Parayla ilgili rakamlara yeterince hakim değilseniz hesabı yanlış yapabilirsiniz. Örneğin; “Yüzde 3 faizle kredi çeker, yüzde 50 faizle mevduata yatırıp kazançlı çıkarım” diyenlerdenseniz hata yaparsınız. Aynı şekilde “Kredi çekip döviz, altın veya hisse alırsam ödediğim faizden çok kazanabilirim” demek için çekeceğiniz kredinin maliyetini iyi hesap etmelisiniz. Gelin bu konuları detaylıca inceleyelim.
SON 6 AYDIR KESİNTİSİZ
Merkez Banası, haziran ayından itibaren vites düşürmeden faizleri artırıyor. Son 6 ayda politika faizi yüzde 8.5’ten yüzde 40’a çıktı. Bu artış ihtiyaç, ticari, konut kredisi ile kredi kartı faizlerini de hızla yukarı çekti. Yüzde 3’lerden başlayan aylık kredi faizleri yüzde 5.29’a kadar çıkıyor. Tabii TL mevduat faizlerinde de benzer durumlar yaşanıyor. Özellikle kur korumalı mevduat (KKM) hesaplarından TL mevduata dönenlere daha yüksek faizler sunuluyor. Bu tarafta telaffuz edilen faizler yüzde 50’leri bulmuş durumda.
BU HESABI YAPANLAR YANILIR
Faizler artsa da ihtiyaçlar ve talepler bitmiyor. Yeterli birikimi olmayanlar nakit ihtiyacı için bankaların kapısını çalıyor. Birikimi olanlar da parasını yüksek faize yatırıp harcamaları için krediyi tercih edebiliyor. Bazen kredinin ucuz olduğu yanılgısına kapılanlar “Bu parayı yüzde 45-50 faizle mevduata yatırır, krediyi öder, üstüne para kazanırım” hesabı yapıyor. Böyle düşünenler hiç de az değil. Yanlış ise aylık kredi faizinin vade sayısına çarpıldığı noktada başlıyor. Bunu yapanlar kredinin, TL mevduata göre ucuz olduğunu sanıyor.
MALİYETİN İÇİNDE NELER VAR?
Kredi maliyeti hesaplanırken; kredi tahsis ücreti (kredi tutarının binde 5’i), faiz üzerinden hesaplanan yüzde 15 Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi (BSMV), yine faiz üzerinden hesaplanan yüzde 15’lik Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF), sigorta (hayat veya işsizlik sigortası gibi) masrafları dahil edilir. Kredi maliyet oranı faiz oranının aksine kredinin toplam maliyetini gösterdiği için bankaların kredi ürünlerinin kıyaslamasının daha doğru yapılmasını sağlar. Ve tabii ki yıl sonunda çekilen kredinin sağlayacağı faydaya değip değmeyeceğini görmeyi kolaylaştırır.
YÜZDE 3 FAİZLE ÇEKSENİZ BİLE MEVDUATTAN KAZANAMAZSINIZ!
Kredide tüm maliyetleri ekledikten sonra toplam maliyet hesaplanırken basit faiz kullanılmaz. Yani aylık faizin 12 ile çarpılması size yıllık maliyeti kesinlikle vermez. Bunun için bileşik faiz hesaplanır. Mesela bugün kampanya yapan bir bankadan yüzde 3 faizle, 12 ay vadeli 100 bin lira çekseniz yüzde 36 (3x12) maliyete katlanacağınızı hesaplarsınız. Ama kredi taksitinin 1 ay sonra ödenmeye başladığı gözden kaçıyor. Eğer 12 ay boyunca ödeme yapılmasaydı ve 12’nci ayın sonunda tüm kredi peşin ödenseydi maliyet yüzde 36 diyebilirdik.
YÜZDE 50 OLSA DA YETMEZ!
