İnsanlık için zor olan iki yılı geride bırakırken yeni düzene ve yaşam şekline adapte olmaya çalışıyoruz. Evde geçirdiğimiz süre herkesi olumsuz etkilerken, en derin izleri de çocuklarımızda bıraktı. Evde çalışmanın verdiği zorunluluk, sosyal alanlara çıkamama, çok fazla ekrana maruz kalma gibi sebepler birçok nörolojik ve gelişimsel sorunlara zemin oluşturdu. Bu dönemde çocuklarda görülen en büyük sorunlardan biri “otizm spektrum bozukluğu” adı altında “uyaran eksikliği, atipik otizm, yaygın gelişimsel bozukluk” tanıları oldu.
Otizm dünyada AIDS, şeker hastalığı ve kanser kadar hızlı bir şekilde artıyor.
- 2000 yılında 150/1
- 2004 yılında 125/1
- 2006 yılında 88/1
- 2010 yılında 68/1
- 2019 yılında her 59 çocuktan biri otizm tanısı alıyor.
Otizm erkeklerde kızlara oranla 4 kat daha fazla görülüyor.
Otizm için yaşamın ilk üç yılında ortaya çıkan sosyal uyum, iletişim kurma, davranış ve öğrenme süreçlerindeki farklılıklarla devam eden nörolojik temelli bir gelişimsel bozukluktur. Dolayısıyla bebeklik dönemindeki gelişimsel aşamalar bizim için önemlidir.
Bazı belirtilere farklı anlamlar yüklemek tanılama sürecini geciktirir. Çok yaşanılan otizm’de bilinen yanlışlar:
"İşine gelmediği için bakmıyor"
Bebeklerin ebeveynleri ile göz kontağı kurması ve göz takibi yapması gerekir. Siz ona gülümsediğinizde sosyal etkileşimi yakalayıp gülmesini bekleriz. (Donuk bir yüz ifadesi olmamalı)
"Cool çocuk kimseyi dinlemez. Kimseyi aramaz"
6-12 aylık çocukların basit yönergeleri anlaması (ver, al, koy vb.) basit taklit oyunlarını yapması (cee, sar sar makara …) tanıdığı kişileri ayırt etmesi ve araması gerekir. Adına tepki vermesi önemlidir. Dokunulmaktan ve sarılmaktan hoşlanırlar. Bebekler bunu kendileri talep eder.
"Babası da geç konuştu. Erkek çocuk geç konuşur"
Dil gelişimi aşamalı olarak kazanılan bir beceridir. Yaşı içinde babıldama seslerini ve hece tekrarlarını çıkarması, 16 aylık olduğunda sözcük söylemesi ve iki yaşına geldiğinde cümle kurmasını bekleriz. Jest ve mimikleriyle derdini anlatır. Kendi parmağı ile İşaret ederek isteklerini göstermesi gerekir.
"Çok mutlu bir çocuk sürekli gülüyor, dans ediyor. Balerin olacak bu çocuk"
Bebeklerin söylenilen cümleler yada davranışlar karşısında doğru tepkiler vermeleri sosyal-duygusal gelişimleri için önemlidir. Bebeğe kızdığınız zaman yüzünün değişmesi yada ona güzel söz söylediğinizde gülümsemesi doğru tepkilerdir. Lakin kendi başına spontan sebepsiz gülmesi yada ağlaması, kanat çırpar gibi kendi etrafında dönmesi, parmak ucunda yürümesi normal değildir.
"Çok titiz çocuk, düzeni sever"
Duyusal hassasiyeti olan çocuklar üstlerinin kirlenmesinden, yumuşak şeylere dokunmaktan rahatsız olur. Takıntıları vardır. Aynı şeyi giymek, oyuncakları dizerek oynamak, eşyaların yerlerinin değişmesine direnç gösterirler.
"Şımarıklığından böyle yapıyor"
Otizmli çocuklar huzursuzdurlar , duygu durum değişikliği yaşarlar. Uyku ve yeme problemleri çok fazla gözlenir. Yıkanmak, giyinmek, yemek yeme saatleri aileler için aşılması zor bir engeldir.
