Giriş
Dönemin kralı Nemrut, bir rüyasını yorumlatır ve yorumlayan kişi ‘bu sene doğan bir erkek çocuk tarafından öldürüleceksiniz’ der. Hal böyle olunca Nemrut tüm erkek çocukları öldürtür. Aralarında Hz. İbrahim kalır ve annesi tarafından bir mağaraya bırakılır. Fakat 10 yaşında tekrar döndüğünde bu sefer de Nemrut tarafından günümüzde gördüğünüz kaleye çıkarılır ve şu an Balıklıgöl olan ateşin içine atılır. Fakat Hz. İbrahim atıldığında ateşler su, odunlar balık olur. Kral Nemrut’un kızı Aynzeliha, Hz. İbrahim’in ateşe atıldığını görünce o da arkasından atlar ve Balıklıgöl’ün hemen yanındaki göle düşer. O sırada da bu gölün oluştuğu söylenir.
ZAMAN İLERLEDİKÇE TARİHİ GERİYE GİDİYOR
Şanlıurfa, dünyada kuruluş tarihi kesin olarak tespit edilemeyen en eski şehirlerden biri. Her yeni arkeolojik kazıda (Göbeklitepe- Karahantepe) Urfa’nın tarihinin biraz daha eski olduğuna dair deliller elde ediliyor, tarih yeniden yazılıyor. Görünen o ki zaman ileri doğru gittikçe Urfa’nın tarihi eskiye gidiyor ve Şanlıurfa yeryüzünde en çok arkeolojik kazılar yapılması gereken yer unvanını hala koruyor... Rivayetlere göre Hz. Âdem, eşi Hz. Havva ile hayatının bir evresinde gelip bu bölgeye yerleşmiş ve ilk buğdayı Harran Ovası’nda ekerek çiftçilik tarihini burada başlatmış. Hem eşsiz bir tarih laboratuvarı ve açık hava müzesi, hem de inanç kültürü için manevi bir merkez olan Şanlıurfa öyle bir şehir ki neresine el atarsanız oradan geçmiş fışkırıyor, tarih akıyor. Mezopotamya olarak tabir edilen bu coğrafya sahip olduğu değerler itibarı ile insanlığa ve insanlığa ait değerlere her zaman beşiklik etmiş, sayısız medeniyetler bu topraklarda boy atıp gelişmiş. Bu medeniyetlerin kültürünü, sanatını, yaşam biçimini bu mekânlara nakış nakış işlediğini görmek mümkün.
YEREL SINIRLARI AŞAN KÜRESEL ETKİYE SAHİP
Turizm ve tarihi alanlara yönelik çalışmalarını sürdüren Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, “Köklü tarihi, ören yerleri, müzeleri ile her geçen gün dünyanın ilgisini daha fazla çeken tarihin ve turizmin başkenti ‘Şanlıurfa’ diyebiliriz. Kültürüyle, sanatıyla, mimarisiyle, gündelik hayatının zenginliğiyle bir medeniyet şehri olan, eşsiz tarihi eserlerle, dünya kültür mirasının en seçkin örneklerini temsil eden Şanlıurfa, medeniyet birikimiyle yerel sınırları aşan, küresel etkiye sahip bir şehir” diyor.
DÜNYANIN EN ESKİ MUTFAĞI ŞANLIURFA
“Mutfak kültürü geçmişten geleceğe aktarılarak gelen en zengin kültürel mirasımız. Bir ülkenin, bir coğrafyanın veya bir yörenin mutfak kültüründen bahsederken tarihinden beslendiğini de unutmamak gerekir” diye vurgulayan Başkan Beyazgül, doğunun batıya açılan kapısı olan Şanlıurfa’nın doğunun zengin kültürünün batıya taşınmasında istasyon görevi gördüğünü söyleyerek, şöyle devam ediyor:
TARIMSAL ÜRETİM VE KÜLTÜR ÇEŞİTLİLİĞİ BİR ARAYA GELİNCE EŞSİZ BİR MUTFAK DOĞDU
“Bölgemizin doğu-batı arasında istasyon olması, farklı damak zevklerinin tanınmasına neden olmuştur. Urfa mutfağını böylesine müstesna hale getiren, tarihsel ve kültürel birikimidir. Urfa’nın sahip olduğu tarımsal üretimi ve kültürel çeşitliliği bir araya gelince çok geniş bir yemek-içecek yelpazesi oluşmuştur. Yetişen tahıllar, baklagiller, sebzeler, meyveler, onlarca farklı yöresel ot ve baharatlar Urfa’ya özgü 500’den fazla yemeği oluşturmuştur. Tirit, Çiğköfte, Keşkek, Şıllıki, Lebeni, Borani en güzel örnekler. Urfa, dünya tarihinin yazılmasında kaynak teşkil ettiği gibi insanlığın damak zevkine, sofrasına, mutfağına da kaynaklık etmiştir.”
MÜZİK ŞEHRİ ŞANLIURFA
“Kapsamlı bir araştırma yapıldığı takdirde, inanıyoruz ki birçok ilk gibi müzik kültürünün de Urfa’dan dünyaya yayıldığı görülecektir” diyen Başkan Beyazgül, “Müzik ve şiirle özdeşleştirilen ozan Orfies’in vahşi hayvanları ehlileştiren mozaiğinde olduğu gibi birçok mozaikte müzik icrasını temsil eden motiflere rastlanması Şanlıurfa’da müziğin gelişmiş olduğunu, müzik kültürünün de Urfa’dan dünyaya yayıldığını gösteriyor. Tarihi hanlarda belediyemize ait ‘Urfa Ahengi Müzik Ekibi’ ile konserler veriyoruz” sözleriyle kenti anlatıyor.
