Giriş
Bursa'nın tarihi ilçesi Kestel'in M.Ö. 300'lü yıllarda bugünkü Yunanistan'dan gelen Megara’lılar tarafından kurulduğu tahmin ediliyor. Ön Asya’dan gelebilecek olası akınlara karşı koyabilmek için inşa edilen tarihi Kestel Kalesi, Bizans döneminde daha da güçlendirilerek doğudan gelecek Türk akınlarına karşı Bursa’yı korumada öncü kuvvet yapısı olarak kullanılmış. 1306’da Dimbos Muharebesi’nin ardından Osmanlıların eline geçen “Castel” zamanla Kestel ismini alıyor. IV. Mehmet zamanında Vânî Mehmed Efendi tarafından sınır kalesi olmaktan çıkarılıp, yerleşim merkezi olarak kullanılmaya başlanmış. 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı sonrasında 40 evin bulunduğu bir yerleşim merkezi olan Kestel’e Bulgaristan’dan gelen bir grup göçmen yerleştirilmiş. Sonraki yıllarda da göçlerin devam etmesiyle hızla büyüyen Kestel, 1938’de Bursa’nın merkez bucağı, 1960’ta belde, 1990’da ise ilçe statüsüne kavuşuyor. Bugün Bursa’nın 2. büyük merkez ilçesi konumunda.
DOĞAL GÜZELLİKLERİ
Tarihi ve doğal güzellikleriyle öne çıkan Kestel’e gezmek için her yıl binlerce yerli ve yabancı turist geliyor. Doğu Roma ve Osmanlı döneminde kale olarak kullanılmış olan bu ilçede o devirden kalma kalıntılar, eserler, tarihi yapıtlar ve hanları görmek mümkün. Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerine ev sahipliği yapan Kestel’in tarihi ve doğal güzellikleriyle ünlü köyleri de bulunuyor. 130 yıllık Gürcü yerleşimi olan Saitabat köyü, şelalesi, kanyonu, ormanı, çileği, kirazı, ahududusuyla turistik bir bölge. Saitabat Şelalesi’nin en büyük özelliği yarılmış kayalıklar arasında aşağı doğru oluk oluk her mevsim akması. Uludağ’dan gelen suların aktığı bir kanyon olan Saitabat Şelalesi bölgesinde ilgi çekici farklı yerler de bulunuyor. Bölge, ayrıca doğa sporları ve yürüyüş ile ilgilenenler için önemli parkurlardan biri. Saitabat köy halkı, genellikle ürettikleri yiyecek ve içecekleri şelale çevresinde açık pazar şeklinde satıyor. Bir diğer Gürcü köyü olan Alaçam, Uludağ oteller bölgesine alternatif olarak düşünülen kış sporları merkezi olarak seçilmiş bir bölge. Patika yolları, yeşilliği, kanyonu ve şelalesi ile doğaseverler ve dağ yürüyüşü yapmak isteyenler için ideal olan Alaçam’ın bitki örtüsü, Uludağ’ın 1800 metresine kadar uzanıyor. Güneyinde bulunan yaylası da yaz aylarında ziyaretçi akınına uğruyor.
HEM SANAYİ HEM TARIM YATIRIMLARI
Sanayi ve tarımsal alanlarda önemli yatırımlar bulunan Kestel’in geçim kaynağı tarım ve meyveciliğe dayanıyor. Şeftali ve deveci armudu üretimi fazla. 300’e yakın sanayi kuruluşunun bulunuyor. Fidancılığın ve süs bitkilerinin başkenti. 1980’den sonra gelişen sanayi tesisleri de Kestel’in ekonomisini güçlendiriyor. Bursa Çimento Fabrikası ile çok sayıda tekstil ve otomotiv fabrikası bulunuyor. Son 15 yılda büyük gelişme gösteriyor. Yüzde 50’sinden fazlası birinci sınıf tarım arazisinden oluşan ilçenin bereketli topraklarından yılda 3 kez ürün alınabiliyor. Nüfusunun yüzde 25’i tarım sektöründe çalışırken, en fazla armut, ahududu, böğürtlen, şeftali, kiraz ve elma üretiliyor.
ŞEFTALİDEN 10 BİN TON REKOLTE BEKLENİYOR
Kestel’de 1942’den itibaren başlayan meyve fidanı üretimi ile 20 yıl önce başlayan dış mekân süs bitkileri üretimi tüm Türkiye pazarında satılıyor ve ilçe ekonomisinde önemli yer tutuyor. 200 civarında fidan üreticisinin bulunduğu Kestel’de bunların büyük çoğunluğu küçük aile işletmesi. Kestel Süs Bitkileri ve Meyve Fidancılığı Üretim ve Pazarlama Kooperatifi’nin yaklaşık 130 üyesi bulunuyor. Bu üreticiler Kestel üretiminin yüzde 80’ini oluşturuyor. Süs bitkisi ithalatı yıllık yaklaşık 50 bin, meyve fidanı ithalatı ise 10 bin civarında gerçekleşirken, Irak, Azerbaycan, Bulgaristan gibi ülkelere yapılıyor. Coğrafi işaretli Bursa şeftalisinin en yaygın olarak yetiştiği yer Kestel’de 4 bin 460 dekar alanda yetiştirilen şeftalilerden bu yıl 8 ila 10 bin ton rekolte bekleniyor. Kalitesiyle Rusya, Ukrayna ve Avrupa’nın birçok ülkesinden rağbet görüyor.
