Kastamonu’nun bilinen tarihi Hitit İmparatorluğu ile başlar. Şehrin Türk hakimiyetine girişi 1105’te Danişmentliler zamanında olmuş. 1460’ta Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı sınırlarına katılana kadar farklı imparatorluk ve beylikler tarafından hakimiyet altına alınmış. Anadolu’ya Türklerin gelmeye başlamasından sonra Danişmentliler’e, Anadolu Selçukluları’na, Çobanoğulları’na, Candaroğulları’na, Osmanlı İmparatorluğu’na kapılarını açan Kastamonu bu dönemlerin yönetim ve kültür merkezlerinden biri haline gelmiş.
Orta Asya’dan gelen Türkmenlerin ilk yerleştiği yer olmuş. Ayrıca Kastamonu, Millî Mücadele yıllarında Karadeniz’den gelen cephanelerin Anadolu’ya güvenli şekilde sevk edilmesinde önemli bir nokta olmuş. Yöre halkı bölgenin güç ulaşım koşullarına rağmen mücadeleye destek vermiş. Bu olağanüstü cesaretin ve fedakarlığın sembol isimleri Şehit Şerife Bacı’nın, Halime Çavuş’un toprakları Kastamonu, Kurtuluş Savaşı’nda işgal görmemekle birlikte en çok şehit veren üçüncü ilimiz. Cumhuriyet’in ilanından sonra ise Mustafa Kemal Atatürk’ün 1925’te Kastamonu’da başlattığı “Şapka ve Kıyafet Devrimi” bu şehre ayrı bir önem katıyor. Türkiye’nin ilk ve tek Şapka Müzesi de Kastamonu’da yer alıyor.
EVLİYALAR ŞEHRİ
Evliyalar şehri olarak da bilinen Kastamonu’nun inanç turizminde de önemli bir yeri var. Kastamonu’da bulunan tarihi yapıların çok büyük bir kısmı da Türk - İslam kültürünün egemen olduğu dönemlerden günümüze ulaşmış. Bilinen en eskisi 800 yıllık olan ve hâlâ kullanılan dini yapılar sayesinde yerli ve yabancı turistlerin şehre olan ilgisi artıyor. Kastamonu, geleneksel Türk evi ve yakın dönem Osmanlı mimarisi örneklerinin yoğun olarak bulunduğu ender illerden. Sadece şehir merkezinde bulunan 350 Kastamonu Konağı bir asırdan uzun süredir ayakta duruyor. Kentsel SİT kapsamına alınmış olan Kastamonu; Taşköprü, İnebolu, Küre ve Abana’nın eski mahalleleri ve yapıları ile konuklara nostalji de yaşatıyor.
DOĞAL GÜZELLİKLERİ
Kastamonu tarihi ve manevi değerlerinin yanında doğa turizmi ile de öne çıkıyor. Küre Dağları Milli Parkı 2012’de sürdürülebilir turizm faaliyetleri ve iyi yönetilmesi nedeniyle PAN Parks Sertifikası almış Türkiye’nin ilk Avrupa’nın 13. Panpark’ı olmuş. Ilgaz Dağı Milli Parkı da özellikle kış sporları için önemli. Öte yandan, Kastamonu dünyanın en derin 2’nci kanyonu olan Valla Kanyonu, 3 kilometrelik ahşap platformla geçilen Horma Kanyonu, dünyanın en büyük 4. mağarası olan Ilgarin Mağarası, cam seyir terasına sahip İncekaya Kanyonu ile doğa tutkunlarına kucak açıyor. Ilıca Şelalesi ve İnebolu, Cide, Bozkurt ve Abana gibi eşsiz sahillere sahip. Tüm bunların yanında zengin mutfağı da var. Karaçomak Deresi Vadisi’nde kurulu Kastamonu topraklarında yenilebilir yabani otlar, bitkiler, mantarlar, dağ çileği yanında her türlü sebze ve birçok meyve yetişiyor. Türkiye’nin en güzel ve kaliteli sarımsağı ‘Taşköprü’ burada yetişiyor ve ihraç ediliyor. Üryani eriğini ise sadece Kastamonu’da yemek mümkün. Kastamonu bölgesine ait 812 çeşit yiyecek derlemesi ve 31 Coğrafi İşaretli ürün var.
“TURİZMDE UĞRAK YER OLACAK”
Belediye Başkanı Op. Dr. Rahmi Galip Vidinlioğlu, Kastamonu’yu şöyle anlatıyor: “Kastamonu’nun gurbetçisi çok. 2 milyona yakın Kastamonulu İstanbul’da yaşıyor. Eğitim öğretim için giden gençler, geri gelmeyince şehrin yol alması da güç oluyor. En yaşlı nüfusa sahip 2’nci iliz. ‘Sevdam Kastamonu’ diye hep söylüyorum. Benim bütün derdim Kastamonu gibi kadim şehirlerimizi hem ayakta tutmak hem de geleceğe hazırlamak. Kastamonu hem Selçuklu‘ya hem Osmanlı’ya hem de Cumhuriyet’e apayrı önem vermiş. Şehrin 30 sene sonrasını hesaplayarak adımlar atıyorum. ‘Kastamonu’ya ne katabilirim?’ diyorum. 4 yılın sonunda da iyi bir yere geldik. Hem huzurlu hem en temiz hem yeşil şehiriz. Kastamonu her şeyden nasibini almış bir il. Kimi il kış turizmi, deniz turizmi, yaylaları, kimisi tarihsel, kimisi inanç turizmi ile ön plana çıkıyor. Kastamonu’da ise bunların hepsi var. Ilgaz’da kayak yapabilirsiniz, deniz kenarında kahve içebilirsiniz. Kanyonlar bölgesinde doğaya şahit olabilirsiniz.
