Bu ülkede bir tartışma programı kimsenin oyunu değiştirmez...

İmamoğlu-Yıldırım tartışmasının sonucuna dair oluşan ortak kanı maçın berabere bittiği yönünde. Bence de öyle. Ama bir an için düşünün ki objektif bir analizle tartışmayı İmamoğlu “galip” bitirdi ya da Yıldırım “galip” bitirdi. Siz sahiden bunun seçim sonucuna majör bir etki edeceğine mi inanıyorsunuz? Türkiye öyle bir kutuplaştı ki o tartışmanın sonucu ne olursa olsun bunun sandıkta tesiri son derece sınırlı olur. Ekrem Bey’e oy verecek biri Binali Bey ne yaparsa yapsın, ne söylerse söylesin gider yine oyunu Ekrem İmamoğlu’na atar. Aynı şey Binali Bey’in seçmeni için de geçerli. Acı ama gerçek bu: Toplumsal kamplaşma-kutuplaşma gözleri kör etti, akılları işlemez kıldı. Kimin ne dediği, ne yaptığı, ne vadettiği vatandaşın umurunda bile değil.

A gazetesine göre Türkiye’de “siyah” olan bir şey, B gazetesine göre “beyaz” değil, bembeyaz! Hal böyleyken bir tartışma programında sana göre kazanan ötekine göre kaybeden olabiliyor. O yüzden fazla büyütmeyin bu tartışma programı meselesini, oldu bitti geçti. Yıllar sonra Türkiye’de böyle bir programın yapılabilmiş olması bile kendi içinde iyi bir şeydir. Umarım son olmaz..

MİLYON EURO’LUK TRANSFER DÖNEMİ BİTMEK ZORUNDA!

Gırtlağına kadar borç içinde, 30 Haziran'a kadar toplamda 100 milyon Euro bulamazlarsa UEFA lisansı alamayacak ve bu para için tek umutları “devlet yardımı” olan kulüplerimiz bu yaz da dev transfer peşinde koşuyorlar ve bir Allah kulu da sormuyor: Bu paralar nasıl ödenecek? Günlerdir bu soruyu soruyorum. Sormaya da devam edeceğim. Lakin bir dostumuz “Sen de yöneticilik yaptın, o transferleri yaparken aklın neredeydi?” diye beni eleştirince kendisine görev yaptığım dönemdeki yetki ve sorumluluk alanımı hatırlattım. “Ben transferden ne anlarım ne bilirim ne de yetkim oldu” dedim. Vay arkadaş! “Mahkemede anlatırsın bunu” diyerek hakim-savcılık oynayan mı istersin “muhalif olunca mı aklına geldi” diyenler mi...

“Candaş Tolga paralar nerede”ye kadar geliyordu az kalsın! Birincisi, konumuz Beşiktaş değil, Türk futbolunun tamamı. İkincisi, ben “muhalif” falan değilim. O yönetimde başta Sayın Başkan Fikret Orman olmak üzere çok yakın arkadaşlarım var, sözüm sadece Beşiktaş’a olsa, geçmişte söyledim yine açar kendilerine bizzat söylerim. Bundan rahatsız da olmaz mutlu olurlar. Ama konu Beşiktaş’tan çok daha öte bir ülke sorunu... Kulüplerimiz için milyon Euro’luk transfer dönemi artık bitmek zorundadır.