SAKIBIN KÖŞKÜ GASTRONOMİ MERKEZİ
Tarihin başlangıç noktası olarak kabul edilen Göbeklitepe’ye ev sahipliği yapan Şanlıurfa’nın gastronomi alanındaki lezzetlerini UNESCO’ya tescil ettirmekte kararlı olan Büyükşehir Belediyesi “Dünyanın En Eski Mutfağı” sloganıyla çalışmalar yürütüyor. Başkan Beyazgül, “Tarihi Haleplibahçe havzasında bulunan Sakıbın Köşkü’nde çalışmamızı tamamladık. Aslına uygun yenilenen tarihi yapı ‘Gastronomi Merkezi’ olarak hizmet veriyor. Şanlıurfa’ya özgü yöresel tescilli lezzetlerin tanıtımı ve sunumu yapılacak” diyor.
BALIKLIGÖL’ÜN BÜYÜSÜ
Şanlıurfa’daki kalenin hemen önünde bulunan Balıklıgöl’ün kenarında tuhaf bir duygu kaplıyor insanı. Belki de yüzyıllardır dilden dile uzanan hikayesi de bu kadar büyülü, efsunlu yapıyor bu mekanı... Kim bilir? Şanlıurfa Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül de bu kenti ve insanlarını Hazreti İbrahim’in sabrı, Hazreti Eyüp’ün ise cömertliği ile tarif ediyor. Başkan Beyazgül ile sohbetimizde Şanlıurfa’nın tarihini, medeniyetini, kültür ve turizmini konuşuyoruz.
TARİH GÜN YÜZÜNE ÇIKIYOR
Şanlıurfa Belediye Başkanı Beyazgül şunları anlatıyor:
“Geçmişin gelecekle buluştuğu, yüzyıllara meydan okumuş kadim bir kent Şanlıurfa. Her sokağında, köşesinde başka dönemlerden bir yapı, doku var. Neresine el atsan orada tarihe ait bir iz bulmak mümkün. Binlerce yılın mirası, bizlere emanet. Bu mirasın toprak altındakilerini çıkarmak ve toprak üstündekilerini korumak; maddi ve manevi bu birikimleri korumak en büyük vazifemiz. Tarihi kent alanları ve yapılar, kentlerin kimliğini oluşturmaları açısından önemli.
TARİHİ KONAK RESTORE EDİLİYOR
Yıllardır atıl durumda bekleyen, tarihe tanıklık eden Hacı Kamil Konağı’nı da aslına uygun restore ederek turizme kazandıracağız. 1903’te 12 bin altın harcayarak Hacı Yusuf Kâmil tarafından yaptırılan tarihi konakta başlattığımız çalışmanın öncesinde, yapının plan kurgusunu konağın eski fotoğraflarından yararlanarak çıkardık. Çalışmalarda mimari dokuya sadık kalınacak.”
DİŞ HASTANESİ MÜZEYE DÖNÜŞÜYOR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşerek Tarihi Diş Hastanesi’nin müzeye dönüştürülmesi konusunda talepte bulunduğunu ifade eden Başkan Beyazgül, “Uzun süredir atıl durumda olan tarihi yapı, Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca restore edilerek müzeye dönüştürülecek. Çalışmalar kısa sürede başlayacak” diye anlatıyor.
BİZ DEĞİŞİRSEK, İKLİM DEĞİŞMEZ
Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi’nce hazırlanan “Biz Değişirsek, İklim Değişmez” etkinliği kapsamında bin gönüllü gençle Fırat Havzası’na atılan atıklar toplanarak geri dönüşüme kazandırıldı. Belediye bünyesinde kurulan su altı dalış ekibi de Fırat Nehri’ne dalarak atıkları çıkardı.
KIZILKOYUN NEKROPOLLERİ BÜYÜLÜYOR
Beyazgül, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“2 bin yıllık kaya mezarlarının bulunduğu Kızılkoyun Nekropolü ve Tarihi Urfa Kalesi ışıklandırıldı. Kale Eteği ve Haleplibahçe ile dünyanın en önemli Nekropol alanı olarak kabul edilen bölgede yer alan Kızılkoyun mağaraları yeni görüntüsüyle büyülüyor. Işıklandırma sisteminin kurulduğu şehrin simgelerinden Balıklıgöl Yerleşkesi ayrı bir güzelliği bünyesinde barındırıyor.”
GÖBEKLİTEPE’DE BALON UÇUŞLARI BAŞLADI
“UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan ve “Tarihin Sıfır Noktası” olarak nitelendirilen Göbeklitepe’de, belediyemiz öncülüğünde sıcak hava balonuyla resmi uçuşlar başladı. Şanlıurfa’nın bu turizm destinasyonu içinde yer alması bizim için çok önemli. Türkiye’nin önemli turizm merkezi olmayı sürdüreceğiz. İnsanlar muhakkak Göbeklitepe’ye gelmeli. Başka bir güzellikle karşılaşacaklar. Yeryüzünden seyrettikleri Şanlıurfa’yı, Göbeklitepe’yi bir de gökyüzünden seyredecekler.”
Şanlıurfa aynı zamanda ilk buğday tarımının yapıldığı yer olarak bilinir ve çok verimli topraklara sahip... Özellikle ‘Harran Ovası’ toprak ve insan gücü bakımından zengin bir bölge... ‘İsot’ denince de ilk akla gelen şehir. Coğrafi işaret tescilli Urfa isotu ‘Taste Of Urfa’ markasıyla artık Avrupa’da daha fazla sofraya ulaşıyor.
