Tüm dünya Suriye’de Esad’a bağlı rejim güçlerinin Doğu Guta bölgesinde muhaliflerin kontrolündeki son nokta olan Duma’ya kimyasal silah saldırısı düzenlediği iddiasını konuşuyor.
★
Esad bu iddiayı asla kabul etmiyor. Dahası Suriye hükümeti Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nü (OPCW) kimyasal saldırı iddiasını araştırmak üzere Suriye’ye davet etti.
Rusya, OPWC’den gelecek uzmanlara güvenlik garantisi vereceğini duyurdu.
Rusya Dışişleri Bakanı “Hiçbir kanıt yok” diyerek Esad’a destek verdi.
★
Enteresandır, birkaç gün önce Trump “Çok yakın zamanda Suriye’den çekileceğiz” demişti.
Dışişleri Bakanlığı ise “Böyle bir çekilme kararından haberimiz yok” diye açıklama yaparak ABD Başkanı’na bir nev’i “Devlet senin gibi düşünmüyor” mesajı vermişti.
Tam da bu noktada gelen “kimyasal saldırı” iddiası Trump’ı adeta çark ettirdi. Trump kameralar karşısına geçip 180 derece farklı bir açıklama yaptı ve Suriye’ye savaş açabileceklerinin sinyalini verdi.
★
Esad zalim bir diktatör.
Kimyasal silah kullandı mı kullanmadı mı bilmiyoruz.
Bugüne kadar kendi halkına ettiği zulüm ortada, hiç kimse çıkıp “Asla yapmaz” diyemez.
Ancak ne yalan söyleyeyim bu “kimyasal saldırı” iddiasının altından başka pis kokular geliyor.
★
Irak’ı hatırlayın...
İkinci Körfez Savaşı’nın nasıl başladığını hatırlayın.
Amerika “Saddam’ın elinde kitle imha silahları var” diyerek başta BM olmak üzere bütün dünyayı ayağa kaldırmıştı.
Son tahlilde o kitle imha silahları bir türlü bulunamadı. BM aksi yönde karar almasına rağmen ABD dinlemedi ve “Demokrasi götürüyorum” yalanıyla Irak’ı işgal etti.
Benzer bir tezgah şimdi sanki Suriye’de kuruluyor.
★
Saddam ne kadar gaddar bir diktatördüyse Esad da öyle biri...
Al Saddam’ı vur Esad’a. İkisinin de birbirinden farkı yok. Ama şunu unutmayın: Amerika’nın yalanlarla başlattığı işgal sonucunda bugün Irak ne yazık ki Saddam’ı mumla arar hale geldi!
Sadece Irak da değil, milyonlarca insanın ölümüne bir o kadarının ülkesini terk etmesine, trilyonlarca dolar maddi kayba ve terörün yükselmesine neden olan bu zeminin bedelini bu coğrafya çok ağır ödedi ve hâlâ da ödüyor.
Dua edelim de Suriye’nin kaderi de Irak’ınkine benzemesin.
11 Nisan 2018, Çarşamba 05:00
Haberin Devamı