Giriş
Muğla’da 350 hektarlık ormanlık alan kül oldu. Yaklaşık 490 futbol sahası büyüklüğünde bir alandan bahsediyoruz.
Geçen yıl Orman Genel Müdürlüğü yangınlarla ilgili önemli bir istatistik yayımladı. Bu istatistiğe göre sadece 1 yıl içinde (2017) 119 bin hektar ormanlık alan yangınlarda zarar gördü. Meydana gelen 2411 yangının 1280’inin (yüzde 53) sebebi aydınlatılamadı.
Yangınların çoğunun nedeni “faili meçhul” olarak listelenirken, Türkiye genelinde anız yakma nedeniyle 182, sigara izmaritinin ormana atılması nedeniyle ise 163 orman yangını çıktığı görülüyor.
Kasıtlı olarak değerlendirilen yangınlar ve kundaklamada ilk sırayı Antalya alıyor. Kundaklamayla çıkan yangınlarda Antalya’dan sonra Muğla geliyor.
VAR MI BÖYLE BİR BABAYİĞİT?
Bu bilgi gösteriyor ki kimi zaman dikkatsizlik, kimi zaman cehalet, kimi zaman iklim koşulları nedeniyle Türkiye’de ne yazık ki her yerde orman yangınları çıkıyor. Ama özellikle sahil bölgelerinde çıkan yangınların büyük bölümünde ilk ve en çok göze çarpan yangın nedeni kundaklama!
Peki ne yapmak lazım? Gerçekten bunun önüne geçmek istiyorsak, çok basit bir çözümü var bunun... Oyuncu Zafer Algöz, sosyal medya hesabından son derece önemli ve dikkat çeken bir paylaşım yaptı.
Zafer Abi diyor ki “Yasa getirin.” Yangın sonucu ormanlık vasfını yitiren alan imara açılamaz diye yeni bir yasa yapılsın. Ve bu yasaya hiçbir zaman değişmeyecek yasa statüsü verilsin.
Hadi buyurun! Bütün partilere açık teklif, çıkarın bu yasayı, adınız altın harflerle yazılsın tarihe! Var mı Ankara’da bunu yapacak bir babayiğit?
O KİTAP TOPLATILIP, DÜZELTİLİP,YENİDEN BASILMALI!
Şeyma Subaşı bir kitap yazmış. Eleştiren, makara yapan da var. Okuyan, yazdıklarını satır satır uygulayan da... Bu ayrı konu. Ama kitapta öyle vahim bir hata yapılmış ki olacak iş değil.
Şeyma, muhtemelen yazım hatasından dolayı insanlara ciltlerine hyaluronik asit sürmelerini önereceğine hidrolik asit diye hidroklorik asidi (tuz ruhu-zehir) çağrıştıran bir madde sürmelerini öneriyor!
Sosyal medyaya bakınca Şeyma ne yapsa birebir yapacak yüzlerce genç kız var! Bu nasıl bir faciaya yol açabilir haberiniz var mı? Allah korusun bir kız çocuğu yüzüne tuz ruhu sürüp “Şeyma’nın kitabında okudum” derse bu vebali kim alacak?
Sevgili Şeyma’nın bu işi kimseye bırakmadan o kitabı kendi inisiyatifiyle piyasadan toplatıp, gerekli düzeltmeyi yaptıktan sonra yeniden bastırmasını bekliyorum. Çok geç olmadan...
