Atalya’da bir okulda müdür yardımcısı kız öğrencilerin okula mini etekle gelmesi üzerine şöyle bir öneride bulunuyor: “Kısa etek giyen kız öğrencilerin peşine erkek öğrencileri takalım, taciz etsinler.” Yanlış anlaşılma olmasın diye bir öğretmen, müdür yardımcısının bu ‘taciz timi’ önerisini tekrar sorma ihtiyacı duyuyor. Müdür yardımcısı “Evet söyledim” diyor ve devam ediyor: “Aşırılıklara göz yumarsak, taciz edilirse kim suçludur?”
[[HAFTAYA]]
Kadını erkek şiddetinden korumaktan bahsediliyor ya hani... Bir nev’i “Kısa etek giyeni taciz mübahtır” fetvası veren bu müdür yardımcısı erkek değil, kadın! Hadi buyur buradan yak şimdi; kimi kimden koruyacaksın şimdi? Ailelerinin ‘insan’ olsun diye okula gönderdiği yüzlerce çocuk için bu müdür yardımcısının zihniyetinden daha büyük bir tehlike var mı?
Öyle bir garabet ki neresinden tutsan elinde kalıyor! Bir okul yöneticisinin ‘aşırılık’ kıstası bu mudur yahu: Kız öğrencilerin etek boyu?
İnanın karar veremiyorum: Farkında olmadan etek boyuna göre kız öğrencileri ‘tacizi hak edenler’ ve ‘tacizi hak etmeyenler’ olarak sınıflandırması mu daha korkunç yoksa erkek öğrencilere yaptığı potansiyel ‘sapık’ muamelesi mi? İkisinden daha korkunç olan ne biliyor musunuz? Mini etek giyen kız öğrencileri müdür yardımcısı talimatıyla taciz etmekle görevlendirilen erkek öğrenciler yarın öbür gün daha ağır sapıklıklara imza attıklarında, “Neden böyle yaptınız?” sorusuna “Okulda öğrendik” diye cevap verecek.
Bergen’den Özgecan’a, Güldünya Tören’den Ayşe Paşalı’ya kadınlar tek tek can verirken soruyoruz: “Bu kadar sapık nerden çıkıyor?” Sanırım bulduk