Karadeniz’in kıyısında yer alan saklı güzelliklerden biri Ordu. Tarihi M.Ö. 7. yüzyıla kadar uzanıyor. Eski ismi “Kotyora” olan kent; tarihi derinliği, çok kültürlü yapısı ve doğal güzellikleriyle en sevdiğim şehirlerden biri. Karadeniz’in liman şehirlerinden olan ve turizm potansiyelini her geçen yıl yükselten Ordu; el değmemiş doğası, yaylaları, uzun kumsalları ve kayak merkezi ile dört mevsim cazibe merkezi. 100 kilometrelik kıyı şeridinin 60 kilometrelik kıyı bölümü kumsallardan oluşan Ordu, bu özelliği ile diğer Karadeniz illerinden farklı bir yapıya sahip. Aynı zamanda tam bir tarım cenneti.
Önemli bir özelliği de 130 bine yaklaşan çiftçi sayısı ile Türkiye’de en çok kayıtlı çiftçinin bulunduğu kent olması. Büyük çoğunluğu başta fındık olmak üzere kivi, çilek, ceviz, elma, trabzon hurması meyve türleri ile kurulmuş olan bahçelerle dolu Ordu’nun yaklaşık yüzde 42’sini tarım alanları oluşturuyor. Ülkemiz dünya fındık üretiminin yaklaşık yüzde 70’ini, Ordu ise bu üretimin yüzde 24’ünü karşılıyor. Bunun yanında yöre halkına fındığın yanında ek gelir sağlayan ürünlerden biri olan ‘Ordu Kivisi’ Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan coğrafi işaret alarak artık marka olmuş. Son olarak Ordu Pancar Çorbası-Ordu Karalahana Çorbası’nın coğrafi işaret almasının ardından, coğrafi işaret tescili yapılan ürün sayısı 18’e ulaşmış. Birçok ailenin geçim kaynağı olan küçükbaş ve büyükbaş hayvan yetiştiriciliği ile birlikte arıcılık ve kanatlı hayvan yetiştirildiği bakımından da önemli bir kent Ordu. Yılda 17 bin ton bal üretimiyle Ordu, bu alanda da Türkiye’de ilk sırada. Bir araya geldiğimiz Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler ile kentin geleceğini ve yapılan projeleri konuşuyoruz. Başkan Güler, “19 ilçesi ile bir bütün olan bu şehrin sadece fındıkla değil, diğer değerleriyle de ön plana çıkması için çalışıyoruz” diyerek, üretim ve modernleşmenin merkezi olacaklarını söylüyor.
ORDU SAHİLİ NEFES ALDI
Başkan Dr. Mehmet Hilmi Güler, “sahiller halkındır” ilkesiyle yola çıkarak vatandaşları denizle buluşturmak adına yapılan önemli bir projeyi şöyle anlatıyor: “Bu konuda kararlı bir duruş sergiledik. Altınordu Kirazlimanı sahilini de nefes alan, halkın uzun süre vakit geçirebildiği sosyal yaşam alanlarıyla donattık. Kirazlimanı Mahallesi sınırları içerisinde bulunan kumsal alanda 17 katlı 3 blok yüksek ölçekli binaların yıkımının ardından ortaya çıkan alan, yapılan peyzaj çalışmaları ile bambaşka bir görünüme kavuştu. Yeniden düzenlenen bölge, halkın kullanımına açıldı. Kumsalında denize giren, gölgesinde, çay bahçesinde dinlenen, park alanını ailece kullanan vatandaşlarımız, deniz ve doğanın tadını çıkarıyor.”
