Pandeminin dünyayı vurduğu son 1.5 yılda tıbbi ve aromatik bitkilere ilgi daha da arttı. Son yıllarda belediyeler de bu yönde yatırımlar yapmaya başladı. Bazılarını derledim.
ISPARTA’NIN YÜZÜNÜ GÜLDÜRÜYOR
Latince ismi ‘Rosa Damascena’... Bu özel gül çeşidinin yüzde 60’ı Türkiye, Bulgaristan ve İran’da üretilebiliyor. Isparta gülü yetiştiriciliği, sadece Göller Bölgesi’nde yer alan Isparta, Burdur, Afyon ve Denizli’de yapılıyor. Gül yağı üretiminin yüzde 70’i Isparta’dan karşılanıyor. Gülcülüğü Isparta'ya, İsmail Efendi getirmiş.
4 TONDAN 1 KİLO!
Gülcülüğün piri ve üstadı olarak kabul edilen Müftüzade İsmail Efendi’nin 1870’li yıllarda başlattığı köy tipi imbiklerde odun ateşiyle kaynatılarak yapılan gülyağı üretimi zamanla gelişmiş ve kentte bugün modern tesislerde üretim sürdürülür hale gelmiş. 4 ton çiçekten bir kilo gül yağı elde edildiğini düşünürsek hem meşakkatli hem de katma değeri yüksek bir ürün... Dünyaca ünlü markalar, koku sabitleyici olarak kullanılan gülyağını Isparta’dan karşılıyor. Dünyaya Isparta güllerinin kokusu yayılıyor.
HASAT MEVSİMİ
Türkiye'nin gül bahçesi Isparta'da bugünlerde güller açıyor ve hasat mevsimi yaklaşıyor. Mayıs sonunda başlayıp bir ay süren hasat zamanı boyunca güller sabah tek tek elle toplanıyor. Şafak vakti üzerlerine güneş vurup esansiyel uçucu yağları kaybolmadan elle hasat ediliyor. Doğal stüdyo olan büyüleyici gül bahçelerine fotoğraf çektirmek isteyenler yoğun ilgi gösterirken, gül turizmi de yağı da Isparta’nın yüzünü güldürüyor.
ISPARTA BELEDİYE BAŞKANI ŞÜKRÜ BAŞDEĞİRMEN: MARKA KENT OLMA YOLUNDA
Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, GÜLANTA (Gül-Lavanta) projelerini şöyle anlatıyor: "Gül ve lavanta, tarımın yanı sıra turizm boyutu ile de önemli bir noktaya ulaştı. GÜLANTA kapsamında turizm 9 aya yayılabilecek ve turların ağırlanabileceği bahçeler oluşturulacak. Her yıl 1 milyona yakın kişi gül ve lavanta bahçelerini ziyaret etmekte.
703 ENDEMİK BİTKİ
Isparta’mız tıbbi ve aromatik bitkiler noktasında da çok zengin. 703 endemik bitkiye ev sahipliği yapıyoruz. Marka şehre ulaşmak adına Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı ile hayata geçirilen tıbbi aromatik bitkiler serası önem taşıyor. Ayrıca 86 bin metrekarelik Isparta Tren Garımızı Millet Bahçesi’ne dönüştürüyoruz.
ŞEHRİN ANA NOKTASI
Millet Bahçesi’ni gül ve lavanta bahçeleri ve sosyal alanlarla şehrin ana noktası haline getireceğiz. Üreten kadınlarımızı desteklemek ve şehir tanıtımında marka değeri oluşturmak anlamında GÜLARYUM mağazamızı hizmete sunduk. TAPFEST (Tıbbi Aromatik Bitkiler Festivali) için çalışmaları başlattık. Çiftçimiz için tarımsal anlamda ciddi ekonomik girdiler oluşturacağız ve Isparta’mızı kokular şehrine dönüştüreceğiz. Her yıl haziranda Ulusal Gül, Kozmetik Ürünleri Fuarı ile Dünya Güzel Koku Günleri düzenliyoruz."
GÜLSHA İLE DÜNYA PAZARINDA
Isparta’da üç kuşaktır gülcülükle uğraşan bir ailenin temsilcisi Gülşah Gürkan... Dedesinin tarıma ve bölgeye büyük emekleri geçmiş. Gül mevsiminde doğunca adını Gülşah koymuşlar. İngiltere’de okumuş, doğduğu topraklara dönerek Isparta gülünü dünyada markalaştırmak için yola çıkmış. 2011 yılında doğal gül hammaddeli cilt bakım markası Gülsha’yı kurmaya karar vermiş.
