Banu ŞenBinlerce yıllık geleneğin başkenti: Menemen

HABERİ PAYLAŞ

Binlerce yıllık geleneğin başkenti: Menemen

İnsanlık tarihinin en eski sanatlarından çömlekçiliğin, ilk ne zaman keşfedildiği tam olarak bilinmemekle beraber, Hz. İbrahim’in çömlekçilik yaparak ve ziraatla uğraşarak geçimini sağladığı biliniyor. “Çözülmüş çamurdan yapılmış toprak tencere” olarak lügatımızda yer alan çömlek, bilinen en eski ve kullanışlı ham madde olan toprağın, çamur haline getirilerek, kimi zaman da kille karıştırılarak elle ya da çömlekçi çarkı düzeneğiyle şekillendirilerek üretiliyor. Çömlekçiliğin, göçebe kavimlerin yerleşik düzene geçmesiyle gelişmeye başladığı yapılan kazılardan anlaşılırken, Anadolu’da ilk yapılan çömlekler Neolitik Dönem’e yani yaklaşık M.Ö. 7000’li yıllara dayanıyor. İzmir ve çevresinin ise önemli bir seramik merkezi olduğu yapılan kazılarda ortaya çıkmış. Bu yörede çömlekçiliğin gelişme nedenleri arasında toprak yapısının çömlek eşya yapımına uygun ham madde olan çömlekçi kili açısından zengin oluşu sayılabilir. Diğer bir neden de bağcılık dolayısıyla üzüm suyu, zeytincilik dolayısıyla zeytinyağının saklanmasında kullanılacak kaplara olan gereksinim.

Haberin Devamı

Binlerce yıllık geleneğin başkenti: Menemen

KUŞAKTAN KUŞAĞA SÜREN GELENEK

Günümüzde çömlekçilik, İzmir’in Menemen ilçesinde yüzyıllardır sürdürülen bir gelenek. Bölgede, geçmişten gelen seramik geleneğini uzun yıllar Rum çömlekçiler sürdürmüş. Rumların Kurtuluş Savaşı’nın ardından bölgeyi terk etmesiyle ustasız kalan bu zanaata Konya’dan gelen ve çömlekçilikle uğraşan aileler sahip çıkmış. Rumların bıraktığı ocakları devralan bu aileler, Menemen’de çömlekçiliği kuşaktan kuşağa sürdürerek günümüze kadar taşımış. Yöre toprağının çömlekçi kili açısından oldukça zengin oluşu ve ham maddenin Menemen Ovası’ndan kolaylıkla sağlanması, çömlek imalatının gelişmesinde en önemli neden. Kullanım amacı farklılaşsa da çömlekçilik hala Menemen’in en eski ve önemli değerlerinden. Çömlekçilik Menemen’de, toprağın hazırlanışı, çarkla şekillendirilmesi ve fırınlama yöntemlerine kadar eski çağ esintilerini korumuş ve antik çağın Yunan çömleği (amfora), hünerli ustaların ellerinde bugün ünlü Menemen testisi şeklinde vücut bulmuş.

Haberin Devamı

Binlerce yıllık geleneğin başkenti: Menemen

BÖLGENİN EN ÖNEMLİ GELİR KAYNAĞI

Kap, saksı, bardak, testi ve güveç gibi işlevsel ürünler bir yana, son yıllarda Hitit ve Frig gibi Anadolu’nun en eski formlarını tekrarlayan hediyelik eşyalar da üretiliyor. Büyük kentlerde, hatta Avrupa’da hediyelik eşya mağazalarında yer bulan Menemen testileri, antik formdaki çanak ve çömlek ürünleri, bölgenin en önemli gelir kaynağı durumunda. Bugüne kadar üretiminin yüzde 90’lık kısmını ihracata yönelik gerçekleştiren Menemenli çömlekçiler, Avrupa’da yaşanan krizler, dövizin yükselmesi ve yurtdışı pazarının daralması nedeniyle iç pazara yönelmiş durumda.

İHTİYACIN YÜZDE 80’İNİ KARŞILIYOR

Türkiye’nin toprak kap ihtiyacının yüzde 80’ini karşılayan ve genellikle saksı, amfora ve çanak gibi dekoratif peyzaj ürünleri üreten çömlekçiler, bu ürünleri Kıbrıs, Antalya, Fethiye, Bodrum, Marmaris, Çeşme, Alaçatı ve Selçuk gibi turistik bölgelere satıyor. Menemen’de yedinci nesil tezgâhlarda yapılan çömlekçilikte kullanılan insan gücünün yerini elektrik motorunun aldığı görülüyor. 28 büyük atölyenin bulunduğu Menemen’de pek çok yörenin tersine yeni kuşaktan da bu sanatı öğrenenler çıkıyor.

Haberin Devamı

AVRUPA’YA İHRAÇ EDİLİYOR

Menemen’in ülkemizin en önemli çömlekçilik merkezlerinden olduğunu ifade eden Menemen Belediye Başkan Vekili Aydın Pehlivan, şunları kaydetti: “Çömlek sanatı Menemenlinin ruhuna işlemiş, buradaki hayatı ve insanları şekillendirmiş, bir yaşam biçimine dönüşmüştür. Çömlek bu topraklarda sevgi, emek, alın teri, eve götürülen bir lokma ekmektir. Çömlekte birlik, beraberlik ve dayanışma vardır. Çömlekte toprağa, insana saygı vardır. Menemen’de Panaztepe’de yapılan kazılarda çömlekçilik tarihinin M.Ö 4 binlere kadar gittiği tespit edilmiş. Günümüz tarihini de ekleyecek olursak Menemen ve civarında çömlekçilik 6 bin yıl kadar eski olduğunu söyleyebiliriz. Günümüzde Menemen çömlekçiliği teknik olarak gelişti ve atölye sayısı arttı. Tezgâhta kullanılan insan gücünün yerini, elektrik motoru aldı. Menemen’de 28 büyük atölye var. Günümüzde Menemen çömleği sadece bölgede ve yurt içinde değil Avrupa’da da tercih ediliyor. Birçok firma, başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkelerine seramik ihraç ediyor.”

