Giriş
Dudak dolgusu son yıllarda en çok tercih edilen estetik işlemler arasında yer alıyor. Plastik ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Alper Eskalen, dudak dolgusu hakkında merak edilen her şeyi anlatıyor.
Tarihte birçok farklı ürün dudaklara hacim vermek ve şekillendirmek için kullanılmış olsa da modern olarak kullanılan malzeme hyalüronik asit bazlı dermal dolgulardır. Bu maddenin dolgu maddesi olarak kullanılma sebeplerinden bazıları, vücudumuzda zaten bulunan bir madde oluşu, cilt altı doku ile uyumunun yüksek olması, uzun zamandır kullanılması ve sonuçların görülmesi nedeniyle güvenilirliği , şekil verilebiliyor oluşu ve istenildiğinde ‘hyaluronidaz’ adı verilen ve hyaluronik asidin parçalanmasını sağlayan enzime sahip olmamız sayesinde herhangi bir damar içi enjeksiyon oluşumunda veya kozmetik olarak istenmeyen bir sonuç oluştuğunda dolguyu eritebilmemizdir.
KALICILIĞI DEĞİŞKENLİK GÖSTERİYOR
Hyalüronik asitten oluşan dolgular uygulanan bölgede belli bir süre kaldıktan sonra vücut tarafından eritilir. Bu nedenle dolguların kalıcılığı kişiden kişiye değişiyor. Dolguların yoğunluk miktarına göre yüzde uygulandığı bölgeler farklılık gösterir. Örneğin çene hattı oluşturulmak isteniyorsa daha yoğun hyalüronik asit içeren dolgular kullanılırken dudak veya gözaltı bölgesi gibi daha hassas bölgelere az yoğunluğa sahip dolgular kullanılır.
UCUZ DOLGU MADDELERİNE DİKKAT!
Dolgu malzemesinde ürün tercihi oldukça önemlidir. Kullanım sıklığının artmasıyla beraber dünyada dermal dolgular önemli bir pazar haline gelmiş ve bir çok dolgu markası üretilmiştir, ancak sadece ucuz olduğu için kullanılan dolgu markaları, beraberinde pişmanlık ve büyük problemleri getiriyor. Özellikle sosyal medyada son zamanlarda sıkça rastladığımız adeta kampanya tarzında yürütülen dolgu reklamı yapan ve içeriği bilinmeyen ucuz dolgu ürünleri kullanan merdiven altı yerlerden uzak durmak gerekiyor. Medyaya da estetik faciaları olarak yansıyan haberlerin esas sebepleri bu tarz ürünlerin kullanılması ve yeterli eğitime sahip olmayan hatta doktor dahi olmayan kişilerce uygulanılmasından kaynaklanıyor.
DUDAK DOLGUSU İŞLEMİ 1O DAKİKA SÜRÜYOR
Uygulamadan hemen önce dudak bölgesine uygulanan uyuşturucu krem sayesinde işlem sırasında oluşacak ağrı minimalize edilebilir. Buna ek olarak içeriğinde anestezik maddenin olduğu dolgu ürünleri mevcuttur. Bu ürünlerin kullanılması da yine dolgu sırasında ağrı oluşumunu azaltır. İşlem iğne veya kanül ( ucu künt şekilli) ile gerçekleştirilir. Ortalama 5-10 dk arası süren bir işlemdir.
DOLGU SONRASI 1-2 GÜN ÖNEMLİ
Uygulama sonrasında standart olarak ilk 2 gün dudak bölgesinin ödem oluşması ile seyreder, ardından 1-2 günlük sabit giden bir süre sonrası 1. Haftada dudak son şeklini almaya başlar, ortalama 2 haftada ise nihai sonuca ulaşır. Ödemlerin inip dudağın son halini alması beklenmeden bir düzeltme işlemi yapılmamalıdır. Her uygulama sırasında maksimum 1 cc dolgu enjekte edilmesi hem dokuya verilecek zararın önüne geçilmesi açısından hem de uygulama sonrası ağrı oluşumunu önlemek bakımından oldukça önemlidir. Kişisel pratiğimde, çok düşük dudak hacimli olan ve 1 cc’den fazla dolgu gereken hastalarda minimum 1 ay arayla uygulama yapılmasını daha doğru buluyorum.
YAPAY DUDAK DOLGUSUNUN ÖNÜNE GEÇİLEBİLİR
Dolgu yaptıran kişi ,daha önceki hacim artışından mutlu olmuş ve yine aynı işlem yapıldığında daha da mutlu olacağını düşünüyor olabilir. Ancak dolgu uygulamalarının da fazlasının hem estetik olarak hem de doku için kötü olduğunu, uygulayıcı hekimin hastaya güzelce anlatması gerekiyor. Ancak bu sayede doğallıktan uzak, yapay dudak görüntüsünün önüne geçilebilir.
MUTLAKA İŞİN UZMANI TARAFINDAN YAPILMASI GEREKİYOR
Türkiye’de şu an Plastik Cerrahlar, Dermatoloji Uzmanları ve sınırlı sayıdaki Sağlık Bakanlığı onaylı sertifikaya sahip Medikal Estetik Hekimleri yasal olarak dermal dolgu uygulama hakkına sahiptir. Buna rağmen, maalesef doktorlar arasında branşı son derece alakasız olmasına rağmen bir haftasonunda 2 günlük katıldığı, yasadışı düzenlenen, resmi olarak yetkilendirilmemiş dolgu-botox kurslarında öğrenebildiği kadarıyla uygulama yapan ve hem kendini hem de hastayı büyük riske sokan, birçok problemle karşı karşıya kalan hekimler bulunuyor.
DUDAK DOLGUSUNDE TEKNİK ÖNEMLİ
Sosyal medyada tariflenmiş Rus dudağı, Fransız dudağı vb gibi birçok dudak dolgusu tekniği bulunuyor ve bunlar hastalar açından kafa karıştırıcı olabiliyor. Bilimsel açıdan ele aldığımızda Clinics in Plastic Surgery dergisinde 2023’de yayınlanan bir yazıya göre geleneksel olan üst dudak/alt dudak oranı 2/3 iken son yıllarda 1/1 yani eşit hacme sahip alt üst dudak görüntüsünün daha çekici bulunduğundan bahsediliyor. Kişisel deneyimimde de alt dudak üst dudağa eşit veya daha büyük olması daha çekici ve doğal bir görünümü sağlamak için önemlidir. Doğal durmayan, dolgu işlemi geçirdiği belli olan dudak görüntüsü genellikle üst dudağa fazla yapılan dolgu sonucunda oluşuyor.
"KLONLANMIŞ DUDAK" GÖRÜNTÜSÜNDEN KURTULMAK GEREK
Vücuttaki hiçbir organın simetrik olmadığı gibi dudakların da sağ ve sol tarafının birbirine eşit değil. Hatta bu asimetri bazen dişlerin şeklinden, yapısından, hatta gülerken kullandığımız kasların bir tarafta daha güçlü ve hacimli olmasından dahi etkiliyor. Sonuç olarak dudak dolgusuyla daha hacimli ve simetrik dudaklar elde edilebilir ancak dudak dolgusu anatomik farklılıklar sebebiyle kişiye özeldir, ve bizi biz yapan bu farklılıklarımızı koruyarak ‘klonlanmış dudak’ görüntüsünden kurtulabiliriz.
