Türkiye’nin turist sayısını ve turizm gelirini artırması için en güçlü olduğu alanlardan biri ‘sağlık’. Tedavi için Türkiye’ye gelen bir turistin, tatil için gelen turistten en az 4-5 kat daha fazla döviz bıraktığını söyleyen Medicana Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hüseyin Bozkurt , “Avrupa’daki gurbetçilerin, Türkiye’de tedavisi için ülkeler arası protokol yapılırsa yılda 10 milyar dolar gelir sağlanır” dedi.
Türkiye, bu yıl sonuna kadar 60 milyon turist ağırlamayı ve 56 milyar dolar gelir elde etmeyi hedefliyor. 2028 hedefi ise 90 milyon turist ve 100 milyar dolar gelir. Bu hedefler hiç de uzak değil. Deniz, kum, güneş avantajı ve tarihi zenginliği Türkiye’nin her zaman tercih edilen önemli destinasyonlardan biri olmasını sağlayacak. Hedeflerin hızla gerçekleşmesi için turizmin 7-8 ayla sınırlı kalmaması yani tüm yıla yayılması da gerekiyor. Bu noktada Türkiye’nin en güçlü olduğu alanlardan biri ‘sağlık’. Üstelik sağlık turizmi için gelenler, normal turist olarak gelenlere oranla çok daha fazla döviz bırakıyor.
HEM EKONOMİK, HEM GÜVENİLİR
Türkiye’ye gelen bir turist ülkeye minimum 800-900 dolar bırakıyor. Eğer turist sağlık hizmeti alırsa bu rakam 7-8 bin doları geçiyor. Sağlık turizminden elde edilen döviz girdisi son yıllarda düzenli bir şekilde artıyor. 2021’de 670 bin turist 1.7 milyar dolar döviz bırakırken, 2022’de bu 1.3 milyon sağlık turistine karşılık 2 milyar dolara ulaştı. Bu yılda ise hasta sayısı ve gelir bakımından en az yüzde 25-30 artış öngörülüyor. Tedavilerin Avrupa ve Amerika’ya göre ekonomik olması elbette yabancıların Türkiye’yi tercihinde etkili. Ancak, güvenirlik ve özel hastanelerin de gelişmesiyle yüksek standartlarda verilen sağlık hizmeti bunda çok etkili.
YANINDA REFAKATÇI DE GETİRİYORLAR
Medicana Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hüseyin Bozkurt’la sohbet ederken konu sağlık turizmine geldi. Kendilerine tedavi için gelen hastaların yanında 3-4 refakatçi geldiği bilgisini veren Bozkurt, “Kanser tedavisi ve cerrahi müdahalelerde gelen refakatçiler günlerce Türkiye’de kalıyor. Otellerin çoğu sağlık turizmi için gelen hastalarla dolu. Bu kişiler İstanbul’u da geziyor, AVM’de alışveriş de yapıyor. Sağlıkta 5-6 milyar dolarlık bir ciro, turizmdeki 25 milyar dolarlık ciroya bedeldir. 1 sağlık turisti en az 4-5 turiste bedel. Bu sayı 10 turisti de geçebilir. Bazen gelen hasta 100 bin dolar harcayabiliyor” dedi.
6.5 MİLYON GURBETÇİ İÇİN YOL HARİTASI
Sağlık turizminden elde edilebilecek kazancın kısa sürede 4-5 katına çıkabileceğine belirten Hüseyin Bozkurt, bu noktada Avrupa’da yaşayan gurbetçilere ve müslüman nüfusa dikkat çekti. Avrupa’daki Türk nüfusunun 6.5 milyon olduğunu bunun da 3.5 milyonunun Almanya’da bulunduğunu söyleyen Bozkurt, “Bu Türklerin çoğu emekli olup 6 ayını Türkiye’de 6 ayını Avrupa’da geçiriyor. Hâlâ dil problemleri var. Doktora gittiklerinde onlara ya tercümanlar ya da torunları yardımcı oluyor. Üstelik birçok ülkede tedavi için uzun bekleme süreleri bulunuyor. Avrupa hükümetleriyle ‘benim vatandaşımı tedavi (kalp ameliyatı, beyin ya da ortopedi ameliyatı vb) için bana gönder, senin maliyetinin yarı fiyatına ben yaparım’ şeklinde bir anlaşma yapılsa yıllık 10 milyar dolarlık gelir sağlanır” diye konuştu.