Taksit ödemesi hemen başladığından ve 12 ay boyunca devam edeceğinden, bir başka deyişle başta çektiğiniz para aynen sabit kalmayacağından yüzde 3 faizle çekilen kredinin yıllık maliyeti yüzde 60’ı buluyor. Siz bu parayı götürüp yüzde 50 faizle (50/12=Aylık yüzde 4.16 getiri eder) vadeli mevduata yatırsanız bile çektiğiniz krediyi ödeyip para kazanamazsınız. Kredi faizi yüzde 3.5’e çıktığında yıllık maliyet yüzde 72, faiz yüzde 3.74’e çıktığında yıllık maliyet yüzde 78.5 olur. Her ay taksit ödemek yerine düzenli birikim yapmak, krediden daha fazla fayda sağlar.
İŞTE 100 BİN LİRA İÇİN KAZANDIRAN HESAP
Bugün en düşük faizle örneğin yüzde 3’le 1 yıl vadeli, 100 bin lira kredi çekersek aylık taksitleri 10 bin 593 lira olur. Vade sonunda ise toplam geri ödeme binde 5’lik tahsis ücreti dahil 127 bin 121’yi bulur. Her ay maaşınızdan bu 10 bin 593 lirayı kredi faizi ödemek yerine yüzde 50 faizle TL mevduata yatırırsanız kazancınız 12 ay sonra 165 bin 907 lira olur. İşte taksit ödemek yerine birikim yapanın hesabı:
VADE FARKSIZ TAKSİT BÜYÜK AVANTAJ
Kredi çekip eşya almayı düşünenler için en avantajlı seçenek vade farksız kredi kartı taksitleri olarak duruyor. Limitiniz yeterliyse ekstra bir faiz maliyetine katlanmadan önce kart seçeneğini değerlendirin. Eğer yeterli limitiniz yok ve kredi dışında alternatifiniz yoksa e-ticaret sitelerinin anlaşmalı bankalarla sunduğu uygun maliyetli kredi imkanlarını değerlendirin. Çünkü bu mecralarda örneğin; 50 bin lira için yüzde 2.60’tan başlayan faizlerle kredi imkanı sağlanıyor.
PARAMA HİÇ DOKUNMADAN 1 YIL İŞLETSEM...
“Yüzde 3.90 faizle 1 yıl vadeli 100 bin lira çeker, bu 100 bin lirayı hiç dokunmadan yüzde 45 faizle mevduata atarsam 1 yıl sonra 145 bin liram olur. Krediyi de maaşımla öderim. 12 ay sonra 36 bin lira faiz ödemiş olurum. 9 bin lira net kâr kalır” hesabı yapanlar aman dikkat! Her ay maaşınızdan gelen paranın bir maliyeti ve getirisi olabileceğini unutmayın. Yüzde 3.90 faizle çekilen 100 bin liranın aylık taksiti 11 bin 350 lira eder. 11 bin 350 lira her ay bir önceki tutara eklenerek 12 ay boyunca yüzde 45 faizle mevduata yatırılırsa vade sonu cebinizde 171 bin lira olur. Yani kredi çekip 45 bin lira kazandığınızı düşünürken 71 bin liradan oldunuz.
Hesabı bir de şöyle yapalım... 100 bin lirayı yüzde 45 faize yatırıp her ay içinden bir 11 bin 350 liralık taksit bedelini çekseniz 10’uncu ayda 7 bin 900 lira paranız kalır. Yani 11 ve 12’inci taksitleri bile ödeyemiyorsunuz. 12 ayın sonunda yaklaşık 15 bin lira eksiye düşüyorsunuz. Özetle ihtiyaç değilse ucuz yanılgısıyla sırf mevduata yatırmak için kredi çekmek hiç mantıklı değil. Kredi yıllık maliyeti ne zaman yıllık mevduat faizinin altına inerse kredi çekmek o zaman avantajlı hale gelir. Yine kredi çekip altın, döviz veya hisse alınacaksa şu ortamda yıllık yüzde 70-80’in üzerinde net getiri öngörülemiyorsa maceraya girilmemeli.