Giriş
1936’nın aralık ayıydı. Nubar Tekyay, “Hadi kızım, çabuk hazırlan saraya gidiyoruz” dedi. Atatürk, masanın üzerine koyduğu repertuvarın yazılı olduğu defterin sayfalarını tek tek açıp inceledi. Rakısını yudumlarken tabaktaki leblebileri de meze yapıyordu. Öyle bir keyifli içmesi vardı ki, imrenirdiniz.
Sonra ona döndü, “Kızım sen bunların hepsini biliyor musun? Şimdi senden bir şarkı istesem söyleyebilecek misin?” dedi. Genç kız boynunu büküp, “Emredersiniz efendim” dedi. Atatürk açtığı sayfalardan birini ona uzatıp, “Haydi bakayım, şunu bir oku da dinleyelim” dedi.
[[HAFTAYA]]
Gazi Paşa, Tatyos Efendi’nin hicazkâr şarkısını seçmişti: Mâni oluyor halimi tâkrire hicâbım / Üzme yetişir üzme firâkınla harabım.
Her şey o gün başlamıştı Müzeyyen için... Sonrasında Türk musikisinin dev ismi, divası olacaktı...
Bazı şarkılar vardır, herkes söyler. Bazı şarkılar vardır, sesi güzel olanlar söyler. Bazı şarkılar vardır, sadece Müzeyyen Senar söyler.
Misal, “Benzemez kimse sana tavrına hayran olayım” diye başlar her şarkıcı... Ama Müzeyyen Hanım öyle bir getirir ki devamını, o “Bakışından süzülen işvene kurban olayım” derken siz lütfuna ermek için çoktan perişan olmuşsunuzdur.
Musikide eserler sadece makamına göre kategorize edilmez. “En iyi Müzeyyen Senar söyler” diye bir kategori vardır mesela... Nerde “Ölürsem yazıktır sana kanmadan, kollarım boynuna halkalanmadan...” çalınsa, nerde “Geçti sevdalarla ömrüm...” dense, nerde “Köyümüze bıraktın yoktan bir acı” duysanız dilinizden süzülür o cümle: “Bu şarkıyı en iyi Müzeyyen Senar söyler.”
Müzeyyen Hanım’ı önceki gün kaybettik. Uluslararası haber ajansları, “Türkiye Cumhuriyeti’nin divası öldü” diye geçti haberi... Ben olsam, “Türkiye’de sürekli ‘kaybeden’ cumhuriyet şimdi de divasını kaybetti!” derdim. Ne acı değil mi? Müzeyyen Senar gibi bir efsane ömrünün son demini huzurevinde geçirdi.
Hani o saraylar, o köşkler o makamlar halkındı beyler? O, 1000 oda içinde 1 oda bulamadınız mı Müzeyyen Senar için?
Müzeyyen Senar’ın bırakıldığı huzurevi yetkililerine soruyorum: Bugüne kadar Müzeyyen Hanım’ı kaç kişi ziyaret etti?
Ziyareti de geçtim, kaç kişi aradı-sordu? ...
Ya da vazgeçtim, sormuyorum.
Kış günü adamları işinden etmeyeyim!
