İnlerine girmeliyiz!

AK Parti hükümetinin son dönemde toplumun neredeyse tüm kesimleri tarafından takdir edilen, başarılı bulunduğu bir alan var: Terörle mücadele.


Bakın yaz aylarını geride bıraktık. İlkbahar ve yaz geçmişte PKK terör örgütünün en faal olduğu mevsimlerdi. Birkaç hain pusu, alçak tuzak, korkakça uzaktan kumandayla patlatılan bombalı eylem dışında hiçbir varlık gösteremedi bu hain sürüsü.

Her seferinde yazıyorum burada en büyük başarı terörle mücadelede Türkiye’nin kendi savunma sanayiini kurup geliştirmesidir.

Burada bir parantez açalım Özdemir Bayraktar’ın kurduğu ve oğlu Selçuk Bayraktar’ın devam ettirdiği Baykar bugün dünyaya teknoloji ihraç ediyor, ürettikleri yüzde yüz milli silahlı-silahsız insansız hava araçları sayesinde PKK bölgede nefes alamaz hale geliyor.

Türkiye artık istihbaratını İsrailli Heron’lardan almıyor. Aldığı istihbaratla operasyonunu Amerikan silahlarıyla, Amerika’nın güdümündeki devletin içine sızmış teröristlerle yapmıyor.

Açık söyleyeyim: Terörle hiçbir dönem bu kadar gerçek mücadele edilmemişti.

★

Gel gör ki bu da yetmez. PKK 20 yıldır Kuzey Irak’ta Amerika’nın hamiliğinde barınıyor. Orada yetiştirdikleri katiller burada insanımızın canına kast ediyor.

Buna daha fazla tahammül edilemez.

İşte tam da bu noktada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dünkü şu sözleri çok mühim: “Bizim için teröristlerin yanındaki herkes teröristtir. Bugüne kadar müttefiklik, stratejik ortak diyerek bizi oyaladıklarını sananlara son sözümüz budur. Biz tespit ettiğimiz tüm terör kamplarını yerle bir edeceğiz bu böyle biline. Başarıyla sürdürdüğümüz operasyonları her an diğer bölgelere yayabiliriz.”

★

Unutmayın, FETÖ’yle mücadelede dönüm noktası Erdoğan’ın “İnlerine gireceğiz” sözüdür.

Şimdi aynı kararlılığı PKK için de göstermeliyiz.

Bugüne kadar ki deneyimlerimiz gösterdi ki, terör belasından kurtulmanın yolu terörist öldürmekten öte terör yuvalarını tek tek kurutmaktan geçiyor.