Sorumlu sadece 3 polis mi?

Ankara Garı Katliamı ile ilgili ihmaller noktasında devlet önemli bir adım attı: Ankara Emniyet Müdürü ile istihbarat ve güvenlik şube müdürleri görevden alındı.

Bizzat Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun talimatıyla gerçekleşen görevden almalar sorumlu bir devlet adamı olmanın gereğidir. Peki yeterli midir? Asla.

Sıradan bir görev kusurundan ya da ihmalden bahsetmiyoruz... Bahsettiğimiz, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kanlı terör eylemi... Bu eylemin bir faciaya dönüşmesinin en büyük nedeni ise devletin güvenlik ve istihbarat zafiyeti.

Gazeteci İrfan Aktan önemli bir soru soruyor: Güvenlik zafiyeti yoksa Ankara Emniyet Müdürü neden görevden alındı? Zafiyet varsa, “yoktur” diyen İçişleri Bakanı niye görevde?

İçişleri Bakanı Selami Altınok, İstanbul’da görev yaptığı dönemden tanıştığım kıymetli biridir. Gel gör ki, bakanlığı döneminde 167 polis şehit oldu, 123 sivil öldü. Altınok, hiç kimsenin kendisini görevden almasını beklemeden derhal istifa etmelidir. İstifa, her zaman “beceriksizim” demek değildir, bazen de kendi elinde olan ya da olmayan koşullar nedeniyle “yetersiz kaldım” demektir. Erdemli insanlara özgü asil bir özürdür. İstifa sadece suçluluk göstergesi de değildir. Aynı zamanda karşınızdakilere verdiğiniz değerin egonuzdan yüksek olduğunun göstergesidir.

Yüzlerce insanın hayatına mal olan böylesine büyük bir ihmal ve hatalar zincirinin sorumluluğu sadece 3 polis müdürünün üzerine bırakılamaz.

Unutmadan... Selahattin Demirtaş’ın Ankara Garı Katliamı’nda ölenlerden birinin cenazesinde bir tebessüm anını yakalayıp çeken ve bu fotoğrafı yayarak Demirtaş’ı “hain” ilan eden AK militanlar, katliamın hemen ardından düzenlenen basın toplantısında gözümüzün içine baka baka sırıtan Adalet Bakanı ile ilgili sessizliğini koruyor. Hadi gençler, klavye başına!