Müzakere derken?!

Türkiye’nin AB’ye katılım müzakereleri 3 Ekim 2005 tarihinde başladı. Müzakereler 35 fasıl üzerinden yürütülüyor.

Peki 12 yıl önce başlayan müzakereler ne durumda biliyor musunuz?

Anlatayım...

Ama önce şunu hatırlatmakta fayda var: Fasıllar aday ülkelerin kriterleri yerine getirme durumuna göre açılır ve yine belirlenen kapanış kriterlerini yerine getirme durumlarına göre geçici olarak kapatılır. Yalnız bir üyenin bile olumsuz görüş beyan etmesi fasılların açılmasını veya kapanmasını engelleyebilmektedir.

★

Halihazırda Türkiye’nin katılım müzakerelerinde 16 fasıl müzakereye açıldı ama sadece bir tanesi geçici olarak kapatılabildi.

Bunun dışında 14 fasıl AB Konseyi, Fransa ve artık bir AB üyesi olan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin engellemeleri nedeniyle bloke edilmiş durumda.

Bir başka deyişle 12 yıl önce açılan ilk fasıl hariç hiçbir fasıl, geçici olarak dahi kapatılamadı.

Ayrıca Türkiye için 33 fasıldaki tarama süreci 2006 yılında sona ermiş olmasına rağmen, 8 faslın tarama sonu raporu hâlâ Konsey’de bekletiliyor.

★

Kafanızı daha fazla karıştırmadan durumun özetini yazayım: Avrupa, Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğe giden müzakere sürecinde 12 yıldır tek bir adım bile atmasına izin vermedi.

Daha da açık yazayım: Türkiye’nin devam ettiğini sandığımız AB ile müzakere süreci aslında bizzat Avrupalar tarafından zaten askıya alınmış durumda.

★

Gelelim benim bunu neden yazdığıma...

Dün Avrupa Parlamentosu bir rapor yayınlayıp AB’ye bir çağrıda bulundu: “Türkiye’nin üyelik müzakeresi süreci askıya alınsın!”

Ne yalan söyleyeyim, bu ülkenin bir vatandaşı olarak geçmişten bu yana Avrupalıların bize karşı birçok küçük düşürücü tavrına şahitlik ettim ama hiç bu kadar salak yerine konduğumu hatırlamıyorum.

Allah rızası için biri çıkıp şu soruyu sorsun: Ortada müzakere mi bıraktınız da askıya alıyorsunuz?