Binlerce yıllık geleneğin başkenti: Menemen

DÜNYAYLA BULUŞTU

Menemen Belediyesi, çömlekçilik sanatını yaşatmak ve gelecek nesillere taşımak için düzenlediği Uluslararası Çömlek Festivali’nin ikincisini bu hafta sonu (15-17 Eylül’de) gerçekleştirdi. Menemen’in meşhur çömlekleri, Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanından en iyi çömlek ve seramik ustalarıyla sanatçıları bir araya geldi. Cumhuriyet’in 100. Yılı Şenlikleri kapsamında düzenlenen festivalin bu yılki teması ise “Dayanışma ve Duyarlılık” oldu. Festival nedeniyle bir araya geldiğimiz Aydın Pehlivan, “Festivalimizin, Menemen var oldukça kuşaktan kuşağa geliştirilerek aktarılmasını sağlamak en büyük dileğimiz” diyor.

‘EN DEĞERLİ TOPRAĞA SAHİBİZ’

Aydın Pehlivan, “İlçemizde çok değerli dünya şampiyonlukları yaşamış çömlek ustalarımız var. Belediye olarak Menemen Çömlekçiler Derneği ile güzel bir uyum sağladık. Bunun en güzel meyvesini de ustalarımızın yaptığı birbirinden güzel eserlerle alıyoruz. Yaptığım ziyaretlerde protokole dünya ödülünü kazanmış çömlekten yapılan gramofon hediye ediyorum. Şimdi de bu kuşaktan kuşağa aktarılan mesleğe daha da katkı koymak için 2. Uluslararası Çömlek Festivalimizi düzenledik. Bin yıllar öncesinden gelen bu kök, bugün hala Menemen’de aynı canlılıkla yaşamaya ve yaşatılmaya devam ediyorsa bu çömlek ustalarının el emeği ve göz nurunun eseridir. Çömlekçiliğin ruhuna da ustalarına da çömlekçilik için en değerli toprağa da sahibiz. Böyle bir festival elbette ki Menemen’de olmalı. Çünkü ‘İsminde yemeği, ambleminde çömleği var’ diyebilme gücümüz var” ifadesini kullanıyor.

‘UNUTULMAYACAK BİR MESLEK’

Pehlivan, “Çömlekçilik mesleği hiçbir zaman unutulmaz ve kaybolmaz. Çünkü çömlekçilik tarihi insanlık tarihi kadar eskiye dayanır. Zaman zaman sıkıntılı süreçlerden geçer, önemini yitirmiş gibi görünür ama nesilden nesille aktarılarak varlığını sürdürür. Hatta ilerleyen zaman diliminde bırakın kaybolmasını, daha da çok gelişecek. Bugünden farklı olarak yeni üretim modellerine geçilecek. Belki de bu işi makinalar ve robotlar yapacak. Yeter ki çömlekçiliğin ham maddesi olan toprağımız bitmesin. Biz de Menemen Belediyesi olarak toprak konusunda devletimizin de desteği ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ben ilçemize ve ilçemizin potansiyeline her zaman çok inandım. Yapılmayanları yapmak, olmazları oldurtmak için çok çalışıyoruz” diyor.

34 ÜLKE 75 YABANCI KONUK KATILDI

Festivale ilişkin bilgi veren Pehlivan, şöyle anlatıyor: “Bu sanatı ve mirası korumak, tanıtmak ve gelecek nesillere ulaştırmak hepimizin ortak görevi. Menemen çömlekçiliği, geleneksel el sanatlarını koruma ve tanıtma amacı taşıyan çeşitli etkinlikler ve festivallerle destekleniyor. Etkinlikler, bu özel sanatın yaşatılmasına katkıda bulunurken, yerel ekonomiye de katkı sağlıyor. Menemen çömlekçiliği sadece geleneksel bir sanat formu değil, aynı zamanda kültürel miras ve ekonomik faaliyet olarak da önemli. Festivali gerçekleştirmek için yola çıkarken bir hayalimiz vardı. O da fazlasıyla geç kalınmış bu festivali, imkanlarımız ölçüsünde olması gereken seviyede yapabilmekti. Böylece ihmal edilmiş Menemen çömleğini yeniden canlandırmak, dünyayla rekabet edebilir seviyeye ulaştırmaktı. Çok ciddi bir işe soyunduğumuzun farkındayız. Tüm hazırlıklarımızın da heyecanımızın da kaynağında bu sorumluluk duygusu var. Çalışmalarımızın sonucunda 2’ncisi gerçekleştirdiğimiz festivalimize 34 ülke katıldı. Yarışmacı, jüri, alternatif pişirim gösterileri, workshoplar, sempozyum ve sergi konularında toplam 75 yabancı konuk ağırladık.”

Sıradaki haber yükleniyor...
holder