Candaş Tolga Işıkİmamoğlu'nun İstanbul planı

HABERİ PAYLAŞ

İmamoğlu'nun İstanbul planı

CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı bugün ilk kez kamuoyunun karşısına çıkacak. İmamoğlu’nun kampanyası henüz tam anlamıyla şekillenmedi. Ancak ana hatlarıyla hedefleri belli.

İmamoğlu muhafazakar backgrounddan yola çıkarak Cumhur İttifakı tabanından oy çalmaya kararlı. Söylemlerinde hem CHP seçmenine hem de muhafazakar seçmene hitap etmeye çalışacak.

Bunun dışında İstanbul’da yüzde 8-9’luk mobil bir Kürt seçmen oyu var ki seçimin kaderini bu oylar belirleyecek. İmamoğlu’nun kampanyasında Kürt seçmene yönelik de mesajlar var.

Haberin Devamı

YILMAZ ERDOĞAN ‘ANKARA’ ŞİİRİNİ NE ZAMAN, NASIL YAZDI?

“Ankara'ya

Öyle yakışırdı ki kar..

Asfaltlar ışıldar,

Buz tutardı resmi yalanlar...

Kimse keman çalmaz belki ama

Çok keman çalınsın balolarında

Diye yapılmış

Gri

Sisli Binalar...”

Ne zaman Ankara’ya kar yağsa bu şiir geliyor aklıma... Görüyorum ki yalnız da değilim. Ankara’dan kar fotoğrafı paylaşan iki kişiden biri bu şiiri yazıyor altına.

Dün Yılmaz Erdoğan’ı arayıp şiirin hikayesini sordum. “2001 ya da 2002’ydi... Bir Ankara dönüşü İstanbul’da yazdım” dedi ve başladı anlatmaya: “Ben Hakkari’de doğdum ama Ankara’da şekillendim.

Yazın Hakkari’ye giderdik, kışın Ankara’da olurduk. Benim çocukluğuma en çok imzasını atmış olan Ankara’dır, en çok da Ankara kışlarıdır.”

Yılmaz Erdoğan şiirin en çok bilinen dörtlüğünü kağıda dökmeden çok önce aklına yazmış. Şiir bu dörtlükten yola çıkılarak yazılmış. “Asfaltın üstünde kaya kaya orayı adeta buz pateni pistine çevirirdik.

Şiirdeki “Asfaltlar ışıldar” lafı oradandır, o asfaltı ışıldatan Sümerbank ayakkabılarıyla kayan benim gibi Ankaralı çocuklardı...” İşte Yılmaz Erdoğan’ın o çok sevilen, paylaşılan şiirinin hikayesi böyle...

Tüm Ankaralı dostlara selam olsun.

ALLAH AKIL FİKİR VERSİN!

Bir iki meczup sosyal medya üzerinden Şenol Güneş ve benimle alakalı akla mantığa sığmayacak adeta şizofrenik denebilecek hikayeler yazmış. Dava açtım ama üzerine iki satır etmeden geçemeyeceğim.

Türkiye’de gazetecilik yapıyorum. Haliyle iftiraya, hakarete, küfre alışığız. Ama bu kadarına hakikaten pes! Neymiş efendim tesislerde bacak bacak üstüne atıp Şenol Güneş’i tehdit ediyormuşum.

Haberin Devamı

Futbolculara “Hoca gidecek oynamayın” diyormuşum... Belli ki ne hocayı ne beni tanıyor ne de hukukumuzu biliyorlar.

1- Şenol Güneş’i kimse tehdit edemez.

2- Bir kulübün yöneticisinin oyuncusuna “Oynamayın, maç kaybedin” demesi için beyinsiz olması gerekir.

Çünkü kulübün bir branştaki kötü performansı sadece teknik heyete, oyunculara değil, o kulübü yönetenlere de yazar.

3- Futbol benim görev alanım değil. Prensip olarak işim olmayan konulara burnumu sokmam.

4- Şenol Güneş’i 15 yıldır tanırım ve cümle alem bilir ki çok sever, saygı duyarım. Beşiktaş’ımızın hocası olduğu için değil, Şenol Güneş olduğu için...

Sıradaki haber yükleniyor...
holder