Giriş
Ankara’nın en eski ilçelerinden Kalecik ve civarının ilk kez M.Ö. 3500-4000 arasında erken Kalkolitik dönemde iskan gördüğü tahmin ediliyor. Arkeolojik kazılarda bulunan tarihi eserlerde 4000 yıllarında Friglerin yaşadığı anlaşılıyor. 1075’te Türkler tarafından fethediliyor. Kalecik, Osmanlı Dönemi’nde ticari yönüyle öne çıkıp, gelişmiş merkezi olarak ‘Küçük Mısır’ adıyla ünleniyor. Ayrıca yakın tarihimizde Kurtuluş Savaşı’nda nokta hizmeti vermek ve Kuva-yi Milliye güçlerine lojistik destek sağlamak amacıyla hizmet etmesiyle biliniyor.
BAĞCILIK GELİŞİYOR
Bugün Kalecik’in girişinde, ‘Üzüm Ezen Kadın’ heykeli ziyaretçileri karşılıyor. Arkasında Kale’nin eteklerine yayılmış Kalecik şehri ve Kızılırmak nehrinin aktığı uçsuz bucaksız ova, dağlar arasında uzanıyor. Hasbey, Saray, Tabakhane Camisi, Kazancıbaba, Alişoğlu Türbesi ile Kızılırmak Nehri üzerindeki Develioğlu Köprüsü ve Kalecik Kalesi, görülmesi gereken tarihi yerleri arasında. Tarımın yanı sıra tabakçılık, bakırcılık ve kumaş dokumacılığı da burada oldukça gelişmiş. Son yıllarda gelişim gösteren bağcılık, kendisini daha çok Kalecik Karası adıyla bilinen üzümün üretimiyle gösteriyor. Kalecik Karası, ilçenin ekonomik kalkınmasında önemli rol oynuyor. Üreticiler, benzersiz topraklarında yetiştirdikleri bu üzümün değerini giderek daha fazla fark ediyor. İlçede bağcılığın gelişmesi ve üzüme olan talebin artması, bölge ekonomisine de canlılık katıyor. Kalecik Karası, her yıl düzenlenen Uluslararası Kalecik Karası Üzüm Festivali ile hem yerel hem de ulusal çapta tanıtılıyor. Kalecik Karası üzümü, coğrafi işaret tesciliyle koruma altına alınmış. Kalecik Belediye Başkanı Satılmış Karakoç ile tarihi ve bereketli topraklarında birçok ürün yetişen ilçeyi konuşuyoruz.
FESTİVALİ BİLE VAR
Başkan Karakoç, geçen hafta gerçekleştirilen 14. Uluslararası Kalecik Karası Üzüm Festivali’nin ilçenin kültürel zenginliği ve tarımsal üretiminin en önemli sembollerinden biri olduğunu söylüyor. 13-15 Eylül arasında düzenlenen 14. Uluslararası Kalecik Karası Üzüm Festivali’ne 170 bin kişinin katıldığını anlatan Karakoç, “Katılımın bu kadar yüksek olması bizi çok mutlu etti. Kalecik, bu tür organizasyonlarla tanıtımını daha da ileriye taşıyacak. Bu büyük festival, Kalecik’in tarihi ve kültürel mirasını bir kez daha gözler önüne serdi” diyor.
ODUN ATEŞİNDE COĞRAFİ İŞARETLİ EKMEK VE ÇÖREK ÜRETİMİ
Kalecik Belediyesi, ilçeye özgü ve coğrafi işarete sahip Kalecik Ekmeği ve Kalecik Çöreği’nin üretimini gerçekleştiriyor. Belediyenin kurduğu fırın, tamamen odun ateşiyle pişen ve birbirinden bağımsız 5 adet taş fırınla hizmet veriyor. Bu fırınlarda tam kapasite üretimle tek bir seferde 500 Kalecik Çöreği ya da 600 Kalecik Ekmeği üretilebiliyor. Kalecik Belediyesi, bu üretimle coğrafi işaretin belirlediği kalite standartlarını korumayı ve ilçenin değerli lezzetlerini tanıtmayı amaçlıyor. Başkan Satılmış Karakoç, fırın projesiyle ilgili “Bu fırınlar sayesinde ilçemizin değerli ekmeği ve çöreğini hem geleneksel yöntemlerle hem de standartlarına uygun şekilde üretiyoruz. Kalecik’in eşsiz lezzetlerini halkımıza sunmaktan büyük mutluluk duyuyoruz” diye konuşuyor.
