Suçlu aramıyorlar ki...

Ofluyu bir gün evire çevire döverler.
Eve gelir.
Karısı halini görünce, “Adam sana ne oldu böyle?” diye sorar.
Oflu “Dövdüler beni” der.
- Kim dövdü? Niye dövdü?
- Bilmem, hiç tanımıyorum adamları.
- E niye ben suçsuzum, beni niye dövüyorsunuz demedin.
Oflu patlatır cevabı:
- Suçlu aramıyorlardı ki Oflu arıyorlardı.
* * *
Bu ülkede iktidar sahipleri her dönem kendi gibi olmayanları ‘dövmek’ için bir bahane bulmuştur.

[[HAFTAYA]]

Fıkradaki Oflu diye dayak yiyen kırklarda komünist, seksenlerde anarşist, doksanlarda irticacı, iki binlerde Ergenekoncu bugünse paralelci diye çıkar karşımıza...
Hatırlıyor musunuz Ergenekoncuları?
Veli Küçük de ergenekoncuydu Türkan Saylan da, Sedat Peker de ergenekoncuydu Mustafa Balbay da...
Hayatı boyunca hiçbir fikri platformda bir araya gelmesi mümkün olmayan insanların ergenekoncu diye etiketlenip cezaevlerine koyulduğu o günlerde bu kıyıma seyirci kalıp bugün pişman olduklarını söyleyenler şimdi birebir aynısını farklı bir adla bizzat kendileri yapıyor.
* * *
Herkes beyefendilerin ve onların tetikçilerinin uygun gördüğü ölçülerde nasipleniyordu bu iftiradan...
Bir zamanlar ergenekoncu olmadığını ispat etmeye çalışan masum insanların yerini bu sefer ‘paralelci’ olmadığını ispat etmeye çalışanlar aldı.
Ve iş öyle bir noktaya geldi ki bu akıl tutulmasının son kurbanı Başbakan Yardımcısı oldu.
Sana-bana ne dediğinin artık bir önemi yok adamlar hükümetin sözcüsüne ‘paralelci’ demiş.
Bundan sonra tutmayın küçük enişteyi!
* * *
Ayrıca hâlâ anlamış değilim:
Cemaat paralelse, paralelci kim?
İşbirlikçileri mi?
Yahu, öyleyse suçluyu niye uzakta arıyorsunuz ki, sizden büyük işbirlikçileri mi vardı?
Ama doğru ya...
Suçlu aramıyorsunuz ki...