‘KENDİ BUĞDAYIMIZI YETİŞTİRDİK’
Kestel’in verimli topraklarında önemli ölçüde buğday da yetiştiriliyor. Ekmek üretimi için geçtiğimiz kasımda 25 ton buğday tohumu eken Kestel Belediyesi, Kestel’in farklı noktalarındaki toplam 1050 dönümlük alana ekilen yerli buğday tohumlarının ilk hasadını gerçekleştirdi. Hasat etkinliğinde bir araya geldiğimiz Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır ile projelerini konuşuyoruz. Tanır, ilk hasadın Kestel’e ve Bursa’ya hayırlı olmasını dileyerek, şunları söylüyor: “Kestel’de 4 yılı aşkın süredir 400 gram ekmek yalnızca 1 lira. Hem artan giderleri ekmeğimize yansıtmayarak hemşerilerimize destek olmak hem bereketli topraklarımızın atıl kalmaması hem de yerel üreticilerimize katkı koymak için kendi buğdayımızı yetişirdik. Buğday bizim, un bizim, ekmek hepimizin. İlçemizin beklentisi olan başta yeni sosyal donatı alanları, parklar, yollar, meydanlar, otoparklar, kütüphaneler ve nice eserlerle Kestel’imizi buluşturuyoruz.
‘EN UCUZ EKMEK BURADA’
Diğer yandan da sosyal belediyecilik anlayışımızdan, yaklaşımımızdan taviz vermeyerek her gün, her ay, her yıl hizmet ve gönül seferberliğimizi artırarak sürdürüyoruz. 400 gram ekmeği 1 TL’den satarak Kestelli hemşerilerimize anlamlı bir destek sağlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Her gün 2 bini aşkın hanemizle buluşturduğumuz 6 bin ekmeğimizle, yalnızca 1 hanemize aylık sağladığımız tasarruf 1000 TL. Yıllık ise 12 bin TL. Yani 2 bin hanemizin aylık 2 Milyon liradan yılda 24 Milyon TL bütçelerine katkı sağlıyoruz. Bizi, biz yapan en büyük değerimiz ve özelliğimiz yardımlaşma ve dayanışma. Bizler de bu süreçte dar gelirli ve ihtiyaç sahiplerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Yunus’un dediği gibi ‘Bölüşürsek tok, bölünürsek yok oluruz.”
VERESİYE DEFTERİ VE FATURA BORCU ÖDENİYOR
Hayata geçirdikleri sosyal yardım projeleriyle de dikkat çektiklerini ekleyen Tanır, “Geçtiğimiz yıllarda hayata geçirdiğimiz bakkallardaki veresiye defterlerini toplama ile elektrik-su borçlarını kapatma projesini bu yıl da sürdürdük. İhtiyaç sahibi vatandaşlarımızın veresiye borçlarını ve elektrik-su borçlarını ödedik. Bir taraftan da erzak kolisi ve et dağıtımı yaptık. Evinde ocağı tütmeyen, tenceresi kaynamayan varsa yanında olacağız, kanadı kırık bir güvercin varsa tedavisini yapacağız. Herkesin tok, herkesin mutlu, herkesin ısındığı bir Kestel için çalışıyoruz. Biz büyük bir aileyiz ve gün geçtikçe daha da büyüyeceğiz. Bu sosyal yardım projelerimizin toplam bedeli 2 Milyon TL’ye ulaştı” diyor.
SÜTLER BALLI ÇOCUKLAR SAĞLIKLI
Çocuklar için de ‘Kültür, Sanat ve Yaz Okulu’ açtıklarını söyleyen Tanır, “Geleceğimiz olan çocuklarımızın en iyi şekilde eğitim almaları bizim için önemli. Bugünün çocukları, gençleri, yarının belediye başkanları, cumhurbaşkanları olacak. Amacımız, çocuklarımızın gelişimlerine katkı sağlamak. Yaz okulunda çocuklar, İngilizce, drama, karikatür, kitap okuma, masal atölyesi, akıl ve zekâ oyunları ve satranç gibi branşlarda ücretsiz olarak eğitim alıyor” diyor. Tanır, şöyle devam ediyor: “2 yıldır ‘Sütler ballı, çocuklar sağlıklı’ projesiyle anaokullu ve ilkokullu çocuklarımıza sıcak ballı süt ikramında bulunduk. Geçtiğimiz eğitim-öğretim döneminde 6 bin öğrenciyi sağlıklı ve güvenli süt ile buluşturduk. Proje, çocuklar ve veliler tarafından çok beğenildi önümüzdeki sene de bu uygulamaya devam edeceğiz. Çocuklara sütü sevdiriyoruz ve süt içme alışkanlığı kazandırıyoruz. Bu sayede ilçemizdeki yerel süt ve bal üreticilerimize de destek oluyoruz.
‘PROJELERİN SAYISI ARTACAK’
Geleceğimizin teminatı çocuklarımızın sağlığını önemsiyoruz. Diş fırçalama alışkanlığı kazandırmak için çalışmalar yaptık. Geçtiğimiz öğretim döneminde 6 bin 500 diş bakım setini öğrencilere dağıttık. Halkımızın sağlığını korumak için birçok önemli projeyi hayata geçiriyoruz. Bu projelerimizin sayısı artarak devam edecek. Geleneksel hale getirdiğimiz şölenimizde ise bu yıl 101 çocuğumuzu sünnet ettirdik. Makam aracını süsledik, çocuklarla ilçe turu attık. Kortejiyle, animasyon ve bando gösterileriyle dçocuklarımızın yanında olduk. Kestel’de ekmeğimizi, neşemizi, eğlencemizi hep birlikte paylaşıyoruz.”
