Giriş
AK Parti’nin milletvekili listelerinin Erdoğan’a rağmen, onun rızası olmadan hazırlanması söz konusu değil... Ancak 1 Kasım aday listelerinde mühür AK Parti MKYK listesinden farklı olarak Tayyip Erdoğan’a değil Ahmet Davutoğlu’na ait.
Listelerin YSK’ya teslim edildiği dakikalarda sosyal medya hesabından imzasını paylaşan Başbakan Davutoğlu’nun amacı da “Bu benim listem” mesajının altını çizmekti.
Peki, sadece Davutoğlu mu? Hayır. Davutoğlu’nun danışmanlarını saymazsak AK Parti listesinin ardındaki ikinci isim iddia edildiği gibi Abdullah Gül değil Beşir Atalay.
Gazete binası basıp tehditler savuran zırto, Atatürk için “Olmasaydık da olurdun” diye ilan veren meczup, Meclis kapısından girdiği gün Genel Kurul salonunda uyuklayan şarkıcı da dahil kamuoyu nezdinde rahatsızlık yaratan bir çok ismin liste dışı bırakılması önemli bir hamle. Ama şunu da belirtelim ki bu isimlerin liste dışı bırakılması kadar önemli bir başka hamle ise bu operasyona Erdoğan’ın ikna edilmesidir.
Düşünün ki “Paralel devlet değerlendirmesini gerçekçi bulmuyorum” diyen Hayati Yazıcı İstanbul’da birinci sıradan yeniden aday gösterildi. Bizzat Erdoğan’ın başdanışmanı tarafından “paralel” ilan edilen Ali Babacan, Ankara’dan birinci sıradan aday gösterildi.
AK Parti son kongresinde “2002 ruhuna dönüş” demişti... 2002 ruhuna 2002’de yola çıkılan kadrolarla dönmek tutarlı ve inandırıcı bir adım. Gel gör ki yeniden tek başına iktidar olabilmek için yeterli mi ondan emin değilim. Aynı topraklar üzerinde yaşayan insanların böylesine kamplaştığı hatta birbirinden nefret eder hale geldiği bir ülkede iktidar olabilmek için AK Parti’nin sadece kadro değişikliğine değil ciddi anlamda bir zihniyet değişikliğine ihtiyacı var. Olur mu? Şarkıda da söylediği gibi “Benim hâlâ umudum var”