GASTRONOMİDE İDDİALI
Gastronomide çok iddialıyız. Yemek kültürü çok çeşitli. Eski güzel yemeklerimiz unutulmaya yüz tuttu, genç nesiller tarafından yapılmıyor. Yaşlı nüfusumuzun unutulmaya yüz tutmuş yemeklerini kayıt altına almak adına Turizm Fakültesi öğrencileri ile Kastamonu kırsalına bir sefer düzenlemek istiyorum. Kastamonu’nun 812 çeşit yiyeceği var. Türkiye’nin gündemine genetiğiyle oynanmamış siyez atalık buğdayımızı getirdik. Coğrafi işaretli ürün sayımız 30’u geçti. Sarımsağımız, tatlımız, pastırmamız, etli ekmeğimiz, içtiğimiz eğşi suyumuz, kuyu kebabımız, kara çorbamız, otlardan yapılan eğşili pilavımız, çekme helvamız... İnanıyorum ki Kastamonu, turizmde uğrak yer olan illerimizden bir tanesi olacaktır.”
ŞEHRİN GELECEĞİNE YÖN VERİYOR
“Benim için öncelik geleceğimiz olan çocuklarımız ve gençlerimiz. Şehrin geleceğine yön vermek lazım. Hayaliniz ne kadar büyük olursa gerçeğiniz de onunla orantılı olarak büyük kalır. Ben hayal etmekten hiç vazgeçmedim. Hayal etmeye devam ediyorum ve hayallerin peşinden de gideceğim” diyen Vidinlioğlu, hayata geçirdiği projeleri şöyle özetliyor: “Türkiye’deki ilk Oyuncak Kütüphanesi’ni açtık. Hem ekonomik anlamda getirisi olan hem de çocuklarımıza vizyon katacak bir yer. Çocuklar birlikte oyun oynama alışkanlığı kazansınlar, paylaşmayı öğrensinler istiyoruz. Ayrıca aileleri de oyuncak masrafından kurtarıyoruz. Evde atılı olan, oynanmayan oyuncaklar burada fonksiyonlu hale geliyor. Her çocuk kendi yaş grubuna ait oyuncak bulabiliyor. Yüz akı projelerimizden biri de Kastamonu Belediyesi Eğitim Merkezi (KASMEK). Türkiye’de benzer projeler var ancak kurs hizmeti veriyorlar. Biz enstrümanı da veriyoruz. Kimseye ‘piyanonu, gitarını al gel’ demedik. Ahşap boyamadan, robotik kodlamaya, bağlamadan pilatese 25 farklı ücretsiz kursumuz var. Şu ana kadar binden fazla kişi yararlandı, yaklaşık 2 bin kursiyer de sırada bekliyor. Çocukların piyano çaldığını görmek ve onlara bu özgüveni vermekten mutluyum.
KASTAMONUDOGAL.COM
Hanımları ekonomiye kazandırmamız lazımdı. 3 tane olmazsa olmazımız var. Doğal yöresel ürünlerimiz, hanımların el işleri ve ahşap ürünlerimiz. Bunları pazarlamak için bütçe içi işletme ile kastamonudogal.com üzerinden kendi yöresel ürünlerimizin satışını yapıyoruz. Biz ahşabın başkentiyiz. Antalya’dan sonra en fazla ormana sahip olan iliz. Önümüzdeki dönemin ana konusu sağlıklı gıda ve su olacak. Ata tohumları özellikle sahip çıkmamız gereken bir proje. Geride bıraktığımız üç yılda atalık tohumlardan elde ettiğimiz 200 bin domates, biber ve salatalık fidesini hemşehrilerimize ücretsiz olarak dağıttık. Bu sene daha fazla dağıtacağız.