İLÇENİN SEMBOLÜ: KALECİK KARASI
Kalecik’e özgü Kalecik Karası üzümü, Türkiye’nin en değerli üzüm türlerinden biri olarak öne çıkıyor. İnce kabuğu, dolgun taneleri ve benzersiz aromasıyla bilinen bu üzüm hem bölge halkının gurur kaynağı hem de Türkiye genelinde büyük ilgi görüyor. Kalecik Karası, tarım ve kültürel miras açısından ilçenin en önemli sembollerinden biri haline gelmiş durumda. Kalecik’in iklim ve toprak yapısına mükemmel uyum sağlayan bu üzüm, yaz sonlarına doğru hasat ediliyor ve yerel üreticiler için önemli geçim kaynağı. Başkan Karakoç, ‘Kalecik Karası’nın önemini şu sözlerle anlatıyor: “Kalecik Karası, ilçemizin sadece bir ürünü değil, aynı zamanda kültürel ve ekonomik değerimizin bir sembolü. Bu üzüm, ilçemizin bereketli topraklarından çıkan bir hazine ve gelecekte de Kalecik’i bu değerle daha da ileriye taşıyacağız. Coğrafi işaretli ürünümüzü koruyarak üreticilerimize destek olmayı sürdüreceğiz.”
DOĞA İLE İÇ İÇE YENİ BİR DENEYİM
İlçenin doğal güzelliklerini anlatmaya devam eden Başkan Karakoç, Kızılırmak Nehri kenarında doğayla iç içe bir deneyim sunan İncirlik Parkı Mesire Alanı’nın kamp ve piknik yapma fırsatını bir arada sunduğunu aktarıyor. Parkın hem yerel halkın hem de çevre illerden gelen ziyaretçilerin uğrak noktası haline geldiğine dikkat çekiyor. Göreve gelir gelmez parkta yenileme çalışmalarını hızlandırdığını belirten Karakoç, şöyle devam ediyor: “Yaptığımız değişikliklerle İncirlik Parkı’nı daha cazip hale getirerek, bölgenin turizm potansiyelini artırmayı hedefliyoruz. İncirlik Parkı, Kalecik’in doğal güzelliklerini en iyi şekilde yansıtan bir mesire alanı. Göreve gelir gelmez parkın eksiklerini gidererek halkımıza daha modern ve rahat bir ortam sunmayı amaçladık. Parkın hem yerel halkımıza hem de dışarıdan gelen misafirlerimize keyifli anlar yaşatacağına inanıyorum.”
Kalecik’in en önemli tarihi yapılarından biri olan Kalecik Kalesi, sürdürülen arkeolojik kazı çalışmalarıyla geçmişin izlerini gün yüzüne çıkarmaya devam ediyor. Tarihi dokusuyla dikkat çeken kale, bölgenin kültürel mirasını ortaya koyan en önemli yapılardan biri olarak biliniyor. Kazı çalışmaları, kalenin farklı dönemlerdeki kullanımlarını aydınlatmak ve tarihsel gelişimini daha iyi anlamak amacıyla titizlikle sürdürülüyor. Belediye Başkanı Karakoç, kazı çalışmalarıyla ilgili “Kalecik Kalesi, ilçemizin tarihi mirasını temsil eden en önemli yapılardan biri. Bu kazı çalışmalarıyla, bölgenin tarihi ve kültürel zenginliklerini gün yüzüne çıkarmayı hedefliyoruz. Çalışmalarımız tamamlandığında, Kalecik Kalesi hem bilim dünyası hem de ziyaretçiler için daha da büyük bir değer kazanacak” diye anlatıyor.
İLÇE TURİZMİNE KATKI
Kazı çalışmalarının tamamlanmasıyla birlikte, Kalecik Kalesi’nin turistik potansiyelinin artırılması hedefleniyor. Hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekecek tarihi yapının bölgenin kültürel ve turistik gelişimine önemli katkı sağlaması bekleniyor.