Aşılar otizm nedeni
Aşıların otizme neden olduğuna dair yapılan bilimselliği kanıtlanmış bir çalışma bulunmamaktadır. Otizm’in nedenleri araştırılmaya hala devam etmekte olup yapılan çalışmalar otizm konusuna ışık tutmaya devam etmektedir. Genetik mutasyonların, çevresel faktörlerin, geçirilen hastalıkların, beyin ve biyolojik gelişimdeki farklılıkların süreci etkilediği düşünülüyor.
Otizmin tedavisi yoktur
Otizmin tedavisi olarak çocuğun ihtiyaçları doğrultusunda multi disipliner bir yapı ile çalışmak gerekir. Nörolojik süreçler ve epilepsi için nöroloji uzmanı, metabolizma ve bağırsak sorunları için metabolizma uzmanı, psikiyatrist, özel eğitim uzmanı, konuşma terapisi, ergoterapist gibi alanında uzman kişiler sürece eşlik eder. Bireyin ihtiyaçlarına göre program oluşturulmalıdır ve özel eğitime başlanmalıdır. Tabi ki bu süreçte erken tanı, doğru müdahale ve eğitimin yanında ailenin desteklenmesi sürecin olumlu anlamda gidişatı için önemlidir. Bu yüzden aileler çocuklarını iyi gözlemlemeli farklı olan davranışlar konusunda “zamanla düzelir” bakış açısından uzak durmalıdır.
Çocuğun otizmli olması benim suçum
Çocuğunuzun otizm spektrum bozukluğu içinde olması kimsenin suçu değildir.
Otizm tanısı konulunca ailelerin umutsuzluğa kapılmaması ve durumu bir an önce kabullenip, eğitime başlaması gerekir. Sürecin psikolojik yansımalarını çocuğun hissetmemesi için aileler psikolojik destek almayı düşünebilirler. Otizm dini inanış, sosyo-kültürel yapı ya da ekonomik durumdan kaynaklanmaz.
Otizm akıl hastalığı mı?
Otizm bir akıl hastalığı değildir. Bulaşıcı bir hastalık değildir.
Otizmli çocukların zeka düzeyleri ve yetenekleri farklılık göstermektedir. Bazı bireyler normal üstü zekaya sahip olurken, bazıları normal yada normalin altında zekaya sahip olabilir. Otizmli bireylerin öğrenme ve algılama şekilleri farklı olduğu için bunlar göz önünde bulundurularak planlama yapılmalıdır.
Otizmde erken müdahalenin önemi
Çocuktaki farklılıkları 3 yaşından önce fark edip, Erken Müdahale Programlarıyla çocuk ve aile odaklı çalışmak, gelişim sürecindeki geriliğin hızla toparlanmasını sağlar. Gelişim sürecinde tüm aile bireylerinin eğitimi desteklemesi süreci hızlandırır.
Ne yapmalısınız?
- Tanı konma sürecinde sonra yaşanan şok ile birlikte durumu bir an önce kabul etmek ve harekete geçmek, çocuğunuz için yapabileceğiniz en büyük iyiliktir.
- Bu süreçte eşlerin birbirine destek vermesi, durumu aile bireylerinden ve sosyal çevreden saklanmaması yükünüzü hafifletir.
- Bu durum sizin suçunuz değil. Bu yüzden kendinizi ya da başkalarını suçlayarak zaman kaybetmeyin.
- Denize düşen yılana sarılır misali duyduğunuz, gördüğünüz her şeyi yapmaya çalışmayın.
- Bu süreçte gerekiyorsa psikolojik destek almanız yararlı olabilir.
- Otizmli çocuğa sahip diğer aile bireyleri ya da vakıflar ile irtibat halinde olun.
- Yasal haklarınızı bilin.
- Çocuğunuzu iyi tanıyın ve gelişimini takip edin.
Unutmayın, "Her çocuk farklı gelişir."