27 YILLIK RÜYA GERÇEKLEŞTİ
En önemsediğim proje, Türkiye’deki ilk beş tesisten biri; Atıksu Arıtma Tesisi’ni başladık ve bitirdik. Bugün 400 milyon TL’lik bir yatırım. Şehrin 27 yıllık rüyasını gerçekleştirdik. Arıtılmayan su salgın hastalıklar için riskti, hem de tarım alanını sulayan suyun kirliliğinden dolayı bu bir tehditti. Burası üç fazlı arıtma yapan bir tesis. Şehrin 35-40 sene sonrasının hesabı yapılarak, planlanarak yapılmış bir tesis. Atıksu arıtmayla ilgili şehrimizin sıkıntısı olmayacak. Buradan 8-10 ton yakıt alıyoruz. Enerjisini kendisi üretiyor.Türkiye’nin en büyük 3. Millet Bahçesi’ni şehrimize kazandırıyoruz. Çalışmalar sona geldi. Şehirde ihtiyaç duyulan bir alan, yeşilin her tonunu göreceğiniz 240 dönüm üzerinde bir alana kuruldu. DSİ’nin Karaçomak Barajı kenarında âtıl durumda yeri vardı. Burayı aldık. Hem misafirhane olarak hem de mesire alanını artırarak hizmete açacağız. Engelsiz Yaşam Merkezi’mizin açılışını yapmak için gün sayıyoruz, yeni Geçici Hayvan Bakımevi ve Doğal Yaşam Alanı projemizi tamamladık. İlimize 62 yataklı Huzurevi’ni kazandırdık, müracaatları alacağız.”
TÜRK DÜNYASI KASTAMONU’DA BULUŞTU
Tarihte bu kadar önemli yeri olan Kastamonu, milli ve kültürel değerlerin korunduğu bir şehir. Müzeleri, koruma altındaki yapılarını gezerken de bunu hissediyorsunuz. 1994’ten bu yana geleneksel olarak düzenlenen 23. Türk Dünyası Günleri için hafta sonu Kastamonu’daydım. Festival, Türk dünyasının kültürel mirasını korumayı, farklı ülke ve bölgeler arasındaki kültürel alışverişi ve anlayışı teşvik etmeyi amaçlıyor. 900 yılı aşkın Türk yurdu olan Kastamonu’da 9-11 Haziran’da gerçekleşen etkinliklere; Kafkasya, Avrupa ve Asya’da yer alan 23 ülke ve Turani halktan katılım oldu. Türk Dünyası Günleri etkinlikleri, Cumhuriyet’in 100’üncü yılında büyük coşkuyla kutlandı. 23 ülkeden birçok sanatçının konserlerinin, ata mirasına ait etkinliklerin, dans gösterilerinin ve görsel şovların yer aldığı Geleneksel 23. Türk Dünyası Günleri, kortej yürüyüşüyle başladı. Atlı ekipler, mehter takımı ve dans ekipleri Kışla Parkı’ndan Belediye Meydanı’na yürüyerek açılışı yaptı. Geçit töreninin ardından Kastamonu Belediye Başkanı Rahmi Galip Vidinlioğlu ve davetliler, ülkeleri temsil eden çadırların da yer aldığı eski Türk kültürüne uygun şekilde dizayn edilmiş stantları ziyaret etti.
DANS, KONSER, PANEL
İlk gün Türk Devletleri’nden gelen ekiplerin dans gösterileri, Atabeygazi Mehteran Takımı gösterisi, Ali Kınık konseri ve havai fişek gösterisinin ardından Kubat Konser verdi. İkinci gün okçuluk gösterileriyle başladı. Dünyanın farklı ülkelerinden gelen akademisyenlerin katılımıyla Cengiz Aymatov’un vefatının 15’inci yılı anısına Türk Dünyası Konulu Panel gerçekleşti. Panelde Türk tarihi, okçuluk, atçılık gibi Türk kültürüne ait birçok konu ele alındı. Turan Halkları Konukları Sahne Performansı dans gösterileri, Cıltız Tannagaşeva konseri ve sevilen sanatçı Bengü’nün konseriyle ikinci gün son buldu. Son gün ise Anadolu Ateşi’nin muhteşem danslarının ardından son dönemin sevilen genç seslerinden Burak Bulut&Kurtuluş Kuş, kapanışı gerçekleştirdi. Film karelerini aratmayan kortej yürüyüşü sonrası bir araya geldiğimiz Başkan Rahmi Galip Vidinlioğlu, Türk dünyası ve kültürünün bugüne kadar bu kadar büyük bir etkinlikte bir araya gelmediğini belirterek “Millî Mücadele’nin olmazsa olmaz şehri, istiklal madalyalı tek ilçeye sahip Kastamonu bu özellikleri ile böyle bir buluşmanın yapılabileceği en uygun platform olarak öne çıkıyor. Bu yıl Cumhuriyet’imizin 100. yılı sebebiyle, devam ettirdiğimiz deneyimi çok daha geniş kapsamıyla hayata geçirmek istedik. Buraya uzak, yakın birçok bölgeden gelen misafirlerimiz oldu. Bu etkinliğimizi her yıl daha da fazla katılım ile tekrarlamayı planlıyoruz” diyor.
1994’ten 2014’e kadar Kastamonu’da kesintisiz yapılan Türk Dünyası Günleri 2019’da tekrar düzenlenmeye başladı. Pandemi nedeniyle ara verilen etkinlikler, bu sene Kafkasya, Avrupa ve Asya’da yer alan 23 ülke ve Turani halktan katılım ile gerçekleştirildi.