Giriş
Mustafa Kemal Paşa’nın yanına bir binbaşı gelir “Paşam savaşı kaybediyoruz” der... Binbaşı haritaları çıkarır ve savaş meydanındaki durumu anlatır. Atatürk, o sırada bir köşede istirahat etmekte olan İsmet Paşa’yı işaret ederek “Git kumandanını uyandır, zaferinden dolayı tebrik et” der.
Binbaşı şaşırır. “Nasıl yani paşam?” der. Mustafa Kemal cevap verir: “Savaşı kaybetmiyoruz aksine kazanıyoruz. Yunan çekiliyor!” Atatürk hemen İsmet Paşa ve Fevzi Paşa ile kafa kafaya vererek ordunun yeni hamlesine karar vermek ister. “Yunan ordusu çekiliyor. Şimdi saldırıya geçmemiz şart” der.
İsmet Paşa ordunun tükenme noktasında olduğunu hatırlatarak itiraz eder. Gazi Paşa, orada tarihi bir söz söyler: “Üç askerle bile olsa taarruz etsek, zaferi kazanırız!” Tarih bir kez daha Mustafa Kemal Paşa’yı haklı çıkarır ve Türk ordusu büyük bir zafer kazanır.
30 Ağustos Zafer Bayramı’mız kutlu olsun. 30 Ağustos 1922’de Dumlupınar’da Türkiye’nin mutlak zaferiyle sonuçlanan İstiklal Harbi’mizin başkumandanı Mustafa Kemal Paşa’ya ve tüm silah arkadaşlarına saygı ve minnetle...
TARİHİN GÖRDÜĞÜ EN BÜYÜK DEHALARDAN BİRİ...
Mustafa Kemal’in dehasını, büyük bir lider oluşunu anlamak için birçok hadise var tarihe geçen. Ancak onu tarih sahnesindeki diğer liderden ayıran ve büyüklüğünü gösteren çok önemli bir fark var ki bugün altını çizmek şart:
Atatürk bizzat savaştığı, bir başka deyişle düşman olduğu tüm ülke liderleri, komutanlar, devlet başkanları tarafından savaşın bitiminin hemen ardından büyük bir saygı görmüş, dehasının önünde şapka çıkarılmış belki de yegane büyük kumandan, devlet adamıdır. Düşmanı tarafından bile böyle saygı duyulan bir lider daha zor bulunur.
ATATÜRK’ÜN DEMOKRASİ ANLAYIŞI...
Hasan Rıza Soyak 1924-1937 arasında Atatürk’e en yakın isimlerden biridir. Soyak anılarında Atatürk’ün demokrasi anlayışına dair eşsiz bir sözünü bizzat Gazi Paşa’nın ağzından aktartmıştır. Bakın bir imparatorluğu devirip cumhuriyet kuran Atatürk ne diyor, “Padişahlık isteyen bile parti kurabilsin, öyle bir demokrasi istiyoruz biz...”
