Nice medeniyete ev sahipliği yapmış, her köşesi tarih, kültür kokan kadim şehir Gaziantep! Gaziantep; yüreğimizi sarsan, büyük acılar yaşatan 6 Şubat depreminden etkilenen şehirler arasındaydı. Ancak yaralarını en kısa zamanda saran şehir oldu. Bu günlerde bir yandan depremin yaraları sarılırken bir yandan da eğitimden sağlığa, kültüre, sosyal yaşama, altyapıya, sağlığa, bilime kadar birçok alanda çalışmalar sürüyor. ‘Şehir Hikayeleri’ için gittiğimiz bu güzel şehirde, kentle ismi adeta bütünleşmiş Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ile de bir araya geldik. Gaziantep’in ilgi çeken mekanlarından Panorama Müzesi’nde başlayan sohbetimiz, büyülü sokak aralarında devam etti. Fatma Şahin, “Gaziantep benim hayatım, aşkım, sevdam. Çünkü doğduğum topraklara hizmet etmekten çok mutluyum ve çok da büyük bir sorumluluk hissediyorum. Buradaki herkesle karşılıklı bir güven ve gönül bağımız var” sözleriyle anlatıyor bu şehre olan bağlılığını...
5 yıl geride kaldı; bu süreçte pandemi oldu, deprem felaketi yaşandı. Zor günlerdi… Geçen 5 yılı kısaca değerlendirir misiniz?
Projelerimize başlayacağımız sırada tüm dünyayı saran koronavirüsle mücadele etmek zorunda kaldık. ‘Güvenli Şehir Gaziantep’, ‘Güvenli Okul Gaziantep’ gibi uygulamaları hayata geçirdik. GAGEV diye bir vakfımız var ve 15 günde bir Valimizin başkanlığında toplanırız. Kime ne lazım, kim ne yapacak kararlaştırırız. Örneğin; maske kalmamıştı, buradaki ürünler gönderildi. ‘Güvenli şehir’ olma noktasında yaptığımız çalışmada 2017’de ‘Akıllı Ulaşım’ın alt yapısını hazırlamıştık ve Bilişim A.Ş.’yi kurmuştuk. HES kodu ile Gaziantep Kart’ı aynı anda okuttuk ve bu okutma sonunda eğer yolcu koronalıysa Gaziantep Kart onu iptal etti ve emniyete haber verildi. Bu şekilde hem bireyi koruduk hem şehri koruduk hem de güvenli şehir haline dönüştük.
İYİLEŞTİRME BAŞKANLIĞI KURULDU
22 müzemiz var ve yeni müzelerimiz geliyor. 5 antik kentimiz var. Çok büyük bir turizm alt yapımız oldu. Kültür turizmi kapsamında Kapadokya’ya gelen turistleri buraya getirmek için planlama yaparken bu kez de dünyanın en büyük kara depremiyle karşılaştık. Çok hızlı hareket ettik. Dirençli şehir olma konusunda Japonlar ile çalışmıştık ‘öncesi-sırası-sonrası’ şeklinde. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayımız Murat Kurum, hızlıca geldi ve koordinasyonu sağladı. Bugün İstanbul Valimiz olan Davut Gül ile bütün aşamaları çadır, konteyner ve eve geçme olarak tamamladık. 1 yılda bunu başarmak mucizeydi. Cumhurbaşkanımız 4 kez geldi ve ‘Köy Evleri’ni teslim etti. Tüm bütçemizle Deprem Sonrası İyileştirme Başkanlığı kurduk. Bunu ilk kuran belediye olduk; daha sonra kimsenin kurduğunu görmedim. 1995’te aynı depremi yaşayan Japonya’nın Kobe şehrine gittik. Japonlar ‘yenilikçi yapılanma’ demişler. ‘Madem yüzde 80 yapı stoğu indi, yolları genişletelim, beraberinde yüksek teknolojiyi kullanalım dedik. Daha yeşil Nur Dağı’nı nasıl inşa edeceğiz’i görüştük. Şu anda çalışıyoruz. Tam Nur Dağı’nın girişine 10 dönümlük bir alana yapacağımız eğitim ve anma merkezinde 11 şehrimizde depremde ölenlerin ismi yazacak ve bu merkez 7.7’lik depremi simülasyonla yaşatacak.
Seçildiğiniz takdirde en önemli projeleriniz konut ve ulaşım projeleri olacak sanırım?
