Her sene Ramazan ayı geldiğinde yazdığım bir yazı var.Okuyucu dostlarımız dün onlarca mail gönderdi, sitem ettiler “Niye bu sene yazmadın o duayı?”
Madem bu kadar talep var, e hadi buyurun o zaman...
Orucu kuzu tandırla açıp, ekmek kadayıfıyla kapatırken mide fesadına 5 dakika kala “Allah olmayana da versin” diye dua ederek kendince vicdanını rahatlatanlar...
“Sofrada niye hurma yok?” diye garsonu fırçalayıp fakir-fukaraya iki paket pirinç-buğday göndererek sevap işlediğini sananlar...
Kameraları toplayıp gazetecilere ve sanatçı dostlarına bilmem ne kebapçısında iftar verirken annesi devlet hastanesinde ilaç kuyruğunda bekleyenler...
Her akşam farklı bir 5 yıldızlı otelde, birbirinden zengin iftar menüleriyle oruç açarken komşusunun ne yediğinden bihaber olanlar...
Belediyenin hesabına EFT yaparak filanca günkü iftar çadırına “sponsor” olup “ter kokusu oluyor” diye iftar çadırına tenezzül etmeyenler...
İftar çadırı demişken; 10 liralık iftarı hayırseverlere 100 liraya satan ve bu “iftar çadırı sektörü”nden her Ramazan büyük paralar kazananlar...
Sizin için duamız odur ki; Allah topunuzu ıslah etsin!
Oruç tutun-tutmayın, inanın ya da inanmayın gelin hep birlikte şunu dileyelim:
Açın halinden tokun anladığı bir Ramazan olsun!
Amin.