Ayşe öğretmen 4B’li, ayda 1000 TL maaş alıyor. Bekar, ev kirası 500 TL! 5 yıldır atama bekliyor...
***
Nuran öğretmen, 4C’li... Türkiye’de açlık sınırı 985 TL o ayda 900 TL alıyor. 6 yıldır atama bekliyor...
***
KPSS’de dereceye girmiş Hasan öğretmen ayda 700 TL alıyor. Branşı pek rağbet görmediği için o da atanamamış... 3 yıldır bekliyor... Ailesinde tek çalışan o... Bu yüzden okullara ek derse gidiyor... Ders saati başına 7 TL alıyor!
[[HAFTAYA]]
***
Ferzan öğretmen daha 24 yaşında... O da atama bekliyor... Anadolu’da bir ilkokulda sözleşmeli (vekil) öğretmenlik yapıyor. Maaşı asgari ücretten 10 TL fazla...
***
Mehmet şanslı, kadrolu... 2 yıl bekledikten sonra haziranda ataması yapıldı. Maaşı: 1500 TL... Ev kira, hanım hasta, çocuklar okuyor, babası yok, annesi yatalak...
***
Bir de Ünal öğretmen var. Tam 22 yıllık öğretmen... Maaşı, mesleğe 2 ay önce başlayan Mehmet öğretmenden hepi topu 280 TL fazla... 22 yıllık emeğinin devletin gözünde karşılığı: 280 TL.
***
Sözüm ona “eğitim şart” bu ülkede... Eğitim şart ama öğretmen değil! Öğretmen hastaneye gider, “katkı payı“ öder... Eczaneye gider “ilaç payı” öder... Ameliyat olur maaşından kesilir. Her türlü kesintiden payını alan öğretmen ‘yıpranma payı’ndan nasibini almaz... Dünyanın en zor işini o yapar, en son o emekli olur.
***
Milli Eğitim Bakanı’na göre 150 bin, öğretmenlere göre 300 bin öğretmen açığı var Türkiye’de... Her yıl 50 bin yeni öğretmen adayı mezun oluyor. Kadro açılmadığı için o yıl sadece yüzde 10’u öğretmen olabiliyor.
***
El üstünde tutulması gerekirken 50 yıldır itilip kakılan öğretmenler seçim öncesi Milli Eğitim eski Bakanı Nimet Çubukçu’nun verdiği “55 bin yeni kadro” sözünün tutulmasını istiyor... Şayet bakanın ağzından çıkan söz, bu devletin namus sözüyse... Bir binayı okul yapan içindeki tuğlalar değil öğretmense... Bu söz tutulmalı.... Evlatlarınızın geleceği için öğretmeninize sahip çıkın! Unutmayın... Öğretmenine “çoban” muamalesi yapan bir ülke “koyun” yetiştirmeye mahkumdur.