İstanbul Emniyeti çok başarılı bir operasyonla Küçükçekmece’de 5 yaşında bir kız çocuğuna saldıran sapığı yakaladı. Polis bu operasyon konusunda çok hassas ve sabırlı davrandı. Rastgele bir gözaltı, hatalı bir bilgilendirmenin doğuracağı sonuç dikkate alınarak şüpheli yüzde yüz delillendirme yapıldıktan sonra alındı. Kaldı ki 19 yaşındaki yabancı uyruklu sapık yakalanır yakalanmaz tüm detaylarıyla suçunu itiraf etti. Sapık güvenlik gerekçesiyle İstanbul’da aynı evde birlikte kaldığı diğer yabancı uyruklu ev arkadaşlarıyla birlikte gözaltına alındı. Ancak gerek görüntülerde, gerekse polisin elindeki diğer delillerde suçu tek başına planlayıp işlediği açık. Olayda kendisinden başka kimsenin dahli ya da suç ortaklığı yok.
AYIP DENEN BİR ŞEY VAR
BURADA DA SİYASET OLMAZ!
Küçükçekmece’de 5 yaşındaki kız çocuğuna cinsel saldırı hadisesinin siyaseten malzeme yapılması akla izana sığmayacak bir durum. Bu korkunç olaya karşı toplumsal duyarlılık göstermek acılı ailenin yanında yer almak takdire şayan bir davranış şüphesiz. Lakin insanları sokağa dökmeye çalışıp, slogan attırıp galeyana getirme gayreti olacak iş değil. Siyasi parti temsilcilerinin küçük kızın ailesine desteğe gitmesi çok şık ancak orada aileyle fotoğraf çektirerek bunu yaymak nasıl bir düşüncesizlik, sorumsuzluk anlamak mümkün değil.
AMAN DİKKAT!
Kamuoyu üzerinde siyasetçi, gazeteci gibi tesiri olan kişilerin Küçükçekmece sapığından yola çıkarak yeni bir yabancı düşmanlığı dalgası yaratılması riskine karşı çok ama çok dikkatli konuşmaları, yazmaları gerek. Halihazırda tüm dünyada ve ne yazık ki Türkiye’de de yükselen “yabancı düşmanlığı” tam bu tür toplumun tüm kesimleri tarafından nefretle kınanacak suçların ardından korkunç boyutlara varabiliyor. Çok ama çok dikkat etmek şart. Türkiye şiddetin her türlüsünün artık vahşet boyutlarında yaşandığı bir ülke halini aldı. Lakin konuştuğumuz şiddet temelli bu korkunç suçların arkasından maalesef sadece yabancı uyruklular çıkmıyor. 9 yaşındaki Mert Aydın’a tecavüz ettikten, iple boğup başını taşla ezdikten sonra cesedini çöpe atan alçak sapık yabancı uyruklu değildi! Özgecan Arslan’a tecavüze yeltenip ellerini kesip parçalara ayıran sapık da yabancı uyruklu değildi. Bunu akıllara kazınana kadar yazacağım: Türkiye’de en büyük halk sağlığı tehdidi şiddet ve şiddet temelli suçlardır.
SİZ AÇAR MISINIZ?
Bir internet kanalı sokakta vatandaşa “Suriyelilere evinizi açar mısınız” diye sormuş. Herkes “Tabii ki” diyor. Sunucu “Tamam o halde” deyip bir Suriyeli genci çağırıyor. Suriyeli genci gören herkes yan çiziyor. İtiraz etmiyorum, milletçe bu konuda ne kadar ikiyüzlü, riyakar olduğumuzun belgesidir bu...
Lakin meseleye Suriyeliler ya da yabancılar özelinde bakmak ayrımcılık. Bunu asla tasvip edecek değiliz. Ancak geldiğimiz noktada hiç kimseyi yerli ya da yabancı tanımadığı birine evini açmadığı için suçlamak mümkün değil. Öyle sapıklıklar, manyaklıklar, gözü dönmüşçesine işlenen suçlara şahitlik ediyoruz ki evinin kapısını hiç tanımadığı birine açmayanı ayıplayacak halde değiliz artık. Maalesef değiliz.