50 yılı aşkın süredir Ortadoğu politikasının ana aktörleri Amerika’nın kendi eliyle kurduğu terör örgütleridir. İsimleri, kurucuları sözüm ona ideolojileri hep değişti ancak esas maksatları hiç değişmedi: Bölgedeki Amerikan çıkarlarına hizmet! Bu örgütler zaman içinde görevlerini tamamlayıp miatlarını doldurunca tasfiye edildiler. Yerine yenileri kuruldu. El Kaide nasıl kuruldu? Nasıl oldu da dünyanın en kanlı örgütü oluverdi? Sonra ne oldu da bir anda yok oldu? Bir sabah uyandık ki El Kaide yok! Bin Ladin öldürüldü.
Kim öldürdü? Amerika! Nerede cesedi? Yok, denize attık. Arkadaş El Kaide tüm insanlığa karşı suç işlemiş bir örgüt sen nasıl olur da kendi başına yargılar, karar verirsin. Ayrıca denize attık nedir? Farkında mısınız aynı senaryo IŞİD için de yazıldı. 10 yıl önce Irak’ta çocuklarıyla evinde oturan bir imam bir anda bir örgüt kuruyor.
Örgüt adeta Hollywoodvari prodüksiyonlarla katliamlar yapıyor. Tüm dünyayı kana buluyor. Tıpkı El Kaide gibi bir Ortadoğu ülkesinin kaderinin değişmesine yakılıp yıkılmasına neden oluyor. Sonra bir sabah uyanıyoruz, “IŞİD terörü sona erdi.” Nasıl oldu? Belli değil. Ertesi sabah, “IŞİD elebaşı Bağdadi’yi öldürdük.” Cesedi nerede? Denize attık parçaları! Arkadaş niye denize atıyorsun?
Niye atıyor biliyor musunuz? 10 yıl sonra hani olmaz da kazara vicdanlı bir Amerikan Başkanı gelir de bu tezgahı ortaya çıkarır, “Açın bakalım bu mezarları yatanlar gerçekten kim?” diye sorar korkusuyla! Hani bir laf var ya “Aslanlar kendi hikayelerini yazmadıkça avcıların hikayelerini dinlemek zorundayız,” aynen o! Amerika’dan masallar dinlediniz... İyi uykular dünya!
KOMİK DEĞİL ÇOK KOMİK BİR FİLM ÖNERİSİ
Bizim Kafa Dergisi yazarlarından Feyyaz Yiğit ve arkadaşları nefis bir filme daha imza attı. Ali Atay ve Aziz Kedi ile birlikte kaleme aldıkları Cinayet Süsü’ne gittim önceki akşam... Uzun süredir bu kadar güldüğüm bir film olmamıştı. Filmin yıldızı yine Feyyaz tabii. Espriler müthiş. Bu ekibin kaleminden çıkan Ölümlü Dünya’dan sonra bu ikinci filme bayılacaksınız. Mutlaka seyredin.
NEDEN KİMSE BUNLARI KONUŞMUYOR?
1915’teki tehcir kararı gerçeklerle hiçbir bağlantısı olmaksızın soykırım yalanıyla dön dolaş sürekli Türkiye’nin önüne getirilirken, Amerika’nın milyonlarca Kızılderili’yi, Rusların Birinci Dünya Savaşı’nda öldürdüğü 1 milyon 200 bin Yahudi’yi, Balkan Savaşı’nda hayatları elinden alınan 1 milyon Türk’ü, Fransa’nın katlettiği 1 milyon Cezayirli’yi, yine Fransa’nın katlettiği binlerce Ruandalı’yı neden kimse konuşmuyor?