'Cumhurbaşkanı da Başbakan da çok ilgilendi'

Bu yıl onuncu yılına giriyorum gazeteciliğin. Bu 10 yılda Türkiye’de siyaset sahnesinde ne zaman bir kriz yaşansa görüş almak için aradığım “0312” ile başlayan o telefon numarasını aradım dün yine...

Deniz-Olcay Baykal çiftinin evini ilk kez memleket meselesi konuşmak için değil “Geçmiş olsun” demek için aradım dün.

★

Deniz Bey’in son birkaç yıldır kullanmaya başladığı cep telefonuyla arası hiç iyi olmamıştı. O yüzden hep evinden konuşurduk.

Telefon çalarken kaset kumpası kurulduğu gün bu numaradan yaptığımız konuşma geldi bir an aklıma: “Nasılsınız?” demiştim. “Görüyorsun işte, büyük bir tezgah kurulmuş...” demiş, eklemişti: “Bu komplo Türkiye açısından bir sınav, herkes bu sınavı nasıl verecek göreceğiz. Buna bir tavır sergilenmezse devamı gelir, bugün bana, yarın herkese, hatta bir gün Türkiye’ye... ”

Tarih Baykal’ı haklı çıkaracaktı. Maalesef o gün o sınavı veremedi Türkiye. Buna dönemin CHP’lileri de dahil, dönemin tüm siyasi aktörleri de dahil, kalabalık bir gazeteci güruhu da dahil...

Arşivler orada duruyor.

O gün o komplo üzerinden CHP’nin yeniden dizayn edilmesine, topluma ahlak dersi verip Baykal’ın linç edilmesine çanak tutmak yerine, bu kumpası kuranlara karşı ortak bir tavır konabilseydi FETÖ’nün maskesi çok daha önceden düşürülebilirdi muhtemelen. Ama olmadı. Maalesef olamadı.

★

“Herhalde herkes hastanede Deniz Bey’in yanında, evde kimse yok” diye düşünüp kapamaya hazırlanırken, bir anda Olcay Hanım açtı telefonu.

En son birkaç yıl önce evlerini ziyarete gittiğimde görüşmüş, konuşmuştuk Olcay Hanım’la. Deniz Bey’le sohbet ederken Olcay Hanım her zamanki zarafeti ve misafirperverliğiyle ağırlamıştı evlerinde beni.

“Nasıl oldu böyle bir anda?” dedim. Deniz Bey’in hastaneye kaldırıldığı gün Olcay Hanım Antalya’daymış.

Deniz Bey fenalaşınca koruma polisini aramış. Koruma polisi geldiğinde durumun ciddiyetini fark edip hemen ambulans çağırmış. Hastaneye kaldırmışlar. O sırada Olcay Hanım’ın haberi olmuş ve hemen Ankara’ya gelmiş.

Deniz Bey’in şu anki durumunu şöyle anlattı Olcay Hanım: “Doktorlar iyiye gittiğini söylüyorlar ama hâlâ risk varmış. O yüzden bekliyoruz” dedi Olcay Hanım.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Baykal’ın hastaneye kaldırıldığı günden beri tedavi sürecini yakından takip edip, bizzat ilgilendiği, hatta ziyaret edip, başucunda dua okuduğu söyleniyor.

Olcay Hanım, “Cumhurbaşkanı çok ilgilendi. Başbakan da öyle. İkisi de geldiler. Yakından takip ediyorlar. Her gün iki üç bakan geliyor hastaneye ziyarete, sağ olsunlar” dedi. Olcay Hanım’ı daha fazla rahatsız etmeden tekrar geçmiş olsun dedim, acil şifalar dileyip kapattım.

★

Türkiye’de siyaset teorisi dediğiniz zaman Deniz Baykal’ın adını ilk üçe yazmak zorundasınız. Bu ülkenin en kritik dönemlerinde Baykal, duruşuyla, söylemiyle hep önemli rol üstlenmiştir. Umarım bir an önce sağlığına kavuşur. Zira partisinin de Türk siyasetinin de ona ihtiyacı var.