Fabrikalara ve otellere mesleki eğitim merkezi kurulmasının önünü açtıklarını kaydeden Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, öğrencilerin bu yolla direkt ustabaşılardan eğitim aldığını ve hemen iş bulduğunu söyledi. Bakan Selçuk ayrıca, meslek liselerini şehirlerin sektörel ihtiyaçlarına göre dönüştürdüklerini, bu kapsamda iş dünyasıyla müfredata kadar birlikte hareket ettiklerini belirtti.
Patronlar ‘ara eleman bulamıyorum’, yeni mezun ise ‘iş yok’ diyor. Yıllardır Türkiye’nin içinden çıkamadığı bir kısır döngü bu. Fakat kısa süre önce hükümetin özelikle ‘mesleki eğitim’ ile ilgili attığı adımlar, bu algıyı yok etmeye başladı. Son çare olarak görülen mesleki ve çıraklık eğitim merkezleri artık öğrencilerin ve ailelerin tercihinde ilk sırada bulunuyor. Bazı meslek liseleri sınavda yüzde 1’lik dilimle öğrenci alırken, çıraklık eğitimine talep yüzde 300 artmış durumda.
Özel sektörde dönüşüm
Mesleki eğitime ilginin her geçen gün artıyor olmasında iş dünyasının yaklaşımının da çok önemli bir payı var. Artık özel sektör Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile yakın işbirliği yürütüyor. Mesleki eğitimin, sektörlerin ve iş dünyasının ihtiyaçları doğrultusunda nasıl bir dönüşüm yaşadığını 500 bin tablet dağıtım programı kapsamında Giresun’da bir araya geldiğimiz Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’tan dinleme fırsatı bulduk.
Müfredatta ortak karar
50’den fazla sektör temsilcisiyle toplantılar yaptıklarını söyleyen Bakan Selçuk, “Mesleki eğitim merkezlerinde müfredata kadar birlikte karar veriyoruz. İş dünyasının temsilcileri okul yönetiminde de yer alıyor. Sektörler hangi dersi istiyorsa müfredata konuyor. Çünkü derslerin sanayi ve hizmet sektörünün beklentileriyle yüzde 100 örtüşmesini hedefliyoruz. Bu kapsamda ustabaşıların derslere girebilmesinin de önünü açtık” dedi.
Fabrika içinde merkez
Fabrikanın içinde eğitim kurumu olmaz’ sınırlamasını kaldırdıklarını vurgulayan Selçuk, şöyle devam etti: “Şimdi fabrikasında 6-7 odası olana ‘burayı meslek merkezi yapalım. Öğretmen bizden, öğretmen ücreti de vermeyeceksiniz. Sadece ustabaşılarınız bize yardımcı olacak’ diyoruz. Böylece öğrenciler orada işi direkt uygulamalı eğitimle öğreniyor, üretime katılıyor. Mezun olanların yüzde 88’i işe giriyor. Bu, üniversitelerin önündeki yığılmaları da azaltacak.”
Aynı makineyi alacağımıza birlikte kullanalım
Türkiye’de ilk kez özel sektörün, ‘meslek eğitim merkezi açabilme’ iznini aldığını ifade eden Selçuk, “Meslek eğitim merkezi, ‘çıraklık eğitimi’ demek. Almanya’da mesleki eğitimin yüzde 85’i özel sektörün elinde. Bizde bu oran yüzde 5. Bu dönüşüm niye önemli? Çünkü özel sektör zaten fabrikasına, makine parkına yatırım yapıyor, kendini güncelliyor. Hazır orada imkan varken, o zaman okul, orası olsun. Biz de aynı makine parkını okula kurmak yerine orada hazır var onu kullanalım, beraber çalışalım ve ustabaşıları derse girsin. Bunun yasal ve uygulama altyapısı hazır” diye konuştu.
Otelde pratik kazanıyor
Otel içerisinde de okullar açılmaya başladığını ve şu anda 50 civarında otelle okul protokollerinin bulunduğunu ifade eden Bakan Selçuk, “’Zaten çalışma alanı orası, müşteri orada, öğrensinler, orada kalsınlar, orası okul olsun’ dedik. Turizm Bakanlığımızla iki yıl içerisinde 200 civarında yeni okul açacağız. Bunların hepsi iş öncelikli, iş garantili okullar” dedi.
Çıraklığı bitiren lise mezunu oluyor
Mesleki eğitimin önündeki engelleri kaldırmaya dönük diğer düzenlemelere de dikkat çeken Bakan Selçuk’un açıklamalarından öne çıkan başlıklar şunlar: l Artık çıraklığı, kalfalığı bitiren lise mezunu sayılıyor. l Okul sonrası askerlik tecilinde 2 yıl olan süre 6 yıla yükseltildi. l Meslek lisesi mezunlarının ön lisans okuması halinde yedek astsubay olabilmesi için de bir kanun çıkartıldı. l Mesleki eğitim veren okullarda döner sermayede yüzde 15 olarak yapılan Hazine kesintisi yüzde 1’e indi. Böylece meslek liselerinde üretim patlaması yaşandı.
İhtiyaç neredeyse o alanda...
Savunma sanayiinde Türkiye’nin son yıllarda birçok alanda atılım yaptığını ve bu sektörde çok iyi mühendislerin olduğunu söyleyen Bakan Selçuk, buna karşılık teknisyen sıkıntısına işaret etti. Selçuk, “Bu nedenle Aselsan’ın içinde okul açtık. Gebze OSB’de, ITÜ’de Teknopark’ın içine lise açtık ve bunlar Türkiye’de ilk kez yüzde 1’lik dilimden öğrenci alıyorlar. Bu, meslek liselerinde hiç olmadı. Şimdi elektrikli otomobil lisesi açtık. Buna benzer neye ihtiyaç varsa artık okul, o” diye konuştu.
Şehre özgü bölüm
Meslek liselerinin bulundukları şehirlerdeki sektörel üretimle örtüşme oranının yüzde 20’ler civarında olduğunu aktaran Bakan Selçuk, şöyle konuştu: “Şehrin ihtiyacını ve üretimini dikkate alan bir yapı oluşturuyoruz. Örneğin; Konya’da tarımla ilgili büyük bir üretim var. Orada üniversitenin içine dünyanın en gelişmiş tarım teknolojilerini içeren bir tarım lisesi açtık. Neyi ithal ediyorsak, nerede ihtiyaç varsa oraya bir nokta koyuyoruz. Mesela, 3.5 milyar dolarlık ahşap oyuncak ithal ediyoruz. Hemen 4 yerde okul açtık, şimdi artık ihracata başlıyoruz. Parfüm konusunda üretim yapılmaya başladı.”
1.000 okulda dönüşüm başladı
12 bin civarında lisenin, yaklaşık 3.500 tanesinin meslek lisesi olduğunu ifade eden Selçuk, “Bunların içinde başarının en düşük olduğu, disiplin sorunlarının en yüksek olduğu 1.000 okulu seçtik. Bunların dönüşmesi için proje başlattık. Bilgisayar laboratuvarlarından spor tesislerine ve sanatçılarla, yazarlarla buluşmalara kadar... Bu 1.000 meslek okulu bizim en alttakini yukarıya çekerek baz oluşturmak ihtiyacımızdan kaynaklanıyor, yani baz oluşmazsa çıta atlanmıyor” dedi.