Evet. Şehir hızlı büyüyor ve ulaşım sorunu var. Metronun alt yapısını oluşturuyoruz. Konut sorunu var hem kuzeyde hem güneyde şehrin çapını genişlettik. Konutları bir taraftan TOKİ, bir taraftan da Gazi Konut olarak biz yapıyoruz. Vatandaşımıza diyoruz ki ‘Ben sana arsasını vereyim, üstünü sen yap kooperatif kur.’ Maliyetleri yüzde 30 aşağıya çekiyoruz.
Kenti 5 ana başlıkta topluyorsunuz. Nedir bu 5 ana başlık?
Şehirde 5 tane önemli başlığımız var; bunlardan biri de ‘Eğitim Şehri Gaziantep’ diyoruz; çünkü gençleri merkeze aldık. Genç Kart uygulamamız var. Eğitim Şehri’nde ‘Ben okuyorum, Gaziantep Okuyor’ projemiz var; kim ne okumak istiyorsa kütüphanede okuyor. ‘Bilim Şehri Gaziantep’ kapsamında Müzeyyen Erkul Bilim Merkezi’mizi açtık; İklimlendirme ve Yapay Zeka bölümlerimiz var. ‘Kültür ve Sanatla Yükselen Gaziantep’ dedik; 5 antik kentimiz var. En son Dülük’ü restore etmeye başladık, onu da açacağız. Kargamış bitti. Panorama Müzesi ile bizi 100 yıl önce gazi yapan ecdadı anıyoruz, aynı zamanda milli bilincini oluşturuyoruz. Şehrimizdeki Zeugma, Roma Dönemi’ni gösteriyor. Bizim Mona Lisa’mız Çingene Kızımız, burada ailesine kavuştu. Şehir merkezimizde millet bahçemiz, karşısında da Arkeoloji Müzemiz var. Tarih şehri, kültür şehri Gaziantep ile tüm alt yapıyı oluşturduktan sonra “Şimdi Gaziantep’e gelme zamanı!” diyoruz.
Kültür sanat projelerinizi de konuşalım isterim. Burası tam bir kültür şehri, belediye olarak neler kattınız?
Önce Kültür A.Ş.’yi kurduk. Şu an da 80’e yakın kitap çıkardık; şehrin ticari, kültürel, gastronomik hayatı gibi… Abdülhamit Han’ın özel koleksiyon olarak çektirdiği fotoğraflarını hazırladık. Mesela 202 kadın bu şehirde vakıf kurmuş, Vakıflar Haftası’nda onları kitaplaştırdık. Mesela burası kuşların göç yolu. Kuşların kanatları kırıldığında onların kanatlarını tamir etmek için kadınlar vakıf kurmuş. Dolayısıyla vakıf medeniyetinden geldiğimizi gösteren güzel bir çalışma oldu. Geçmişten gelen geleneklerimizi ve kültürümüzü kitaplaştırıp kent arşivine de aktarıyoruz. Bu gibi çalışmalar bizi ‘Kültür Şehri Gaziantep’ ve ‘Sanayi Şehri Gaziantep’e götürüyor. Şehir tiyatromuzu kurduk, tiyatro okulumuzu açtık ve yeni sanatçılar yetiştirmek istiyoruz. Çok büyük bir ilgi var.
Bir de Aile Akademisi var… Nasıl işliyor?
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndan geldiğim için kentteki birçok uygulamayı biz yapıyoruz; her hamile kadına günde 1 bardak süt gönderiyoruz. Gaziantep’in kendi sütüyle ‘Anneye süt, bebeğe can’ sloganıyla çalışmalarımız sürüyor. Bebek doğuyor, ‘Hoş geldin minik hemşehrim’ ile karşılıyoruz. Şimdi de Bebek Kütüphanesi açıyoruz. Biraz büyüyünce Çocuk Kütüphanesi olacak. Bunu ilk yapan belediye Gaziantep oldu. Kreş destekleri veriyoruz. Kadınlar hem kariyer hem çocuk yapsın istiyoruz. Önce kendi çalışanlarımıza yaptık şimdi de organize sanayi bölgemizdeki çalışanlarımıza kreş açıyoruz. Çocuk okula başlarken de çantasını, kırtasiye ihtiyaçlarını veriyoruz. ‘Ben Okuyorum, Gaziantep Okuyor’ projesi kapsamında ayrıca Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Meslek Eğitim Kursları (GASMEK) açıyoruz. 600 öğretmenimiz kadınlara ve çocuklara dokunmak için büyük fırsat sunuyor. Tarım Okulu açtık; kadın çiftçilerimize eğitim ve ana tohum veriyoruz. 40 bin çiftçimize mazot desteği verdik. Yani kısaca esnafın, çiftçinin, çocuğun, gencin herkesin yaşamına dokunan bir sosyal politikalar modelimiz var. Alzheimer Merkezi açtık, üniversitelerden destek alıyoruz. Yeni dönem beyannamemizde de yaşlılarımız için İleri Bakım Rehabilitasyon Merkezi açıyoruz. Hem demans hem Parkinson hem palyatif bakım dediğimiz yaşlılarımızın günlük ve yatılı bakımının yapılacağı bir tesis olacak. Herkesin her zaman yanında olacağımız bir model var.
