Hukuk, paşa gönlünüzü değil kanunu referans alır!

Seçimin iptali ya da onaylanmasıyla ilgili hukukçular ikiye ayrılıyor. Biri diyor ki, seçim iptal edilmeli ortada ciddi usulsüzlük var. Öteki diyor ki, usulsüzlük filan yok asıl bu seçimi iptal etmek büyük bir usulsüzlük. Seçim iptal edilirse olacaklar konusunda da hukukçular ikiye ayrılıyor. Biri diyor ki, geçmişte örnekleri var, itiraz süreci devam ederken İstanbul İl seçim kurulu Ekrem İmamoğlu’na mazbatasını verebilir. Öteki diyor ki itiraz süreci devam ederken mazbata verilemez. Diyelim, mazbata verildi, sonra ne olur? Hukukçular burada da ikiye ayrılıyor. Biri diyor ki, YSK seçimi iptal etmezse sıkıntı yok. Şayet iptal ederse mazbata İmamoğlu’ndan geri alınır. İçişleri Bakanlığı kayyum atar. Öteki diyor ki, hayır alınmaz. Yenilenen seçime kadar belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’dur. Normal bir ülkede hukukçuların referansı şahsi ideolojileri, siyasi eğilimleri veya sempatileri değildir. Hukuktur. Anayasadır. Kanundur. Baktığını görecek kadar görme, okuduğunu anlayacak kadar zekaya sahipseniz hukuki bir tartışmayı kanunlarla çözersiniz. Türkiye öyle bir halde ki, memleket öylesine kutuplaştı ki aynı cümleyi bakan iki çift farklı göz sanki bambaşka bir cümle okumuşçasına birbirinden tamamen iki farklı anlam çıkarabiliyor. Yazık bu ülkeye arkadaş, gerçekten yazık.

BİR GÖRÜŞ NE KADAR BAĞIRARAK SAVUNULUYORSA...

Önceki akşam 10 dakika tartışma programı seyrettim. iki gündür kendime gelemiyorum! Bir gürültü, bir kaos, bir kavga... Ne konuyu anlamak mümkün, ne tartışmayı takip etmek. Kafanda iki soru varsa program başlarken, bittiğinde 150 soru oluyor. Kimse kimsenin söylediğini dinlemiyor. Karşı tezler, deliller, örnekler filan kimsenin fikrini değiştirmiyor. Herkes kendi bildiğini en çok bağırarak söylemek için orada. Bir yerde okumuştum. Diyor ki yazar, “Meslek hayatımda bilgisi kıt olanların kolay kızdığını ve çok bağırdıklarını fark ettim. Sonra Russel’ın sözüyle karşılaştım: Bir görüş ne kadar bağırarak savunuluyorsa, temeli o kadar zayıf demektir.”

MAZBATA, TUTANAK, İTİRAZ, SAYIM...

Şu seçim süreci bitsin uzun süre “mazbata, mühür, kaydırma, tutanak, müşahit, itiraz, sayım” kelimesi duymak istemiyorum. İçimiz şişti arkadaş. Issız bir adaya gidip uzun süre oy kullanmak istemiyorum!