Komşularımızın toprak bütünlüğü

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi 25 Eylül’de “Bağımsız Kürdistan” için referanduma gidiyor.

Şayet “Evet” çıkarsa Kuzey Irak’ta Kürt, Türkmen ve Arapların yaşadığı bölgede merkezi hükümetten ayrı yeni bir Kürt devleti kurulacak.

Bölgede Kürtler dışında kalan halkların referanduma karşı olduklarını söyleyeme gerek yok sanırım. Dahası Kürtler içinde de çeşitli sebeplerden bu referanduma karşı çıkanlar var.

★

Buna rağmen Ortadoğu coğrafyasının gördüğü en büyük dansözlerden olan Talabani ailesi ve Barzani’nin ısrarı ile referandum gerçekleşecek gibi görünüyor.

Barzani demişken hatırlatalım...

2009’da yapılan doğrudan seçimlerde Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı seçilen Barzani’nin görev süresi 2 yıl önce doldu. Ama buna rağmen Barzani koltuğu anayasayı hiçe sayarak terk etmiyor.

Barzani bölgeyi bir nevi “otonom ağalık” sistemiyle yönetirken Irak’a demokrasi getirme vaadiyle bölgeyi kana bulayan Amerika’nın şu ana kadar bu duruma hiçbir itirazı olmadı.

Sebep basit: Sadece Musul ve Kerkük’ün petrol rezervi 4 trilyon dolar!

(Not: Irak merkezi yönetimi ve Kürt Bölgesel Yönetimi arasında belirsiz bir statüde bulunan Musul da “Bağımsız Kürdistan” referandumuna katılma kararı aldı.)

★

Referandumda Kuzey Irak’ta yaşayan halklara şu sorulacak: “Kürdistan Bölgesi ve bölge idaresinin dışında kalan Kürdistanlı yörelerin bağımsız devlet olmasını istiyor musunuz?” “Bölge idaresinin dışında kalan Kürdistanlı yöreler” ifadesinin tam olarak nereyi ya da nereleri temsil ettiği muamma.

Bu muamma atının gelecekte nerelere sürülebileceğini kestirmek ise mümkün değil.

Kaldı ki Türkiye için daha da önemli başka bir durum var.

Türkiye Cumhuriyet Devleti’nin yıllardır dış politikada vurguladığı “komşularımızın toprak bütünlüğü” argümanı -referandumdan “Evet” çıkarsa- tedavülden kalkmış olacak.