İHRACAT ORANI YÜZDE 70
Dünyada 1000’i aşkın satış noktasına ve uluslararası pazarda önemli yere ulaştırmış. Üretimi yüzde 70 ihracata gidiyor. Uzakdoğu, ABD ve Avrupa’dan büyük ilgi görüyor. Gürkan, şunları anlatıyor: "Gülyağı çok pahalı bir hammadde olduğu için yeterince kullanılmadığını tespit ettim. Dünyaca ünlü bir kozmetik markasının formulatorüne ulaştım.
DUTY FREE’LERDE...
Bu dünya devinin 20 yıldır cilt bakım ve makyaj serilerinin Ar-Ge departmanın başındaydı. Bizimle çalışmaya ikna ettim. Gülsha, Duty Free'lere giren ilk Türk markası oldu.” Gül hasadının yeni tür turizm yarattığına da değinen Gürkan, “2019’da her gün 40 turisti misafir ettik. Oteller de kalkındı. Bu sene de mayıs ayı sonunda yapacağız” diyor.
BİRLİKTEN ROSENSE DOĞDU
Gülbirlik, 1954’te 9 kurucu birim kooperatifinin oluşturduğu, kooperatifler birliği olarak kurulmuş. Gül yağı ve gül konkreti yanı sıra 1998’de kozmetik ve gıda ürünleri üretim çalışmalarıyla, 2003’ten itibaren Rosense ve Sweet Rose markaları altında geniş bir ürün yelpazesi ile kendi mağazaları ve satış noktaları ile Türkiye ve yurt dışında faaliyet göstermeye başlamışlar. Gülbirlik, gül yağının sadece üretimini yapmakla kalmıyor. Kozmetik alanında Rosense markasıyla birçok ürünü sunarak dünya markaları arasında yerini alıyor.
GÜL ÇİÇEĞİ ÜRETİM ALANLARI SON 3-5 YILDA ARTTI
Gülbirlik Genel Müdürü Hasan Çelik, gül çiçeğinde verimi artırmak, kaliteli üretim yapmak ve diğer taraftan ticari bir ürüne dönüştürülmesi için çok deneyimli, tecrübeli ve birikimli bir üretici kitlesi gerektiğini vurguluyor: “Üretimi yapılan gül çiçekleri bölgemizde irili ufaklı 15-20 arasında firma tarafından satın alınıp işlenmekte. Bölgemizde gül çiçeği üretim alanları son 3-5 yılda önemli bir artış gösterdi.”
ÜÇ KUŞAKLIK ÖYKÜ GÜLHANE
Büyük babaları Hasan Kınacı, 1950’de gül alıp satımına ve gül yağı ticaretine başlar. 1985’ten sonra ise Sebat Gülyağı şirketi kurulur ve ilk gülyağı üretilir. 1990’da ise ilk ihracatını gerçekleştirip ticareti ve yatırımlarını büyütürler. 2015’te 1.050 ton gül işleme kapasitesine ulaşan Sebat Gülyağı aynı yıl papatya, zambak, kekik ve biberiye bitkilerini de işleyerek gül ve lavantayla birlikte bu bitkilerin yağlarının da ihracatına başlar.
10 ÜLKEDE SATIŞTA
2018’de ise Senir kasabasında 6 bin 200 metrekare kapalı alana sahip dünyanın en büyük gül ve ıtri bitki işleme fabrikasını kurarlar. Bugün üçüncü kuşağın yönettiği aile şirketi dünyadaki gül çiçeklerinin neredeyse beşte birini tek başına 3 ülkede bulunan fabrikalarında işlemekte. Doğal kozmetik ürünleri fabrikasını kuran Sebat Gülyağı, KNC Kozmetik tesisinde églantine, Gülhane, KNC, Ab-ı Gül, Roseotto markaları ile 10 ülkede aktif satış yapmakta.
MİS KOKAN ŞEHİRLER
MUĞLA
KATMA DEĞERİ YÜKSEK ÜRÜNLER
Muğla Büyükşehir Belediyesi, Tıbbi-Aromatik Bitkiler ve Yerel Tohum Merkezi’nde kurduğu tesisle, üreticiden ve doğadan toplanan 10 çeşit bitkiden uçucu yağ ve bitki hidrosolü üretti. 97 bin 500 fide dağıttıklarını belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, “Vatandaşlarımız eskiden kurutarak ekonomik gelir sağladığı bitkileri tesisimizde yağlarını, sularını çıkarıyor, katma değeri yüksek ürün elde ediyor” dedi.
