç kez deneneceği çiftten çifte değişmekle beraber herhangi bir üst sınır yoktur.
4- TÜP BEBEK TEDAVİLERİ KAÇ YAŞINA KADAR UYGULANABİLİR?
Tüp bebek tedavilerinde başarıyı etkileyen önemli parametrelerden biri ne yazık ki kadın yaşıdır. Kadın yaşı arttıkça başarı şansı azalmaktadır. Ülkemizde tüp bebek tedavisi için belirlenmiş bir yaş sınırı yoktur. Bununla birlikte yumurtalık fonksiyonlarının iyi olduğu gösterilmiş kadınlarda 45 yaşına kadar tüp bebek tedavisi uygunabilmektedir. İleri yaş kadınlarda önemli bir husus artan kadın yaşıyla embriyolarda genetik anomali oranının artmasıdır. Özellikle 37 yaş üstü tüp bebek tedavisi planlanan çiftlere preimplantasyon genetik tanı ile embriyoların kromozomal olarak normal olup olmadığının araştırılabileceği bilgisi verilerek imkan varsa yaptırılması önerilmelidir.
5- TEDAVİDE BAŞARILI YA DA BAŞARISIZ OLMA İHTİMALİ NEDİR?
Tüp bebek tedavilerinde başarıyı etkileyen birçok faktör vardır. Anne adayının yaşı, kilo durumu, rahimdeki sorunlar, tüplerde geçirilmiş enfeksiyon veya cerrahilere bağlı hidrosalpinks olması, bağışıklık sistemi sorunları, genetik hastalıkların varlığı, sigara-alkol kullanımı, yumurtalık rezervindeki azalma gibi çiftlere ait nedenler olduğu gibi laboratuar ve kullanılan teknikler de başarıyı etkileyen önemli faktörlerdir.
Bununla birlikte anne adayının psikolojik durumu ve tedaviye hazır oluş durumu da oldukça belirleyicidir. Bu faktörlerden düzeltilebilir olanların mutlaka tedavi öncesi düzenleyip sonrasında tüp bebek tedavisi sürecine başlamak gerekir. Ortalama tedavi başarı oranı çiftten çifte değişmekle birlikte, yumurtlama sorunu olan çiftlerde yüzde 40 iken azalmış yumurtalık rezervi olanlarda maalesef yüzde 15’ tir.
6- YUMURTA NASIL TOPLANIR? AĞRILI BİR İŞLEM MİDİR?
Yumurta toplama genel anestezi altında uyguladığımız oldukça kolay bir işlemdir. İşlem ultrason eşliğinde mimimetrik bir iğne ile yapılır. Genellikle transvajinal yolla yaptığımız bu işlem sonrasında hastalar genellikle şiddetli bir ağrı hissetmezler ve yaklaşık 2-3 saat merkezimizde takip edildikten sonra günlük aktivitelerine devam edebilirler.
7- EMBRİYO TRANSFERİ SONRASI İSTİRAHAT EDİLMELİ Mİ?
Embryo transferi tüp bebek tedavisi sürecinin son ama oldukça kıymetli bir basamağıdır. Transfer sonrası hastalarımız uzun süre istirahatın faydalı olacağını düşünseler de yıllar içinde uzun süreli istirahatin gebelik ve canlı doğum oranını arttırmadığını biliyoruz. Yani transfer sonrası klinikte kısa süre dinlenmenin ardından günlük aktivitelerine dönmelerinde bir sakınca yoktur. Mutlak yatak istirahatine gerek yoktur.
8- TRANSFERDEN SONRA KİŞİ NORMAL AKTİVİTELERİNE NEZAMAN DÖNEBİLİR? KİŞİNİN CİNSEL YAŞAMI ETKİLENİR Mİ?
Tedavi süresince cinsel perhiz önerilir. Embriyo transferi sonrası günlük aktiviteye dönüş yapılmasının tüp bebek başarısını azaltmadığını biliyoruz. Bu nedenle anne adayı hemen gündelik hayatına dönebilir.
9- SPERM TETKİKİNDE SPERM SAYISININ ÇOK AZ OLMASI VEYA SPERM BULUNAMAMASI DURUMUNDA NE YAPILIR?
Çiftlerde sağlıklı bir gebelik elde edilebilmesi için sperm sayısı, hareketi ve kalitesi de oldukça önemlidir. Tedavi öncesi erkek partner mutlaka üroloji hekimince değerledirilerek düzeltilebilir bir neden bulunduğunda önce onun tedavisi yapılmalıdır.
Semen örneğinde hiç sperm bulunmaması durumuna azospermi denir. Erkek kaynaklı kısırlık sebeplerindendir. Bu hastalarda da detaylı bir ürolojik muayene sonrası kanalda veya cerrahi işlemle testislerden sperm elde ederek tüp bebek tedavisi yapıldığında gebelik elde edebilmekteyiz.
10- TÜP BEBEK SONRASI DÜŞÜK İHTİMALİ DAHA MI YÜKSEKTİR?
Tüp bebek tedavisiyle elde edilen gebeliklerinde düşük oranı doğal gebeliklerden farklı değildir. Tüp bebek tedavisiyle veya doğal yolla oluşması farketmeksizin gebeliklerde düşük riskini en çok arttıran faktör anne adayının yaşıdır. Yaş arttıkça düşük riski maalesef artar.
Fakat, tüp bebek gebeliklerinde çoğul gebelik, erken doğum, düşük doğum ağırlığı, dış gebelik ve gebelik zehirlenmesi riski doğal yolla oluşan gebeliklerden daha fazla olduğunu söyleyebiliriz. Çoğul gebelik nedenli oluşan bu riskleri azaltmak için genellikle istisnai durumlar dışında tek embriyo transferi önermekteyiz.