Önümüzdeki 5 yıl için de adaysınız. Vaat ettiğiniz en önemli projeleriniz neler?
Türkiye’nin en büyük ve en modern sebze halini yapıyoruz 500 dönümlük bir alanda. Londra’da, Paris’te ve Madrid’de inceledik; o yapıyı projelendirdik. Şehrin 135 kilometre ilerisinden suyu getirip baraj yapacağız. Ben göreve geldiğimde Gaziantep Türkiye’nin suda en pahalı üçüncü şehriydi. Şimdi 20’nci sıraya düştük. Baraj bittiğinde 30’uncu sıraya düşeceğiz ve su fiyatlarını indirmeye devam edeceğiz. Arıtma tesisleri de büyük önem taşıyor. Barselona’da bir arıtma tesisi var; bu arıtma tesisi içinde su müzesi var. Su ile rahatlatan bir sistem var ve herkes Barselona’ya gidiyor, orayı görmek için. Dünya Bankası’ndan hibe aldık şu anda Aktoprak’ta biz kendimiz yapacağız. Kimsenin Barselona’ya gitmesine gerek kalmayacak.
Kadınlara yönelik de projeleriniz dikkatimi çekti. Özellikle kooperatifleşme sürecini anlatır mısınız?
Kadınlarımız için KAGİDEM adlı bir kuluçka merkezi açtık. Burada herkes kendi üretiyor ürünlerini. Maliyetleri düşürecek şekilde çalışıyoruz. Çıkan ürünleri de e-ticaretle tüm dünyaya satacak şekilde kooperatifleştiriyoruz. Kurduğumuz kooperatif sisteminde yalnızca el emeği olan ürünler var. Ürünleri burada kendi satış mağazamızda da satışa çıkarıyoruz. Ziyaretçiler Panorama Müzesi’nden çıkarken bu ürünlere bakarak alışverişlerini tamamlıyor. Yeni dönemde Tasarım A.Ş.’yi kuracağız. Hangi konuda daha hızlı hareket etmek istiyorsanız şirketleşmeniz gerekiyor.
‘DENİZSİZ ŞEHİRDE YÜZME ŞAMPİYONLARI ÇIKARDIK’
Çocuklarda ‘Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur’ diyerek yetenek taraması yapıyoruz. Hangi çocuğun hangi spor dalına yeteneği varsa aileyi bilinçlendiriyoruz. Spor dediğimiz şey yaşanan birçok sorunda önleyici tedbir olarak karşımıza çıkıyor. ‘Yüzme bilmeyen kalmasın’ dedik; her yere havuzlar yaptık. Deniz olmayan şehirde yüzme şampiyonları çıkarıyoruz.
EMEKLİ KART MÜJDELERLE DOLU
Şehirde bulunan 65 yaş üstü 76 bin vatandaşın kullanacağı, avantaj ve indirimlerden yararlanacağı ‘Emekli Kart’ hayata geçirildi. Gençler ve kadınların ardından emeklilere yönelik yeni uygulama, vatandaş ile belediye arasında köprü görevi görecek. Emekli Kart’ı kullanan vatandaşlara içme suyunda, ilan ve reklam vergisinde ve belediyeye bağlı sosyal tesislerde yüzde 20 indirim uygulanacak. Haydi Sofraya Lokantaları’ndan yüzde 20 indirimli faydalanılabilecek. Gazi Konut projelerinde emeklilere yüzde 20 konut kontenjanı ayrılacak. Doğal gaz tesisatı başvurularında öncelik verilecek. Kentte bulunan mağaza ve firmalarda özel indirimlerin yer alacağı mobil uygulama App Store ve Google Play mağazalarından indirilecek. Ayrıca Büyükşehir Belediyesi’nin Beyaz Masa biriminden ve ALO 153 Çağrı Merkezi’nden de kayıt yaptırılabilecek. Farklı mahallelerde emekli lokalleri yapılacak.