KOCAELİ
ALIN TERİ İLACA DÖNÜŞECEK
‘Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Üretim Teşviki’ projesinin Kandıra ekonomisine 80 milyon liralık girdi sağlayacağını söyleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın, şunları kaydetti: “Çiftçimizin alın teri ilaca dönüşecek. Ekonomiye 5 yılda 28 milyon TL katkı sağlanacak. Biberiye, tıbbi nane ve oğul otu yetiştirilmesi planlandı. Üretim kompleksinin faaliyete geçmesiyle Türkiye’nin ilk Tıbbi Aromatik Bitki Uçucu Yağ Borsası’nın kurulmasının önü açılacak.”
SEYHAN
20 FARKLI BİTKİ TOPRAKLA BULUŞTU
Seyhan Belediye Başkanı Akif Kemal Akay, 20 farklı bitkiyi toprakla buluşturarak üretimi başlatırken “Eterik, uçucu yağlar ve aroma bileşenleri çıkartılacak. Elde edilen ürünleri satış noktalarımızda halkımıza sunacağız. Tohum ve çelikleme yapılarak tıbbi ve aromatik bitkilerin üretiminin bölgemizde yaygınlaştırılması bir diğer amacımız” diye konuştu.
BALIKESİR
ITIR BİTKİSİ 11 BİN FİDEYLE İLK DEFA YETİŞTİRİLECEK
Büyükşehir Belediyesi’nin Burhaniye’de hizmet veren Balıkesir Çiftçi Eğitim Merkezi’nde 5 yıllık Ar-Ge çalışmaları sonucu üretilen fideleri “Aromatik Köy” Projesi kapsamında çiftçilerle buluşturuluyor. Gıda, ilaç, parfümeri ve kozmetik sanayisinde kullanım potansiyeline sahip ıtır bitkisinin tarımının yaygınlaştırılması amacıyla Kızıklı Mahallesi’ndeki 8 kadın üreticiye dağıtılan 11 bin fideyle ülkemizde ilk defa bu bitkinin tarlada tarımı yapılacak.
NİLÜFER
50’YE YAKIN TIBBİ AROMATİK BİTKİ
Nilüfer Belediyesi Kent Bostanları’nda deneme amaçlı 50’ye yakın tıbbi aromatik bitki yetiştiriliyor. Kışlık çayların deneme üretimleri yapılırken; bitkisel çaylar, krem ve sabunların yapıldığı atölye çalışmaları düzenleniyor. Nilüfer Tarımsal Kalkınma Kooperatifi de bu bitkilerin yağlarının çıkarılması, satış ve pazarlaması üzerine çalışıyor.
DENİZLİ
COĞRAFİ İŞARETLİ DENİZLİ KEKİĞİ
Dünyada üretilen kekiğin yüzde 75’i Türkiye’de, bunun yüzde 95’i ise Pamukkale’de bulunuyor. Pamukkale Belediyesi’nin “Denizli Kekiği” adıyla Coğrafi İşaret Tescil başvurusu kabul edilirken, 88 ülkeye ihracat yapıldığını ifade eden Pamukkale Belediye Başkanı Avni Örki, “60 milyon dolar ihracat hacmi bulunan bir ürün” diye belirtti. Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan kekiğin ‘Denizli’ ismiyle tescil edilmesinin kente ve ülkemize büyük katkısı olacağını söyledi.
DİDİM
20 ÇEŞİT ÇİÇEK ÜRETİLİYOR
Tıbbi Aromatik Bitkiler ve Süs Bitkileri Fidanlığı ile ilgili Didim Belediye Başkanı A. Deniz Atabay şu bilgileri verdi: “Yaklaşık 20 çeşit çiçeğin üretimi yapılıyor. Mevsimsel çiçeklerin yanı sıra lavanta, defne, kantaron ve delice zeytinyağı gibi tıbbi aromatik yağ üretimi için üretilen bitkilerden elde edilen uçucu yağlar ‘Didyma’ markası adı altında satışa sunuluyor. Ürünlerden kekik, ada, lavanta, ıtır, zeytin yaprağı ve biberiye çayı yapılıyor.”