‘AMACIMIZ, KENDİ KENDİNE YETEN BİR KENT’
‘Kendi Kendine Yeten Şehir’ sloganıyla başlattığı tarımsal destekleri anlatan Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, şunları paylaşıyor: “Geçtiğimiz 5 yılda piyasa değeri 76 milyon lira olan 3 milyonu aşkın yazlık ve kışlık fideyi üreticilerimize dağıttık. Şimdi de piyasa değeri 4 milyon lira olan 300 bin adet yazlık fideyi üreticilerimize ulaştıracağız. Kendi seralarımızda 300 bin fide yetiştirdik. Bunu, 3’te 1 maliyetine ürettik. Şimdi de bu ürettiğimiz fideleri ziraat odaları aracılığı ile dağıtıyoruz. Biz bu çalışmalarla kendi üretimimizi yapalım ve dışa bağımlılığı azaltarak ‘doğduğu yerde doyan bir kent’ oluşturalım istiyoruz. Bu kapsamda hayvancılık, besicilik, süt ürünleri, seracılık, sebze yetiştiriciliği gibi alanlarda 5 yılda yaklaşık 53 bin üreticiye tarımsal destek sağladık.”
KARADENİZ’İN YENİ ZİRVESİ: YOROZ
Ordu’nun Altınordu ilçesinde bulunan Yoroz Kent Ormanı’nın 930 rakımlı zirvesine inşa edilen Panoramik Seyir Terası, Karadeniz’in yeni zirvesi. Ordu, Giresun ve Trabzon’un birçok ilçesinin seyredilebildiği zirvenin görenleri kendine hayran bıraktığını söyleyen Başkan Dr. Mehmet Hilmi Güler, “Kentimizdeki turizm alanlarının daha cazip hale gelmesini ve mesire alanlarının artırılmasını hedefliyoruz. Yoroz da yaptığımız çalışmalarla bambaşka bir kimliğe büründü. Yapılan düzenlemelerin ardından Yoroz, doğaseverler başta olmak üzere tatilcilerin, bisiklet ve ATV tutkunlarının, dağcılık ve kaya tırmanışı gibi sporlara merak saranların uğrak noktası oldu. Yoroz’u halkın daha da çok kullanacağı bir alan haline getirdik. Daha önceleri buraya çok az kişi çıkıyordu şimdi ise yüzlerce kişi burada ve yeni bir destinasyon olacağını düşünüyoruz. Tabiatla iç içe çevreyi de bozmadan alanlar oluşturduk. Dağcılık sporu için de çok güzel düzenlemeler yaptık” diye konuşuyor.
FATSA FENER ADASI CAZİBE MERKEZİ OLDU
Ordu Büyükşehir Belediyesi tarafından doğaya uyumlu bir şekilde inşa edilen Fatsa Fener Adası, kentin cazibe merkezlerinden biri. Başkan Güler’in Türkiye’de eşine az rastlanır proje olarak hayata geçirdiği Fatsa Fener Adası geçtiğimiz sezonda olduğu gibi bu sezonda da tercih edilen mekanlardan… Sezon açılışı ile birlikte vatandaşların adaya ziyaret gerçekleştirmeye başladığını belirten Güler, “Düzenlenen seferler ile adaya gelenler manzaraya hayran kalıyor. Ordu ve Fatsa’ya yeni bir turizm destinasyonu kazandırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Burası daha önce kayalık bir alandı. Kayalığı aldık, ada yaptık. Böylelikle Fatsa’ya bir ada kazandırmış olduk. Kuşlar için de sığınaklı bir alan oldu. Çevreci bir yatırım gerçekleştirdik. Vatandaşlarımızı yaz boyunca ziyarete bekliyoruz” diyor.
