Sigara mı daha zararlı deprem mi?

Diyanet İşleri Başkanı sigaranın ne büyük bir halk sağlığı düşmanı olduğunu anlatmaya kalkarken büyük bir gafa daha imza attı. Başkan sigarayla depremi kıyaslayıp sigarayı daha tehlikeli ilan etti. Sigara büyük bir düşman, büyük bir felaket, ben kendi adıma sigarayla ilgili her türlü yasağı destekliyorum.

Ancak bir deprem ülkesi olan ve deprem duyarsızlığı yüzünden her 10 yılda bir binlerce insanını kaybeden ve önünde egemenliğini tehdit eden bir İstanbul depremi gerçeği olan Türkiye’de, “daha az tehlikeli” ilan etmek nasıl bir şaşkınlık halidir? “2019’de kimse depremden ölmedi ama sigaradan öldü” demiş.

2020’de büyük İstanbul depremi olur da 150 bin kişi ölürse DİB Başkanı’na sorarız bir daha hangisi daha zararlı diye?! Pes, gerçekten pes. Allah akıl fikir versin. Diyanet İşleri Başkanı için tek dileğim bu!

İçişleri Bakanı o araştırmayı anlatmalı

İçişleri Bakanı dizilerdeki şiddete yönelik eleştirilerini bir araştırmaya dayanarak yapıyor. Sonuçları yayınlanmak üzere olan o araştırmanın bazı sonuçlarını gördüm, korkunç! Umarım Bakan Bey bir an önce şiddet ve medya konulu bu araştırmanın sonuçlarını toplumla paylaşır da konu bir magazin geyiği olmaktan çıkar. Zira durum çok vahim!

Sadettin Bey aynı iftira size atılsa ne yapardınız?

Bir radyoda (Radyospor) önceki gün benim Beşiktaş’ta yöneticilik yaptığım dönemde kulübe şahsi masrafımı ödettiğim, bu evrakın da kulüpte olduğu iddia edilmiş. Bu yayın daha sonra yazılı olarak haberleştirilmiş. Gazetecilik ahlakı ve kanunen böyle bir iddia ortaya atılıyorsa karşı tarafa da sormak zorundasınız.

Ne radyodan ne de ardından haber yazılırken bana sorulmadı. Bunun üzerine derhal kulübü arayarak önce CFO’dan ardından da kulüpten resmi bir yanıt istedim, aldım. İddiaların tamamı asılsız, iftira çıktı! Adı geçen radyonun sahibi benim hem şahsen hem de ailesini yakından tanıdığım, bir hukukumuz olduğuna inandığım Sadettin Saran’a soruyorum: Birileri benim radyomdan ya da gazetemden köşemden ya da dergilerimden size iftira atsa ve bunlarla ilgili sizden gelen hiçbir yanıta yer vermesek... Sonra bu iddiaların tamamının iftira olduğu belgelense ama biz yine ölü taklidi yapmaya devam etsek... Ne yapar, ne hissedersiniz? Tanıdığım Sadettin Saran’ın bu olanlardan haberi olmadığına ve gereğini yapacağına inanıyorum. Umarım beni hayal kırıklığına uğratmazsınız.