Amerika'nın esas davası bu değil!

Amerika’daki mahkemenin tek derdinin İran’a yaptırımların Türk bankalar tarafından delinip delinmediğini ortaya çıkarmak olduğuna inanmak, 17-25 Aralık’ın sadece rüşveti-yolsuzluğu ortaya çıkarmak için yapıldığına inanmak kadar saflıktır.

★

İran’a yaptırımları geçmişte Fransız bankaları deldi. Alman bankaları deldi. Dahası Amerikan bankalarının kendileri deldi.

Hangi Fransız, Alman ya da Amerikan devlet adamının adını duydunuz? Ortada dolaşan tapeler, itirafçılar gördünüz mü?

Amerika tespiti yaptı. Cezayı kesti. Parasını tahsil etti. Konu kapandı.

★

Türkiye’yle ilgili davaya bakar mısın?

500 bölümlük Brezilya dizisi gibi...

Sanık diye başlayan adam bir anda tanık oluyor. Düne kadar “Bu paraları nereden uyduruyorsunuz? O kadar rüşvet mi olur?” diyen adam çıktığı davanın ilk duruşmasında “Sadece bir bakana 45-50 milyon avro rüşvet verdim” diyerek adeta bülbül kesiliyor.

Dahası ilerleyen bölümlerde neler olacak kimse kestiremiyor.

★

Yanlış anlaşılmasın Reza Zarrab denen adamın zerre kadar makbul bir adam olmadığına, işini görmek için her türlü alavere dalavereyi yapabilecek bir profil olduğuna zerre kadar şüphem yok.

Kaldı ki, Zarrab’ın rüşvet ağından -ister bakan olsun ister bürokrat her kim nemalandıysa sonuna kadar hesabı sorulmalı, hiçbir itirazım yok.

Fakat kimse de bizi enayi yerine koymasın kardeşim.

Reza Efendi’nin Amerika’daki yakalanış hikayesinden tut sanıklıktan tanıklığa uzanan hızlı serüvenine kadar, ayakları kelepçeli geldiği ilk duruşmadan daha ikinci duruşmada pantolon cekete terfi edişine kadar, mahkemedeki “özenle” verdiği ifadeden haline tavrına kadar her şey ortada...

Dün 17 Aralık tapeleri dinlendi, ikinci duruşmada birkaç gün sonra ByLock kullanıcısı firari bir FETÖ’cü tanık olarak kürsüye çıkacak...

Hal böyleyken lafı hiç eğip bükmeyin: Amerika, 17-25 Aralık’ta ihalesini FETÖ’ye verdiği “işi” şimdi kendi görüyor.

★

Dava konusu olan suç: İran’a yaptırımları delmek...

Cezası yaptırımı delen bankalara para cezası...

Fakat görünen o ki Amerika’nın Türkiye ile İran’a ambargoyu delmekten çok daha büyük bir “meselesi” var.

Nedir bu mesele?

Suriye’de başlayıp, enerjiden savunma sanayine kadar tüm alanlarda Amerika’ya “Yeter artık” deyip istikameti Rusya’ya çevirmek mi?

Bilemiyoruz...

Ama bildiğimiz şu ki, Amerika’da görülen davada cevabı aranan tek soru, “Türkler İran’a ambargoyu deldi mi delmedi mi?” değil.