Bülent Arınç’ın KHK’larla ilgili vicdani ve haklı bir tespit yapacağım derken gazın ayarını fazla kaçırarak yaptığı açıklama partisinden tepki gördü. Bugüne kadar nadiren geri vites yaptığına şahit olduğumuz Bülent Bey dün çok net bir “R” ile durumu kurtarma hamlesi yaptı.
Kabahati yine bir kısım medyaya atmaya çalışsa da Arınç gibi iyi bir hatip bile olsan, bazen kendine ne demek istedim değil, ne dedim diye sormalısın.
PRENS SELMAN'IN YANINDA KENDİNİ GÜVENDE HİSSETMEK!
Lindsay Lohan’la Suudi Arabistan Prensi Selman’ın aşk dedikoduları üzerine dün Lohan’ın babası konuşmuş: “Kızımın platonik ve saygılı bir ilişkisi var. Prens’in yanında kendini güvende hissediyor.” Saygılıyı anladım ama platonik kısmı biraz muamma. Prens mi Lindsay’a platonik, Lindsay mı Prens’e orasını anlamadım. Muhtemelen Prens yazılıyordur.
Ama baba Lohan’ın açıklamasındaki esas dram son kısmı. Kızının “yanında kendisini güvende hissediyor” dediği adam birkaç ay önce bir gazeteciyi özel uçakla kasap timi göndererek parçalara ayırtıp bavullara doldurarak katletmiş Suudi Prensi Selman! Yanında ne hissetse anlarım ama “güvende” hissediyorsa sıkıntı büyük.
KÂBE'DE BİLE 'ORADAYDIM TELAŞINA' DÜŞMEK
Son dönemde sosyal medyada çok ilgi gören sosyetik bir hanımefendi (yanılmıyorsam Aslı Şen) umreye gidip oradan fotoğraf paylaşmış. Öncelikle Allah kabul etsin. Ancak anlamadığım bir şey var:
Allah’la baş başa kalabileceğin, bir olabileceğin gezegenimizin en uhrevi yerinde bile rahat vermeyen bu “Oradaydım” telaşı nedir? Maldivler’de telefona sarılıp “Oradaydım” fotosu koyanı anlarım da Kâbe’deki Instagram “telaşı” çok tuhaf geliyor bana. Diyanet, ulema ne diyor bu işe bilmem ama Kâbe’de bile aklında Instagram varsa ne ibadeti ne de umreyi anlamışsın arkadaş. Kusura bakma.
SAÇMALAMAYIN, ADAM ÖLSÜN MÜ?
Beşiktaş’ın hocası Abdullah Avcı, hastalığı nedeniyle Bragga deplasmanına gitmedi diye eleştiriliyor. Arkadaş siz manyak mısınız? Adam çok ağır ve tehlikeli bir zatürre (atipik pnömoni) geçiriyor.
Bırak Bragga’yı evinden çıkması bile tehlikeli. Hem de sadece kendisi için değil, hastalığın bulaşıcı olması nedeniyle temas ettiği herkes için çok riskli. Hoca’yı teknik yönden, idari yönden ben de eleştiriyorum zaman zaman ama böyle bir durumda “Niye takımın başında değilsin?” demek eleştiri de değil kusura bakmayın düpedüz dangalaklıktır. Geçmiş olsun Abdullah Hoca. Bir an önce iyileşmen ve takımının başına dönmen dileğiyle...