CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Ekrem İmamoğlu’nun danışmanı Necati Özkan’ın ‘Kahramanın Yolculuğu’ kitabına yönelik isim vermeden zehir zemberek sözler etti.
Ben ki Canan Hanım’ı İstanbul’daki yerel seçim performansından ötürü yere göğe sığdıramamış, hakkında açılan davada kendisine yapılan haksızlığı dile getirerek savunmuş biriyim.
Ama bu nedir şimdi arkadaş? Koskoca CHP İl Başkanı’nın partisinin bin bir mücadele sonucu kazandığı büyükşehirde kampanyada birlikte çalıştığı bir danışmana yönelik eleştirilerini sıralayacağı yer kendi sosyal medya hesabı mıdır? Bu nasıl bir ciddiyetsizliktir?
Canan Başkan eleştirilerinde haklı olabilir. Hiçbir itirazım yok. Görüşlerini İmamoğlu’yla paylaşır, partisinin yetkili kişi/kurumlarıyla paylaşır. Gerekli aksiyonun alınmasını sağlar. Aldıramıyorsa da gereğini yapar. Ama sosyal medyaya hesabından böyle bir şey yazıp “Al işte sana CHP! 2 gün olmadı seçileli birbirlerine girdiler” dedirterek eline ne geçti anlamış değilim.
UTANMAZLIĞA BAKAR MISINIZ?
Avrupa Birliği Komisyonu Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakereleri Genel Müdür Yardımcısı Maciej Popowski, son yaptığı açıklamada AB’nin Türkiye’ye sahil güvenlik güçlerini artırması için milyonlarca Euro’luk yardıma hazır olduğunu belirtti.
AB, Türkiye ile üyelik konuşmuyor. Vizesiz serbest dolaşım konuşmuyor. Ama söz konusu kendi çıkarları olduğunda bir anda bülbül kesilip, utanmadan “Para verelim de sahil güvenliğinizi güçlendirin Suriyeliler bize kaçmasın” diyebiliyorlar. İçler acısı.
BU 4 KARDEŞİN ÖLÜMÜ HERKESE DERT OLSUN!
Fatih’te biri üniversite çalışanı, biri kurye, diğer ikisi işsiz 4 kardeş geçim sıkıntısı yüzünden siyanürle intihar etti. Bu saatten sonra rica ediyorum hiç kimse ekonomimizin nasıl düzeldiğini, enflasyonu, büyümeyi filan anlatmasın.
Hele Merkez Bankası, faiz politikası, döviz kuru asla duymak istemiyorum. İstanbul’un göbeğinde dört kardeşin yoksulluktan, umutsuzluktan hayatlarına böyle acı bir şekilde son verişi herkese dert olsun. Başka bir diyeceğim yok.