Merkez Bankası ve Cumhurbaşkanı arasında devam eden faiz tartışmalarında 27’inci güne giriyoruz...
Hürriyet’ten Şebnem Turhan dün bu süreci özetleyen şahane bir haber yaptı...
[[HAFTAYA]]
Şebnem’in haberi diyor ki: Faiz tartışmalarının başladığı 16 Ocak’tan bu yana dolar yüzde 8.8 değer kazandı. Merkez Bankası, kamu, bankalar, reel sektör ve vatandaşın toplam 234.8 milyar dolarlık varlığı, 672.9 milyar dolar da borcu var. Yani ülke olarak 438 milyar dolarlık açığımız var. Dolar kuru faiz tartışmalarıyla 26 günde yüzde 8.8 değer kazanınca borcumuza 38.5 milyar dolar daha eklendi.
Peki, 38.5 milyar dolarlık bu ek kur faturası kime nasıl yansıyor? Bankalara: 15 milyar dolar. Devlete: 10.5 milyar dolar. Vatandaşa ve sanayiciye: 13 milyar dolar. ? 38.5 milyar dolar = 96.5 milyar TL.
Bu kadar mı? Değil... Farkında mısınız dünyada petrol fiyatları düştüğü halde Türkiye’de benzin fiyatı artmaya devam ediyor. Neden? Çünkü dolar artıyor. Dolar artınca da maliyet artıyor. Sadece benzin motorin için de değil, doların fiyatıyla birlikte ithal ürünlerin de fiyatı artıyor. Bu da demek oluyor ki dolardaki yükseliş yarın öbür gün enflasyonu da etkileyecek. 2014 sonu itibarı ile dünyadaki en yüksek enflasyon Nijerya’daydı. Türkiye ikinciydi... Türkiye bu gidişle Boko Haram tehditi altında seçim bile yapılamayan Nijerya’yı geçip enflasyonda dünyanın 1 numarası olacak.
Türkiye ekonomisi freni patlamış bir kamyon gibi yokuş aşağı gidiyor. Bu ülkeden başka gidecek yeri olmayan herkes adına rica ediyorum: Beyler, Allah aşkınıza aklınızı başınıza alın.