,Yıl 1986...
Çernobil patlaması sonrası gazete manşetleri: “Çayda radyasyon var diyen dinsizdir.”
“Azıcık radyasyonlu çay sağlığa faydalı.” “Bize radyasyondan, madyasyondan bir şey olmaz.”
Yıl 2019... Onlarca insanı etkileyen ıspanak zehirlenmeleri sonrası gazete manşetleri: “Zehirlenmeleri protesto için ıspanak yedi!” “Ispanak üzerinden Türkiye’ye oyun oynanıyor”
“Ölümüm yerli ve milli ıspanaktan olsun” Radyasyonlu çay içen bakanın torunları geri döndü: Bu sefer konu ıspanak!
33 yıl önce devletin bıraktığı yerden vatandaş devam ediyor. Allah akıl fikir versin.
BU SENEKİ NOBELİ KESİN ODTÜ REKTÖRÜNE VERİRLER!
ODTÜ Rektörü Verşan Kök, 23 Eylül’de yapılması planlanan akademik yıl açılış törenini iptal etti. Bununla da yetinmeyen rektör, akademik yıl açılış töreni iptal edilmese kendisini protesto edebilecek öğrencilere soruşturma açtı.
Son yıllarda bilimin, ilimin, araştırma geliştirmenin esamesinin okunmadığı üniversitelerimizde en büyük icat (!) Teknolojiye bakar mısınız daha siz bir fikri kafanızdan geçirmeden o haber alıyor (!) ve harekete geçiyor! Bravo ODTÜ rektörü! İşte gerçek bilim insanı! Kesin Nobel’i alır bu sene!!! Arkadaş kendinden utanmıyorsan yönettiğin üniversitenin tarihinden utan!
HİÇBİR İŞE YARAMAYAN KURULLAR
Prof. Dr. Sabri Ülgener’in “İktisadi İnhitat Tarihimizin Zihniyet ve Ahlak Meseleleri” diye müthiş bir eseri vardır. Herkese tavsiye ederim. Sabri Hoca, Osmanlı döneminde ekonominin çöküş nedenleri arasında “Hiçbir işe yaramayan bol bol kurul oluşturmayı” sayar. Ekonomimizi yönetenlerin kulağına küpe olsun!
ŞAKA DEĞİL, BU KONUDA SAHİDEN AVRUPA’DAN İLERİDEYİZ
Hafta sonu Viyana’daydım. Herkes birkaç gün önce Viyana’da yürürlüğe giren kapalı alanlarda sigara yasağını konuşuyor. “Bizde yıllardır var bu yasa sizde yeni mi?” derken yüzümdeki gururu görmeliydiniz. Ayda yılda bir yakalamışım bir mevzu, kaçırır mıyım!
BIRAKINIZ GÜLELİM, BIRAKINIZ GÜLDÜRSÜNLER
Şahan gibi yetenekli bir komedyenin Recep İvedik’e çullanmasını, bütün kariyerini tek bir karaktere indirgemesini hep eleştirmişimdir.
Eleştirmeye de devam edeceğim. Fakat gülmeye bu kadar hasret kaldığımız bir dönemde kimse kusura bakmasın kim bu milletin yüzünde küçücük bir tebessüm oluşturmak için gayret ediyorsa başımızın üstünde yeri var.
Bırakınız gülelim, bırakınız güldürsünler kardeşim. Sen Recep İvedik’e gül ben Cinayet Süsü’ne güleyim ama Allah aşkına gülelim artık ya.