REKABETTE KENDİ AYAĞIMIZA SIKIYORUZ!
Hüseyin Bozkurt, turistlere verilen sağlık hizmetine karşılık ücretlerin rekabetten dolayı aşağı çekilmesinden rahatsız. Bozkurt bu konuda şunları dile getirdi: “ABD’de kalp ameliyatı 100-150 bin dolar. Burada 10-15 bin dolara yapılıyor. Bunu 7-8 bin dolara çekenler de var. Kendi ayağımıza sıkıyoruz.”
400 MİLYON DOLARLIK 3 HASTANE YATIRIMI
Yurtdışındaki fırsatları yakından takip ettiklerini ifade eden Hüseyin Bozkurt , “İlk yurtdışı yatırımımızı bu yıl içerisinde Bosna’ya yapıyoruz. Orada yerel ortakla ilerliyoruz” dedi. Bozkurt ayrıca, Avrupa’da 400 yatak kapasiteli bir hastaneyi de devralmak üzere olduklarını ve denetimlerin devam ettiğini söyledi. Yurtiçi yatırımları da aralıksız sürdürdüklerini aktaran Bozkurt, “Şu an Medicana Ataköy ile hastane sayımız 15 oldu. Zincirlikuyu (yakında açılacak) ve Bosna’nın açılışlarıyla birlikte bu sayı 17’ye çıkacak. Bu yıl gerçekleştirilen üç hastane yatırımı 400 milyon doları buldu. Sağlıktan ne kazanıyorsak sağlığa yatırıyoruz. Özel hastane yatırımının geri dönüş süresi 10 yıl” dedi.
100 DOKTOR ALIMI İÇİN BİNLERCE GÖRÜŞME
Açtıkları her yeni hastanede binlerce doktorla görüşme yaptıklarını belirten Bozkurt, “Müracaat eden de var bizim transfer etmek istediğimiz doktorlar da oluyor. Ataköy için 100 doktor ile anlaştık. Doktorların yüzde 80’i profesör ve doçentlerden oluşuyor” dedi. Bozkurt, şu anda 1500’ü doktor, 3 binden fazlası hemşire olmak üzere 12 bine yakın çalışanları olduğunu söyledi. Açılışı bugün gerçekleştirilecek olan Medicana Ataköy Hastanesi’ne işaret eden Bozkurt, şu bilgileri paylaştı: “Bu hastane, otel konforunda tasarlanan hasta odaları ve bekleme alanlarına sahip. Birçok odası deniz manzaralı. Bu, hem hastaya hem de hasta yakınlarına iyi geliyor.”
DÜNYADA DOKTOR VE HEMŞİRE KITLIĞI VAR
Dünya nüfusunun yaşlandığını, buna paralel doktor ve hemşireye de ihtiyacın her geçen gün arttığını vurgulayan Bozkurt, şöyle devam etti: “Örneğin; Almanya’da doktor ve hemşire azlığından bu yıl 70’ten fazla hastane kapanacak. Hatta yabancı doktorları almıyorlardı. Şimdi o kuralı esnetiyorlar. İngiltere’de iki yıl sonraya randevu veriliyor. Türkiye’de de personel sıkıntısı yaşanıyor ama daha kolay aşabiliyoruz. Şu anda Türkiye’deki sağlık grupları daha rahat. Biz kendi sağlık personelimizi üniversitemizde (Fenerbahçe Üniversitesi) yetiştiriyoruz. İsteyen mezunlarımız Medicana’da çalışmaya devam ediyor. Bu öğrencilerimiz hastanelerimizde çalışma imkânı bulabiliyorlar. Hedefimiz TIP fakültesini de açmak.”
ÖNCE HAYAT’TI SONRA MEDICANA OLDU
Aynı zamanda Diş Hekimi olan Medicana Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hüseyin Bozkurt, “İlk hastanemiz Ömür Hastanesi idi. Kurucu ortaklardan biriydim. Daha sonra Hayat ismiyle kendi hastanelerimizi açtık. 16 ortakla bu hastaneyi açtık, 15’i doktor, biri turizmciydi. Sonra da ismimizi Medicana olarak değiştirdik” dedi.