Hükümet ve muhalefet arasındaki son kavga: Kanal İstanbul. Hükümet inatla yapacağız diyor, muhalefet ise yaptırmayız… Peki bilim insanları ne diyor? Şehircilik uzmanları ne diyor? Onların ne dediği kimsenin umurunda değil. Başından beri aynı noktadayım: Kanal İstanbul’la ilgili bilim insanları konuşmalı. Onları dinlemeliyiz.
Karar bilimin ışığında verilmeli. Ama olmuyor, olamıyor. Bu mevzu da Türkiye’nin kutuplaşmış toplumsal ikliminde siyasete kurban ediliyor. Benim bir önerim var. Böylesine dev, böylesine hayati bir proje o şehirde yaşayanlara sorulmadan hayata geçirilemez. Kanal İstanbul kararı kesinlikle bir plebisit yapıp İstanbulluya sorulmalı. Kanal İstanbul yapılsın mı yapılmasın mı kararını İstanbullular vermeli.
BAHÇELİ BU DURUMA DÜŞMEMELİ!
Devlet Bahçeli Kanal İstanbul’a karşı çıkanları şuursuz ve gayri milli ilan etti. Aynı Bahçeli’nin 8 yıl önce Kanal İstanbul için “soygun projesi” dediği görüntüler ortaya çıkınca MHP Lideri bir açıklama yaptı. Yaptı ama Bahçeli’nin yaptığı açıklama muhtemelen kendisi de dahil hiç kimseyi tatmin etmemiştir.
Devlet Bey ciddiyetinde bir lider -en azından danışmanları- bir şey söyleyeceği zaman o konuyla ilgili şahsi arşivini çalışması gerekmez mi? Koskoca MHP Lideri dün siyah dediğine bugün beyaz der duruma düşmemeli, düşürülmemeli. Bir de çok sevgili Beşiktaşlı büyüğümüz Bahçeli’ye önerim şu: İktidarın her yaptığını desteklemek zorunda değilsiniz. En iyi dost insanı hatasından döndüren kişidir.
TARİHSEL BİR HASTALIK: OKUMAMAK!
İlber Ortaylı’yla beraberdik dün, Hoca’ya “Matbaa Osmanlı’ya neden geç geldi?” diye sordum. Hoca lafı hiç eğip bükmeden cevap verdi: “Millet okumayı sevmiyordu da ondan” İlber Hoca, ulema istemedi gibi gerekçelerin palavra olduğunu anlattı ve net bir son vuruş yaptı: “Bizim millet okumayı sevmiyor kardeşim, bu böyle; dün de sevmiyordu bugün de sevmiyor.”
YOK ÖYLE İŞ TFF!
Fenerbahçe-Beşiktaş maçında skandal kararlara imza atan Cüneyt Çakır ve Mete Kalkavan’a TFF bu hafta maç vermedi. Bu da şu demek; federasyon, maçın hakemlerinin maçı berbat yönettiğini kabul ediyor. Peki şimdi ne olacak? Bir hafta geçmesini bekleyip konunun kapanmasını mı bekleyeceğiz? Yeni bir hakem skandalına kadar bunu unutmaya mı çalışacağız? Asla!
Bakın Beşiktaş camiası bu işin mağduru, bugün Beşiktaş yarın hangi takım belli değil. Türkiye’de temiz futbol isteyen herkes bu meselenin peşini bırakmamalı. Avrupa’da şahin kesilen Cüneyt Çakır pazar günü Kadıköy’de ne oldu da gözleri görmez kulakları duymaz oldu sonuna kadar araştırılmalı!