KADINLAR İSTİHDAMA KATILIYOR
Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler’in önem verdiği bir diğer konu da kadın kooperatifleri. Görevde olduğu 2019-2024 arasında 19 adet kadın kooperatifinin kurulmasına öncülük eden Başkan Güler, şunları söylüyor: “Kurulan kooperatiflerle birlikte kadınlarımızın ürünlerini pazarlayarak ekonomik kazanç elde etmesi mümkün oldu. Ordu’nun yöresel lezzetlerinin gün yüzüne çıkarılması amacıyla başlattığımız projelerle unutulmaya yüz tutmuş yüzlerce ürün tekrar üretime kazandırıldı. 2020 yılında yöresel ürün üreten kadınlarımızın ürünlerini pazarlayabilmesi için İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile birlikte Yöresel Ürünler ve El Sanatları Pazarı’nı başlattık. Burada bulunan stantlar, kadın üreticilere yaklaşık 6 ay gibi bir süre için ücretsiz tahsis edilirken sonrasında ise ORTAR A.Ş. bünyesinde cüzi miktarlarda kira karşılığı kullanılmaya devam etti. Burada bireysel üreticilerin yanında kadın kooperatiflerinin bazıları da ürünlerini pazarlamaya başladı.”
‘AMACIMIZ, KENDİ KENDİNE YETEN BİR KENT’
‘Kendi Kendine Yeten Şehir’ sloganıyla başlattığı tarımsal destekleri anlatan Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, şunları paylaşıyor: “Geçtiğimiz 5 yılda piyasa değeri 76 milyon lira olan 3 milyonu aşkın yazlık ve kışlık fideyi üreticilerimize dağıttık. Şimdi de piyasa değeri 4 milyon lira olan 300 bin adet yazlık fideyi üreticilerimize ulaştıracağız. Kendi seralarımızda 300 bin fide yetiştirdik. Bunu, 3’te 1 maliyetine ürettik. Şimdi de bu ürettiğimiz fideleri ziraat odaları aracılığı ile dağıtıyoruz. Biz bu çalışmalarla kendi üretimimizi yapalım ve dışa bağımlılığı azaltarak ‘doğduğu yerde doyan bir kent’ oluşturalım istiyoruz. Bu kapsamda hayvancılık, besicilik, süt ürünleri, seracılık, sebze yetiştiriciliği gibi alanlarda 5 yılda yaklaşık 53 bin üreticiye tarımsal destek sağladık.” Başkan Dr. Mehmet Hilmi Güler, “sahiller halkındır” ilkesiyle yola çıkarak vatandaşları denizle buluşturmak adına yapılan önemli bir projeyi şöyle anlatıyor: “Bu konuda kararlı bir duruş sergiledik. Altınordu Kirazlimanı sahilini de nefes alan, halkın uzun süre vakit geçirebildiği sosyal yaşam alanlarıyla donattık. Kirazlimanı Mahallesi sınırları içerisinde bulunan kumsal alanda 17 katlı 3 blok yüksek ölçekli binaların yıkımının ardından ortaya çıkan alan, yapılan peyzaj çalışmaları ile bambaşka bir görünüme kavuştu. Yeniden düzenlenen bölge, halkın kullanımına açıldı. Kumsalında denize giren, gölgesinde, çay bahçesinde dinlenen, park alanını ailece kullanan vatandaşlarımız, deniz ve doğanın tadını çıkarıyor.”
TARIM MAKİNELERİ ÇİFTÇİLERE CAN SUYU OLDU
Başkan Güler, atıl tarım arazilerini tarıma kazandırmak amacıyla yaptıkları çalışmaları şöyle anlatıyor: “Kırsal kesimdeki üreticilerin gelir kaynaklarını artırmak istiyoruz. Ürün çeşitliliğini desteklemek ve birim alandan daha fazla gelir edilmesi de önceliklerimiz arasında. Bu amaçla kurduğumuz Tarım Makineleri Parkı’ndan üreticilerimiz faydalanmaya devam ediyor. Çiftçilerimiz, tarım makineleri sayesinde insan gücünü en aza indirerek, hem ekonomik hem de zamandan çok önemli oranda tasarruf sağlıyor. Ekim sürecinde üreticilerimize tarım makineleri ve tohum desteği verirken, hasat sezonunda da makine ekipmanlarımızı kullanarak ürünlerini kolaylıkla topluyorlar.”