İlk turda Muharrem İnce’den daha az oy alması beklenen Meral Akşener’in HDP tarafından veto edilmesine rağmen ikinci turda Muharrem İnce’den daha fazla oy alacağının iddia edilmesini anlamıyorum.
Aynı ülkede aynı zamanda üç farklı şirket tarafından yapılan ankette AK Parti oylarının birinde yüzde 35 diğerinde yüzde 45 ötekinde yüzde 55 çıkmasını anlamıyorum.
Böylesine ithalata bağımlı bir ekonomide dövizin yükselmesinin aslında “o kadar da kötü bir şey olmadığını” anlatmaya çalışırken beyin yakan yorumlar yapanları hatta iyice tozutup “Ekonomi kötüyse bu AVM’ ler niye dolu?” diye soranları anlamıyorum.
İsrail’in Kudüs’teki katliamına karşı İstanbul’da toplanan İslam İşbirliği Örgütü Zirvesi’ne Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın ve 57 üye ülkeden 40’ının liderinin katılmamasını anlamıyorum.
Ne Meclis Başkanlığı ne de bakanlık derken milletvekilliği bile çok görülen Burhan Kuzu’ya partisinin yaptığı bu muameleyi yıllardır hiç anlamadım, anlamıyorum.
Ciddi sağlık sorunlarıyla uğraşan 80 yaşındaki Deniz Baykal’ın CHP yönetimi tarafından yeniden milletvekili adayı gösterilmesini anlamıyorum, şayet bilgisi dahilinde olduysa Deniz Bey’in bunu kabul etmesini hiç anlamıyorum.
Yeri gelmişken...
Abdullatif Şener’i aday gösterirken İlhan Cihaner gibi muhteşem bir adamı aday göstermeyen, gece gündüz demeden tek başına ortaya koyduğu performansla “tüm zamanların en çok çalışan CHP milletvekili” unvanını hak eden Barış Yarkadaş’ı liste dışı bırakan CHP yönetiminin ne yapmaya çalıştığını da anlamıyorum.
28 Şubat’ta Refah Partilileri tutuklayan DGM hâkiminin Saadet Partisi’nden 1. sıra milletvekili adayı olarak gösterilmesini anlamıyorum.